Yatırım yapmak bir sanattır. Ve bu sanatın belki de en önemli kuralı şudur:
Son paranla yatırım yapma.
Bugünün dünyasında hayat, her zamankinden daha öngörülemez.
Bir anda çıkan sağlık masrafları, aracında oluşan beklenmedik bir arıza, çocukların eğitimiyle ilgili acil ihtiyaçlar, iş değişiklikleri ya da ekonomik dalgalanmaların getirdiği geçici zorlanmalar…
Artık neyin ne zaman olacağı belli değil.
Bu yüzden birikim yaparken ya da yatırım kararı alırken, insanın kendini güvenceye alması, bir “hareket alanı” bırakması şart.
Son paranla yapılan yatırım, kazanmak için değil; genellikle mecbur kalındığı için yapılır. Ve bu psikolojiyle yapılan yatırımlar da, çoğu zaman ya erken satılır ya da stresli bir sürece dönüşür.
Ancak bu, fırsatlar kaçmasın diye hiçbir risk alma anlamına gelmez.
Tam tersine, bazı fırsatlar vardır ki;
– Sessiz gelir,
– Sadece görebilenler fark eder,
– Ve bir kere geçip gider.
Özellikle gelişmekte olan bölgelerdeki imar potansiyeli olan arsalar, bugün sana kırsal görünebilir. Ama yarın, altyapı gelmeye başladığında, kamu yatırımları duyurulduğunda, çevre dolmaya başladığında…
O arsanın değeri 10 kat, hatta 20 kat artabilir.
Zaten bu tür yatırımların en güzel yanı da şudur:
Bugün bir ihtimal gibi duran şey, yarın belgeye dönüşür.
Bir yapılaşma izni, sınırlı kat hakkı, küçük bir ticari alan açma izni…
Yatırdığın 200-300 bin TL, seni milyonerler ligine çıkarabilir.
Ama bunu yaparken de son paranla girmemek, altın kuraldır.
Yatırımı unutarak yapmalısın. O paraya birkaç yıl dokunmasan da seni sarsmayacak bir bütçeyle girmelisin. Ancak o zaman “zamanın gücünden” yararlanırsın.
Çünkü bu işler, sabırlı olanlara kazandırır.
Evet, risk vardır. Ama bilinçli risk ile zorunlu hamle farklıdır.
Birinde sen yönetirsin, diğerinde sen savrulursun.
Son söz:
İmarı gelmemiş, altyapısı oluşmamış, henüz değerinin çok altında görünen bir arsa…
İyi analiz edilmişse ve potansiyel varsa, doğru zamanda alınmışsa…
O artık sadece bir taş parçası değil, gelecekteki mali özgürlüğün teminatı olabilir.
Ama bu yola çıkarken kendine bir söz ver:
“Son paramla değil, stratejimle yatırım yapacağım.”
Son Paranla Asla!
Yılmaz Ercan Saatçi
Yorumlar