Ben, Gayrimenkul Akademisi Başkanı Yılmaz Ercan Saatçi olarak, gayrimenkul yatırımları konusunda uzun vadeli bakış açısının önemini paylaşmak istiyorum. Bugün, birçok yatırımcı bir arsa satın aldığında bir ya da iki yıl içinde yüksek kazanç bekliyor. Ancak, her geçen gün hayatımızda hızla akıp giden zamanı ve yaşanan olayları düşündüğümüzde, aslında bu sürenin ne kadar kısa olduğunu fark edemiyoruz. Zaman çok hızlı ilerliyor; bugün uzun gibi görünen yıllar, göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor.
Yakın geçmişe şöyle bir göz atalım: 11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler’e yapılan saldırı, dünya tarihine damgasını vurdu ve üzerinden 23 yıl geçti. Sanki dün yaşanmış gibi hafızalarımızda tazeliğini koruyan bu olay, aslında ne kadar uzun zaman önce oldu. Benzer şekilde, 2019 sonunda tüm dünyayı sarsan koronavirüs pandemisi ülkemizde 2022’de sona erdi. Bu pandeminin başlangıcından bitişine kadar geçen süre bile üç yıl, ardından bugüne kadar geçen süre ise iki yıl oldu; yani toplam 5 yıl ama bu süre göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Zaman hızla akıp gidiyor ve bu, uzun vadeli yatırımlar için de bizlere büyük bir ders veriyor.

Bunlar gibi, toplumumuzun yakın geçmişinde de önemli olaylar yaşandı. 2013’teki Gezi Parkı olayları üzerinden 11 yıl geçti, 2016’daki 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden 8 yıl geçti ve 2008 küresel ekonomik krizin ardından tam 16 yıl geçti. Bu olayların hepsi o zaman diliminde çok taze, yakın ve etkili görünürken, bugün baktığımızda hızla geçmiş yılların izlerini taşıyor. Bu da gösteriyor ki, yaşadığımız olaylar bize uzun gibi gelse de, zaman onları hızla geride bırakıyor. Toprak yatırımları da benzer şekilde sabır gerektiriyor. Eğer yatırımınız çok yüksek meblağlarda yapılmışsa, elbette kısa sürede kazanç beklentisi anlaşılabilir. Ancak, daha makul fiyatlarla alınan arsa yatırımlarında, 3 yıl, 5 yıl, hatta 7 yıl sabırla beklemek gayet doğaldır. İnsanlar bazen arsa gibi yatırımlardan çok kısa sürede büyük kazanç elde etmeyi umuyor. Fakat hayatımızdaki olayları düşündüğümüzde, bu sürenin aslında çok da uzun olmadığını anlamak mümkün. Arsa yatırımlarında da aynı şekilde, sabırlı bir bakış açısı ile beklemek, ileride büyük kazançlar elde etmenin anahtarı olabilir.

Bir başka örneği 2002 yılında ülkemizde başlayan siyasi dönemden verebiliriz; bu dönemin üzerinden 22 yıl geçti ve ülkemiz birçok değişiklik yaşadı. Bunlar gibi, geçmişte yaşanmış olaylar bize zamanın hızını hatırlatıyor. Arsa yatırımları da aynen bu olaylar gibi; bugünden yarına hemen büyük değer kazanmasını beklemek, zamana karşı bir yarışa girmek anlamına geliyor. Oysa, sağlıklı bir toprak yatırımı sabırla büyütülür, zamanı geldiğinde doğal olarak değerlenir. Zaman, her gün ileriye doğru akar ve biz çoğu zaman bunun farkında olmayız. Ülkemizde toprak yatırımlarına yönelenler, bugün yaptıkları yatırımların gelecekte büyük kazanç sağlayacağını bilmeliler. Sabırlı olup uzun vadeli düşünmek, bu süreci en doğru şekilde yönetmenin temelidir. Bugünün tarla gibi görünen arazileri, yarının yaşam merkezleri olabilir. Bunun gerçekleşmesi ise, sadece zamana bırakmakla ve sabırla mümkündür.

,Sonuç olarak, toprak yatırımı yapacak herkese şunu söylemek isterim: Zaman çok çabuk geçiyor, büyük kazançlar ise sabırla elde ediliyor. Ülkemizin geleceğinde yer almak, şehirleşmenin parçası olmak isteyen her yatırımcıyı, bugün yaptıkları yatırımın değerini zamana bırakmaya davet ediyorum. Ülkemizin dört bir yanındaki potansiyel arsa alanları, bu vizyon ve sabırla değer kazanacak; tıpkı bugün hayretle geriye baktığımız yıllar gibi hızla geçecek ve yatırımın meyveleri toplandığında bunun ne kadar kıymetli bir sabır olduğunu anlayacağız.