“Yerin üstü gerçek cehennem haline geliyor” diye başlayacağım yazıma, ancak korkarım belki de geldi.

Cehennem, çocukluğumuzda bizlere, alevler ve yanan insanlar olarak anlatılmaya çalışıldı. Beni inandıramadılar. Mutlaka benim gibi inandırılamayanlar milyonlardır, belki de milyarlar.

2025 yılı “Babalar Günü” nedeniyle 17 Haziran Salı günü yayınlanan, annelerin, babaların dayanışmasını öneren, hatta savunan “Babalar…Sevgi…Şiddet…” başlıklı yazımı şöyle sonlandırmıştım.

“Haydi, melekleşmiş insanlar, babaların, erkeklerin, annelerin, kadınların, çocukların acı çekmediği, korkmadığı, kan ve gözyaşının dökülmediği yerin üstündeki gerçek cennet için, haydi…”

Yazılarımda çoğunlukla, hayvanı, insanı, toprağı, suyu ve havası ile doğanın şiddetten uzak kaldığı, tüm varlıkların acı ve korku çekmeden, uzun ve mutlu yaşadığı, doğal olarak yaşama veda ettiği sevgi ve dostluk dolu bir Dünya ve Türkiye hedefine değinirim.

2021 yılında yazdığım “ Uluslararası Sözleşmelerin Aydınlığında Dünya’daki Annelere Tarihin En Uzun Mektubu ANNELER ve GÖZYAŞLARI” başlıklı kitabımda, sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk ve barış için her zaman ve her yerde birlikte olmalısınız” diye seslenmiştim.

Değişik zamanlarda, “Dost Dili” köşesine ve kimseden nefret etmeyen yüreğime yakışır kelimelerle değindiğim Birleşmiş Milletler Örgütü, Avrupa Birliği, İslam İş Birliği Teşkilatı, NATO gibi uluslararası örgütlere, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya Federasyonu, İngiltere Birleşik Krallığı, Fransa, Almanya, İsveç, Hindistan, Vietnam, Avusturalya, Brezilya, Arjantin, Meksika, Ermenistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya, Kanada, Portekiz, İtalya, İspanya, İsrail, İran, Libya, Türkiye başta olmak üzere 205 devletin yönetimlerine, demokratik kitle örgütlerine, siyasal partilerine ve halklarına, silahsız ve şiddetsiz Dünya ve hatta uzay için kadınların, annelerin, babalarla, erkeklerle birlikte ve dayanışma içinde hareket etmelerine katkı vermelerini bir kez daha öneriyorum. Yaşadıkça önerilerimi, kararlılıkla ve umutla sürdüreceğim.

İnsanların, hatta canlıların varoluşundan itibaren dünyanın her yerinde dökülen kanlara ve gözyaşlarına, ancak annelerin, kadınların, şiddete karşı olan erkeklerle birlikte ve dayanışma içinde hareket etmeleri son verebilir. Annelerin, kadınların önderliği olmadan sevgi ve dostluk dolu Dünya hedefine ulaşılabileceğine inanamıyorum.

Bu nedenle, Dünya annelerine, bir kez daha şöyle sesleniyorum.

Her yerde ve her zaman, dernek, federasyon, konfederasyon veya benzeri demokratik kitle örgütlerinde birleşiniz. Sevgi, dostluk ve barıştan yana babalarla, erkeklerle birlikte ve dayanışma içinde hareket ediniz. Irk, dil, din, renk ve cinsiyet ayırımcılığından uzak kalınız. Siz iyiler, sabırla, hoşgörü içinde, yasalara ve haklara uygun hareket ettiğiniz takdirde, iyi olmayanların da “iyi”leşmelerine katkıda bulunacaksınız.

Her yerde ve her ülkede annelerin birlikteliğini sağlayacak, bu konuda çalışan örgütler arasında iletişimi gerçekleştirecek, bu birliktelikleri ve dayanışmaları uluslararası düzeye çıkaracak kahraman anneler ve kadınlar, haydi. Sorun sizde değil, ancak çözüm sizsiniz.

Haydi Dünya anneleri, yerin üstündeki gerçek melekler, yerin üstündeki gerçek cennet için birleşiniz. Sizlerin yanında yer alacak ilk erkek insan benim…Haydi.