Bartın, Akpınar, Hacıköy Ferda Balkaya Çetin Kütüphane ve Sanatevi’nin 3. Yıl etkinliğinde, şair, Fatma Kılıç’ta davetliler arasındaydı. Etkinlik sonrası konuklara kitaplarımızı imzalarken yazarlar arasında birbirimize de kitaplarımızı imzaladık.
Yazar olmanın avantajıydı belki de Kılıç’ın Zonguldak’tan benim Ankara’dan gelerek yollarımızın kesişmesi.
Her kitaba ilgim vardır ama şiir kitaplarına daha özel ilgim var. Hem şairlerin şiirlerini merak ettiğimden hem de kendi şiirlerimin eksiklerini gözden geçirmeme yardımcı olduğundan dolayı.
Okumam gereken kitaplar arasında biraz torpil geçip, Şair, Fatma Kılıç’ın kitabını öne aldım. İyi ki de almışım. Birbirinden değerli şiirlerle daha da erken tanışmış oldum. Fatma Kılıç’ın Kalbimden Geçeni Gözümde Ara kitabı değerli dostum, arkadaşım Alaattin Topcu’nun yayınevi Ke Ke Me Yayınlarından yayımlanmış.
Kılıç’ın şiirlerini okurken hem tarihe tanıklık ediyorsunuz hem de her şiir bittiğinde dimağınızda silinmez izler kalıyor. İmgelere boğmadan, duru Türkçe ile sizi şiirdeki olayların yaşandığı zamana ve mekâna mıhlıyor adeta. Öğretmen olmasının elbette katkısı vardır ancak, şiir yazmak için ayrı bir duygu, birikim ve gözlemin gerekliliğinin altını çizmeliyim.
Kılıç, ‘taksim simurgları’na’ şiirinde şöyle diyor:
istek düşmüş yola
yürek yakan aşkla birlikte
marifet söndürmek değil
istisna olmaktır
yayılan hayret
tevhit ister coşkuya
yokluk vadisine
girmeden önce
ve bilmeli
taksim’e düşen
arap masalı değil
‘gezi’ değil
yok oluş vadisinde
yeniden bulmak kendini
yaşamak özgürce
yaşamak
simurgun otuz rengiyle.
Sanatın her alanında üreten insanların: kendilerini toplumun sorunlarından soyutlayarak sanat üretmeleri, benim şahsımda çok kabul gören bir durum değildir. Doğayı, orman yangınlarını, hayvan ve çevre katliamlarını, savaşın vahşetinden etkilenen kadınları, çocukları, adaletsizliği görmeyen; yazıda, şiirde, heykelde ve daha pek çok alanda dile getirmeyen, duyarsız, hayata tozpembe bakan kişilerden nasıl bir sanatçı olur varın ona siz karar verin.
Ben de köşeme aldığım sanatçıların ürünlerinde bu detaya elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Çünkü yanında olmamız, omuz omuza vermemiz gereken sanatçılar toplum için sanat üreten kişiler olmalılar.
Şiar Kılıç’ın yukarıda anlatmak istediğim durumu destekler nitelikteki ve sivas katliamına atıfta bulunduğu bir şiirini daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
yazmak, soyunmaksa!.. ‘düşleri anarşist olanlara’
kalp bu
yüzünü denizin mavisine
döner elbet…
yüzmeyi bilmezse
ardı müebbet!
Bulutların arasından
görünen kanatsız melek
camın ardındaki tutku
inkâr edilemeyen
şizofren bir silüet
kim anlar şarap ve krep’i
iğneler batan yüzen kalbi…
kömür karasına benzemeyen
kara saat sahibi mi
yoksa, yaşarken ölmüş bir anne mi?
onun için, eyy düşleri günahkâr
anarşist ruhlu şairler…
yazmak, soyunmaksa eğer
aranızda kimler çıplak şimdi
yanan, sadece sivas’takiler mi?
Fatma Kılıç kimdir?
1964 Safranbolu doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Safranbolu’da yaptı. 1983’te G. Ü. Kastamonu Eğitim Yüksek Okulu’nu, 2000’de Eskişehir A. Ü. Lisans Tamamlama bölümünü bitirdi. 2010’da aktif öğretmenlik hayatını emekli öğretmene çevirdi. Halen Zonguldak’ta yaşıyor. Yazma serüveni seksenli yılların ikinci yarısından bu tarafa sürmekte. Yerel yayınların dışında, Şiir Defteri, Kıyı, Türk Dili, Biçem, Tını, Damar, Öykü-Şiir, Eşik, Uğraş, Tay, Cumhuriyet Kitap, Kavram Karmaşa, Mühür, Şehir, Zonkişot, Zalifre Yazıları, Kurgu Düşün Sanat Edebiyat gibi süreli yayınlarda şiir ve yazılarıyla yer aldı. 2012’de B. E. Üniversitesi Şair Muzaffer Tayyip Uslu Edebiyat Kulübü 3. Ses Bayrağı Ödülü’ne değer görüldü. Haziran 1999’da Suteni Yayıncılık’tan An Şiirleri ve Sönen Tatların Çoğalan Sıkıntıları adlı iki şiir, Eylül 2007’de Gendaş Yayınları Çağdaş Türk Yazarları dizisi içinde Aya Takılan Uçurtma, 2011’de Yalnız Çocuklar Kenti adlı iki çocuk öykü kitabı yayımlandı.
Fatma Kılıç’ın, KALBİMDEN GEÇENİ GÖZÜMDE ARA şiir kitabını, okumadınızsa okumanızı kesinlikle önereceğim bir kitaptır. Kılıç’a, okuyanı çok, yolu açık olsun dileğimle…
