Malum dava CHP kurultayını mutlak butlan ile sakatlanmış olarak tanımlayıp yok saymayı ve her şeyi kurultay öncesine döndürmeyi amaçlıyor.
Bu olursa CHP Kurultayı hiç olmamış sayılacak Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi görevlerine dönecek, kalktıkları koltuklarına oturacak...
Özgür Özel ve ekibinin yapmış olduğu her şey ve almış oldukları her karar da yok hükmünde olacak...
Bu olur mu?
Bugünkü Türkiye’de açılan ve yürütülen davalara bakınca ne yazık ki herhangi bir şey için olmaz diyemiyorum!
Ne yazık ki artık Türkiye tek adam rejiminin keyfiyetinde en olmaz şeylerin bile olabildiği bir ülke haline dönüşmüş bulunmaktadır.
Aslında 2016’da iktidarın müdahalesi ile iptal edilen MHP kurultayına baktığımızda da benzer bir durum görmekteyiz!
Hatırlayın MHP Genel Başkanlığı koltuğunu kaybetme durumu ile karşı karşıya kalan Bahçeli’nin imdadına da iktidar koşmuş, kıyıda köşede kalmış bir ilçeden alınan bir mahkeme kararı sonrasında işler değişmiş ve Bahçeli koltuğunu korumuştu.
Sonrasında MHP içindeki muhalif grup ayrılmış İYİ Partiyi kurmuş MHP ise AKP’ye iyiden iyiye yanaşıp râm olmuştu o gün bu gün de o ilişki devam ediyor.
Şimdi CHP’nin eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’da böyle bir süreç ile koltuğuna kavuşabilir mi?
Elbette olmaz diyemem...
Aslında olmaz ben böyle bir işe tenezzül de tevessül de etmem demesi gereken Kılıçdaroğlu ama o da istemem yan cebime koy misali suskun kalıyor, açık ve net bir şekilde konuşmuyor.
Lakin onun adına konuştuğu söylenen bazılarının böyle bir operasyonu bekledikleri ve hatta fişfikledikleri de açıkça görülüyor.
Peki böyle bir şey olursa ne olur?
Bakın ne CHP teşkilatı ve ne seçmeni MHP teşkilatı ya da seçmenine benzemez biat etmez, çok ama çok ağır tepki koyarlar...
Tepki o boyuta yükselir ki Kemal Kılıçdaroğlu polis müdahalesi olmadan Genel Merkeze girip koltuğa bile oturamaz!
Polis korumasında Genel Merkeze girip koltuğuna otursa ne olur?
Teşkilata da seçmene de delegeye de hakim olamaz ya delege toplanır yeniden genel kurula gider Kılıçdaroğlu’nu polis sayesinde oturduğu koltuğundan kaldırır ya da CHP aynı MHP gibi bölünür.
Bugün böyle bir bölünmenin saraydan başka hiç kimsenin işine yaramayacağı ise ortadadır.
Bölünen CHP’nin Kılıçdaroğlu’nun elinde kalacak kısmı ise barajı aşmaya bile yetmeyecek bir buçukluk parti olmaktan öteye gitmeyecektir.
Bunu bilen saray onu da Cumhur ittifakına sokarak CHP seçmeninin en azından bir kısmını bölmeye çalışacaktır.
Peki, bunu CHP seçmeni yer mi?
Bakın CHP seçmeni politik farkındalığı en yüksek seçmenlerdir sarayın böyle bir operasyonunu yemez ve en nihayetinde saray umduğu faydayı buradan elde edemez.
Lakin seçimlere kadar geçecek ara dönemde saray rejimi ile ittifak edecek bir grup milletvekili de çıkarsa Recep Bey’in anayasayı referandumsuz değiştirebilmek için ihtiyaç duyduğu 400 milletvekilini bulmasına yardımcı olabilir.
Bu durumda anayasanın değiştirilmesi, Recep Bey’in 50 +1 şartı bile aranmadan ölene kadar seçilebilmesinin de önü açılmış olur.
Peki, Kemal Bey böyle bir operasyonda kendini kullandırır mı?
Kemal Bey böyle bir operasyonda kendisini kullandırırsa muhalif seçmenin kendisine sarayın soytarısı olarak lakap takabileceğini sanırım tahmin edebiliyordur ahir ömründe bir koltuk uğruna böyle bir riske girer, tüm itibarını yok etmeyi göze alır mı?
Açıkça söylemek gerekirse ben kemal Bey’in CHP’ye böyle bir kötülük yapacağını, böyle bir riski göze alacağını ve hatta böyle bir şeyi isteyeceğini hiç sanmıyorum...
Lakin koltuk uğruna MHP’nin DEM’lendiği, PKK ile can ciğer kuzu sarması olmayı göze alabildiği böyle bir dönemde herhangi bir şeye olmaz demek de çok doğru değil....