Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için belirledikleri yol haritasını açıkladı.

Özgür Özel bunun için sandık kuracaklarını, tüm CHP üyelerinin söz ve karar hakkını kullanmasının önünü açacaklarını, son derecede demokratik ve katılımcı bir mekanizmayı işleteceklerini belirtti.

Yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu anlatan Özgür Özel, " İstanbul'da bir dizi toplantı yaptık. O toplantıda Ekrem başkanla, Mansur başkanla konuştuk değerlendirdik. Artık bir yeni başlangıca, yeni bir sürecin tarifine hep birlikte hazır olma konusunda mutabakatımız tamdır" dedi.

CHP lideri, cumhurbaşkanı adayını parti üyelerinin belirleyeceğini vurguladı ve bu sürece katılmak isteyenlere de partiye üye olma çağrısı yaptı.

Özel, "Duyduğum en büyük memnuniyetlerden birisi, iki demokrasi kahramanının da 'partim görev verirse' diye başlayarak kurduğu onurlu cümlelerdir, teşekkür ediyorum" dedi.

Buradan hem Özgür Özel’i ve hem de Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlunu canı gönülden alkışlıyorum...

Gittikçe otoriterleşen bu günkü tek adam rejimini tekrar demokrasiye döndürebilmek için tek bir şansımız var; demokrasi güçleri bir araya gelecek ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde Anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluk elde  edecek!

Başka şansımız yoktur...

Bu gün demokrasiyi savunan muhalefetin amiral gemisinin CHP olduğu ve hem Ekrem İmamoğlu ve hem de Mansur Yavaş’ın sandıkta Recep Bey’i rahat rahat yenebilecek güçleri olduğu bilinmektedir.

Bilinmektedir lakin daha seçimlere çok var ve bir erken seçim yapılmayıp, normal tarihinde yapılması halinde seçim 2028 yılının Mayıs ayı içinde yapılacak.

Recep Bey’in Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu karşısında kaybetmeye mahkum olduğunu biz biliyoruz da iktidar mensupları bilmiyor mu?

Elbette onlarda biliyor ve bundan çok ama çok korkuyorlar.

Sandıkta kazanamayacaklarını görünce masada o ya da bu şekilde kazanmaya çalışıyorlar.

İktidarın kazanmak için umut bağladığı iki temel stratejisi var:

 

1- Sandıkta kazanabileceği aşikar olan iki adayı; Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu o ya da bu şekilde seçime giremez hale getirmek. (Bunun için kontrollerindeki yargı mekanizmalarını kullanmaya çalıştıklarını zaten görüyoruz.)

2- Kazanabilecek iki adayı birbirine düşürüp muhalefeti bölerek aradan sıyrılmak.

 

İktidar ikinci seçeneği zaten 2023 seçimlerinde de kullandı Meral Akşener, Muharrem İnce ve Sinan Oğan gibi isimleri kullanarak muhalefeti böldü, kavgaya sürükledi muhalif seçmenin kafasını bulandırdı ve böylece seçimleri kazandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu süreci çok doğru okudu ve iki güçlü adayını kavga ettirmeden, birbirine düşürmeden kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağını belirleyecek son derecede demokratik ve katılımcı bir süreci başlattı. Emin olun bu dünya demokrasilerine de örnek olacak bir siyasi adımdır.

Sonuçta CHP’nin 1 milyon 600 bin üyesi var ve doğal olarak bu üyelerin tercihine herkesin saygı duyması gerekiyor.

Ama Özgür Özel bu kadarla da kalmadı ve isteyen gelsin CHP’ye üye olsun ve Cumhurbaşkanı adayını belirlemede söz sahibi olsun diyerek son derecede demokratik bir hakkı her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına eşit bir şekilde sundu.

Bu şu andaki üye yapısı itibariyle adaylardan biri daha avantajlı, böyle yapılırsa diğer aday otomatikman devre dışı bırakılmış olacak şeklinde ortaya çıkabilecek bir itirazı da baştan önlemiş oldu.

Bende buradan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bir çağrı yapıyorum muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirlemekte söz sahibi olayım istiyorsanız gidin CHP’ye üye olun, kimi desteklerseniz destekleyin ama söz ve karar hakkınızı kullanın.

Bu aynı zamanda CHP’nin kitleselleşmesi içinde son derecede önemli bir adım olmuştur.

Ben Türk Demokrasisi adına bunu son derecede büyük ve olumlu bir adım olarak görüyorum...