Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İsviçre Luzern-Sursee kentinde düzenlenen İsviçre Sosyal Demokrat Partisi Kongresi’nde konuştu.
Almanca yaptığı konuşmasına “Yoldaşlarıma hitap etmekten son derece mutlu ve onurluyum” sözleriyle başlayan Özel, Lozan Anlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalandığı ülkede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Özel, konuşmasının başında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile hukuksuz bir biçimde hapiste tutulan belediye başkanlarının selamlarını da kongreye iletti.
“Bu kongre vesilesiyle buradaki birlikteliğimizin dünyada yükselen otoriterliğe karşı enternasyonal dayanışmayı güçlendirmek adına çok değerli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Demokrasi mi, Güvenlik mi?”
CHP’nin modern Türkiye’nin kurucusu ve en köklü partisi olduğunu vurgulayan Özel, demokrasi ve güvenlik arasındaki dengeye dikkat çekti:
“Avrupa’dan Türkiye’ye bakanlar, bir yanda ana muhalefet partisine darbe yapılan bir demokrasi kriziyle, diğer yanda muazzam bir güvenlik kapasitesine sahip bir Türkiye ile karşılaşıyor. Bu da Avrupalı dostlarımızın kafasında ‘Demokrasi mi, güvenlik mi?’ sorusunu doğuruyor.” “Bu iki ilgiyi esas alarak bir yol haritası çizmeye çalışanlar unutuyor: Türkiye’de ilk seçimlerde hem güvenlik hem demokrasi diyen bir iktidar, CHP iktidarı iş başına gelecektir.”
“İlk Seçimlerde İktidardayız”
CHP’nin birinci parti olduğunu ve ilk seçimlerde iktidara geleceklerini söyleyen Özel, şöyle konuştu:
“Tüm kamuoyu araştırmalarında birinci parti olarak çıkmamız iddiamızı doğruluyor. Halkımızın demokrasiye olan inancını mitinglerde açıkça görüyoruz. Biz demokrasinin yalnızca bir ülkenin değil tüm dünyanın temel meselesi olduğunu bilerek siyaset yapıyoruz.”
“Otoriterliğe başka bir otoriterlikle değil, kapsayıcı bir demokrasi anlayışıyla cevap veriyoruz. Türkiye’de dünyadaki eğilimin aksine sosyal demokrasi güçleniyor.”
“Avrupa ile İlkeli İlişki Kurulmalı”
Avrupa’da Ukrayna savaşı sonrası artan güvenlik endişelerine değinen Özel, Türkiye’nin yalnızca güvenlik sağlayıcı bir ülke olarak görülmesine karşı olduklarını belirtti:
“Biz başta Ukrayna ve Filistin olmak üzere tüm savaşların sona ermesini savunuyoruz. Türkiye’yi Avrupa’nın doğal parçası olarak görüyoruz. Avrupa Birliği’ne tam üyeliği savunuyoruz.”
“Türkiye’nin yalnızca bir güvenlik sağlayıcı olarak görülmesini asla kabul etmiyoruz. Biz, yaşamsal meselelerin pazarlık konusu yapılmasına karşıyız. Dün mülteci pazarlıklarına nasıl karşı çıktıysak bugün de güvenlik ve demokrasinin pazarlık konusu yapılmasına karşı çıkıyoruz. Türkiye ve Avrupa ilişkilerinin ilkeli şekilde yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz.”
“Kurtuluş Yok Tek Başına”
Özel, konuşmasının sonunda Avrupa’daki demokratik dayanışmaya dikkat çekerek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Avrupa Konseyi hukuksuzluğa, otoriterliğe karşı güçlü bir iradeyi temsil ediyor. Avrupa Birliği, evrensel demokratik ilkeleri sahiplendiği ölçüde anlamlı bir birliktir. Biz CHP olarak o evrensel demokratik ilkelere sonuna kadar sahip çıkıyoruz.”
“Korkuyu körükleyenlerin karşısında umudu, savaş isteyenlerin karşısında barışı, neoliberal vahşetin karşısında sosyal devleti, yoksulluğun karşısında sosyal adaleti savunmaya devam edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
Kongrenin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İsviçre Federal Konseyi üyesi ve İçişleri Bakanı Elisabeth Baume-Schneider ile görüştü. Kongre sonrası İsviçre Sosyal Demokrat Parti Eş Genel Başkanları Mattea Meyer ve Cedric Wermuth, Özel ile hatıra fotoğrafı çektirdi.




