Günümüzde halen emperyalizmin içinde başı çeken ABD ve kimi AB ülkeleri yer alıyor. Siyonizm’e gelince “Evangelist Hristiyanlıkla”, “Siyonizm ”in “Arap Müslümanlarıyla birlikte “Şii İslamlığını hedefine aldığını söylersem İsrail’in İran’a saldırısını açıklamak çok kolay olur.

Kapitalist sistemi bir miğferin gök kubbesi gibi savunan emperyalist devletler, emperyalizm yeryüzündeki geri kalmış ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarını, bu halkların inançları ve ideolojilerini kendi amaçları doğrultusunda kullanmasıdır. Bunu yaparlarken halkların insani belleklerinin zayıflamasını da sağlar. İnsan soyu dününü doğru öğrenip doğru değerlendirirse, dün olanları bir daha yaşamamak için belleğine silinmez biçimde alırsa geleceğine güçlü adımlar atabilir.

Yunan mitolojisindeki Olympos’taki tanrılara, krallara, imparatorlara, hükümdarlara, sultanlara, çarlara, şahlara karşı savaş, aynı zamanda insan olabilme savaşıydı.

Ne yazık ki iktidarın gücüyle topluma egemen olan AKP iktidarı, “seçimle gelse de toplumun belleğinin diri kalmasını istemiyor. Türk toplum siyasi zorlamalarla belleksizliğe zorlanıyor çünkü belleksiz toplumlar soru sormaz, sorgulamaz, araştırmaz, merak etmez, adaletsizliklere tepkisi az olur.

Çünkü emperyalizmin desteği ile Siyonizm eşittir, faşizm oldu. Faşistler; Türkiye’de olduğu gibi sahte milliyetçiliği savunurlar.

Bu faşistler, Atatürk İlke ve Devrimlerinden birinin de gerçek milliyetçilik olduğun akıllarına getirmezler.

Bu gün halen Hitler ve Mussolini’nin komşu ülkeleri işgalini ve kurduğu düzenleri unutamayız. Temelleri ırkçılığa ya da dinsel bağnazlığa dayanan, milyonlarca insanın ölümüne, kültürün, uygarlığın, insanlığın kahroluşuna neden olan ve Almanların “üstün ırk, ari ırk” olduğunu savlayan Alman ırkçılığını hatırlatmak isterim.

Siyonizm’in temeli Yahudilerin “seçilmiş millet” olduğunu, tüm toplumlardan üstünlüğünü savlayan Yahudi ırkçılığının (Siyonizm) insanlık tarihinin en tipik “barbarlık”, “bağnazlık” örnekleridir.

Günümüzde İsrail’in Filistin’de ve ABD desteğinde İran’a saldırmasının temeli olarak emperyalizmin silahı olarak kullanıldığını unutamayız.

Bugün Gazze’de dayatılan yaşama biçimi Nazi düzeninden farklı değil ve faşizmden çok acı çeken bir halk dün faşizmin kurbanıyken bugün celladı oldu.

Evangelist Hıristiyanlık, Siyonizm, Arap Müslümanlığı, Şii İslamlık diye kafalar karışmasın, emperyalizmin silahları aracılığıyla demokrasi ve özgürlük getirmediğini unutamayız.

Tanrı ile kul arasına giren siyasetlerin başını çekenlerden biri de İran’da olduğu gibi Türkiye’de de RTE ve ekibidir. Dinler ve ırklar, dinlerden ve ırklardan doğan tarikatlar ABD’nin sömürü, imparatorluğundan silahı olmaya devam ediyor. Maksim Gorki’nin Ana’daki bir sözü geldi aklıma geldi. Diyor ki; “Başımıza ne geliyorsa korktuğumuz için geliyor. Bizi yönetenler korkumuzdan yararlanıyorlar. Bu da daha çok korkutuyor bizi”. Suçsuzlar neden Türkiye’de cezaevine dolduruluyor? AKP iktidardan düşmekten korktuğu için… Değil mi?