Aslında Bayburt için söylenen şehir efsanesi vardır “Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi” diye
Hikaye şöyle ; “Bir gün Bayburt'a senfoni orkestrası gelir. Tüm Bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir. Konseri merak eden Bayburtlular salonu hınca hınç doldurur. Konser sonunda bir gazeteci, Bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl bulduğunu sorar.
Bayburtlu cevap verir: “Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi”'
Bayburt Rus işgaline uğramış, Ermeni mezalimi yaşamış bir kent. Vatanı için kanını vermiş, canını vermiş, zulüm görmesine rağmen teslim olmamış, direnişin, haysiyet mücadelesinin kenti olmuştur.
Bu, bir tepki değil aslında. Bir memleket insanının mizahla, ironiyle, kendine has bir üslupla “bize ait olmayan bir şeyi izledik” demesidir
****
Benim Bayburt’a olan ilgim Eşimim Bayburtlu olmasıdır.
Ayrıca siyasi değerlendirmelerine her zaman değer verdiğim, bir siyaset çınarı olan Erol Tuncer’in de memleketidir.
Erol Tuncer, sadece benim için değil, Türkiye siyaseti için de önemli bir isimdir. Bülent Ecevit döneminde bakanlık yaptı, CHP Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu ve 12 Eylül’den sonra CHP’yi yeniden kuran kadronun öncülerindendi.
Ecevit döneminin bakanı CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve 12 Eylül’den sonra CHP’yi yeniden açan Erol Tuncer’e CHP’nin Bayburt mitingini sordum.
Bayburt mitingini büyük bir heyecanla izlediğini söyleyen Erol Tuncer “Çok başarılı mitingdi. CHP Bayburt İl Başkanı Haktan Yücel’i aradım ve kutladım” dedi.
Bayburt’un siyasi hafızasını da şöyle özetledi Tuncer:
“Bayburt, Gümüşhane’nin ilçesiydi. CHP Gümüşhane’den milletvekili çıkarırdı. Bayburtlu son CHP milletvekili bendim. 12 Eylül sonrası CHP kapatıldı, bana siyaset yasağı geldi. CHP Bayburt’ta sahipsiz kaldı. Sağ partiler güçlü isimler çıkardı. Bunlardan biri de rahmetli Prof. Dr. Ülkü Güney’di. Zamanla CHP seçmeni sağa kaydı.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 14 yıl sonra Bayburt’ta miting düzenleyerek, Erol Tuncer’in dediği gibi “sahipsiz kalan” CHP’lilerin yeniden gönlünü kazanmaya çalıştı.
Bayburt küçük bir il. Türkiye’nin nüfus bakımından en küçük ili. Siyasi yapısı oldukça muhafazakar. AK Parti’nin yüzde 80’lerin altına inmediği bir yer. CHP’nin milletvekili çıkarması çok zor.
Ama mesele zaten sayı değil, gönül meselesi.
Özgür Özel, miting öncesi Bayburt’u gezmiş, esnaf ve vatandaşlarla konuşmuş. Daha doğrusu gelecekte bir CHP’liyi belediye başkanı yapmak için nabız yoklamış.
Özgür Özel, gençlerle yaptığı sohbetini şöyle aktardı:
“Bayburt’ta yürürken 30-35 yaşlarında üç kardeşim, ‘Genel Başkan, bu Bayburt’a öyle birini belediye başkanı yapın ki, hepimiz oy veririz’ dediler.
‘Nasıl biri?’ diye sordum. İçlerinden biri cevap verdi: ‘Ferdi Zeyrek gibi biri olsun.’”
Bu cevap çok şey anlatıyor. Gençler, dönüp dolaşıp aynı isimlerin aday gösterilmesinden, biri aday yapmazsa diğer partinin yapmasından, seslerinin duyulmamasından şikayetçi. “Çiftçilik yaparız, dolmuşçuluk yaparız, işçilik yaparız yine de geçinemeyiz,” diyorlar.
İl Başkanı Haktan Yücel, miting öncesi 8-10 bin kişilik bir katılım beklediklerini söylemişti. O rakama ulaşıldı mı bilemem. Ama bildiğim bir şey var:
12 Eylül’den sonra CHP, Bayburt’ta böylesi bir miting yapmamıştı.
Yani aslında, bu kez söz şöyle söylenebilir:
"CHP, CHP olalı Bayburt’ta böyle sahiplenilmemişti."