Dünyayı ayakta tutan unutulmaz nimetler vardır. İnsanların yaşamasına gerekli gıdaları almasını sağlayan yığınla beslenme gıdaları var. Ama bu nimetlerin başında zeytin ve zeytinlikler geliyor.

Ben bu yazımda “Umay Nine” zeytin ağacından söz etmek istiyorum. Bu ağaç İzmir’deki “Antik liman kenti TEOS” da çok görkemli bir geçmişin öykülerini taşıyor. İki bin yılın tanığı “Umay Nine” zeytin ağacı Zeytin ağaçlarının en ünlüsü “Umay Nine” ağacıdır.

Bu zeytin ağacını tanıyanlar yaşının 2000’e yaklaştığını söylüyorlar. Umay Nine ağacının bin yıl daha yaşayacağı tahmin ediliyor.

Taş yolları yüzyıllar içinde aşınmış, antik surları ve tepede yükselen akropolü, deniz ticareti, sanat ve felsefeyle gelişmiş bir uygarlığın kalıntıları bunlar...

Bu kalıntıların ortasında dev bir zeytin ağacı doğanın ve hayatın muhafızı olmuş durumdadır. Tarihi kalıntıların içindeki “Umay Nine” ağacının gökyüzüne uzanan dalları, muhteşem bir gücü simgeliyor.

Bu anıt ağacın; Roma İmparatorluğu döneminde dikildiği, Bizans döneminde gururla yaşadığı, Selçuklu Devleti’ni, Anadolu’daki Türk beyliklerini,

Haçlı seferlerini, Osmanlı İmparatorluğu’nu, İstanbul’un Fethi’ni, Yabancı devletlerin Anadolu’yu işgalini, Çanakkale savaşlarını, Kurtuluş Savaşı’mızı Türkiye Cumhuriyeti’ni gördüğü ifade ediliyor.

Ağaçların dili yoktur. Yılların tanıkları zeytin ağaçları dile gelip konuşsa, zeytin ağaçlarına kötülük yasasını çıkaran AKP iktidarına “Zeytinliklere yaptığınız orantısız ve acımasız saldırıları derhal durdurun!” diye bağırır!

Ama AKP milletvekilleri bu bağırmaları duymak istemiyor. Ege halkı “Zeytin ağacıma dokunma” diye feryat ediyor ama dinleyen kim? Kesilecek zeytin ağaçlarının ortalama yaşı 150-200 yıl olduğu biliniyor.

“Ölümsüz ağaç” diye bilinen zeytin ağaçlarına acımasızca kıyılacak. Neden?

Efendim, kömür madeni çıkartacaklarmış! Kesilecek her zeytin ağacı bir cinayettir. Cinayet teklifini 3 AKP milletvekili verdi, AKP ve MHP oylarıyla “katliam yasası” kabul edilip, AKP yandaşı üç şirketin patronları memnun edildi.

Oysa uzun yıllardır zeytinliklere dokunamıyorlardı. Çünkü zeytin ağaçlarını korumak için 1939 yılında İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde Meclis’te kabul edilen bir yasa maddesi vardı.

Bu yasayı AKP-MHP ortaklığı yok etti. O madde artık yok! Zeytinlikler savunmasız kaldı. Doğayı tahrip edip, zeytin ağaçlarını yok ederek Türkiye’nin geleceğini karartacaklar!

Bu ülke hiçbir iktidarın, tek adam rejiminin malı değildir.

Memleket, babalarının çiftliği sanki!

Muğla’dan Meclise gelen yurttaşlar bağırdı: “Zeytinliklerimiz, ormanlarımız, kıyılarımız tehdit altında! Bu değerlerimiz savunmak, hayatımızı savunmaktır. Nefsi müdafaa halindeyiz” dediler.

Bu noktada soruyorum: Zeytin ve zeytin ağacı düşmanlığı nedir? RTE ve ekibi zeytini sevmiyor ama zeytinyağını da mı sevmiyorlar? Yazık…