Bazıları Turizm Bakanı istifa diyor ya bence böyle bir insandan böyle olgun bir davranış beklenemez, bunu kesinlikle yapmayacaktır.

Bu durumda yapılacak şey bellidir: Türkiye’de adalete ve insan canına zerrece önem veren, vatandaşa zerrece saygı duyan bir iktidar varsa Kartalkaya yangınındaki sorumluluğundan dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u derhal azletmelidir.

Azletmek yeter mi?

Elbette yetmez, Mehmet Nuri Ersoy muhakkak yüce divana sevk edilmeli ve Kartalkaya Oteli ile aralarındaki ticari ilişkinin bu korkunç faciadaki ihmallere etki edip etmediği bakımından da sorgulanarak, yargılanmalıdır!

Ben bu olayı araştırmış 25 Ocak 2025 tarihinde, ceza ve idare hukuku açısından faciadaki sıralı sorumluluğu sıralayan gösteren bir makale yayınlamıştım. Görünen o ki soruşturma sürecinde o sıralamadaki Turizm Bakanlığı yetkililerine sıra yeni geldi.

Basına yansıyan bilgilere göre, yangının olduğu tarihte Kontrolörler Kurulu Başkanvekili olan L. K. ile otelin son denetimini yapan kontrolörler B. B. ve A. E. hakkında konunun yargı tarafından da incelenmesinin sağlanması amacıyla soruşturma izni verildi.

O makalemdeki sıralı sorumluların kimler olduğunu bir kere daha buradan hatırlatayım ve diğerlerine sıranın ne zaman geleceğini bekleyip görelim:

Kartalkaya faciasının sorumlusu kim ya da kimler?

Sıralı sorumluluk şöyle:

A- İş yeri sahibi, yöneticileri, inşaat ve tadilatı yapan müteahhit, mühendis ve mimarlar

Burada sorumluluk tamamen yatırımcı şirkete ait, bu şirketin sahip, ortak ve yöneticileri asli kusurlu ve sorumludur.

Çünkü kural ve kanunlara uymadıkları Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün eksikleri tespit edip yangın yeterlilik belgesi vermemesi ile açıkça kanıtlanmış bulunmaktadır.

Bahse konu binayı inşa eden ya da sonraki tadilatları yapan tüm mühendis, mimar ve sair teknik görevliler de kusurlu ve sorumludur.

B- Kural koymak ve kurallara uyulmasını denetlemekle sorumlu kamu görevlileri

1- Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı sorumludur çünkü kanuna göre Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Bu olayda devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmadığı ise ortadadır.

2- Vali

Bolu Valisi sorumludur çünkü İl İdaresi Kanununda Valilerin hukuki durumları, görev ve yetkileri belirtilmiştir.
İl İdaresi kanununun 9. Maddesinde: “Vali, ilde Cumhurbaşkanının temsilcisi ve idari yürütme vasıtasıdır. Bu sıfatla :

***Vali, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen adli ve askeri teşkilat dışında kalan bütün Devlet daire, müessese ve işletmelerini, özel iş yerlerini, özel idare, belediye köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler, teftiş eder. Vali, ***Devlet, il, belediye, köy ve diğer kamu tüzel kişiliklerine ait genel ve özel mülklerin yangın ve benzeri tehlikelere karşı korunmasını, iyi halde tutulmasını, değerlenmesini ve iyi halde idaresini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını ilgililerden ister ve denetler.” Denmektedir.

Ayrıca Vali kendi ilinde tüm bakanlıkları da temsil eder.

Vali bu görevini hakkı ile yapmış olsa ve kendi yönetimindeki Bolu ili sınırlarında bulunan bu kuş uçmaz kervan geçmez yerde en azından bir itfaiye istasyonu kurdursa bunca ölüm olmazdı.

3- Kültür ve Turizm Bakanlığı

Bahse konu otele ait her türlü inşa, denetim ve müdahale yetkisi tamamı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Gerekli denetimler hakkı ile yapılmış olsa bu facia ortaya çıkmaz, bir yangın çıksa bile faciaya dönüşmezdi. Burada Bakanlığın açık bir ihmal ya da beceriksizliği bulunmaktadır.

4- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Malum ülkemizde iş yerleri ve çalışanların güvenliği için konulmuş kurallar var bu kuralların uygulanması ve denetlenmesi ise Çalışma ve Sosyal Güvenik Bakanlığına aittir, buna dair kanun maddesi şöyledir:

Teftiş, inceleme, araştırma, müfettişin yetki, yükümlülük ve sorumluluğu

MADDE 24 – Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasının izlenmesi ve teftişi, iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili Bakanlık iş müfettişlerince yapılır. Bu Kanun kapsamında yapılacak teftiş ve incelemelerde, 4857 sayılı Kanunun 92, 93, 96, 97 ve 107’nci maddeleri uygulanır.

5- Bolu Belediyesi

Bahse konu yangın Bolu Belediyesinin sınırları ve yetki alanında gerçekleşmemiştir. Bölge tamamen Kültür ve Turizm bakanlığı ile Bolu Valiliğinin sorumluluk alanındadır.

Bolu Belediyesi İtfaiye teşkilatı en yakın ve yetkin itfaiye teşkilatı olarak olayı haber alınca hızla olay yerine intikal etmiş, desteğe gelen Sakarya, Ankara ve diğer itfaiye teşkilatları ile beraber gerekli müdahaleyi yapmıştır.

Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün bu olaya adının karışmasının ve sorumlu gibi gösterilmesinin tek sebebi yanan oteli işleten şirketin Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmek üzere istediği Yangın Yeterlilik Belgesi başvurusudur.

Bu vakada Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü oteli işleten şirketin talebi ile bir yangın güvenliği denetimi yapmış. Bahse konu şirketin gücü, zenginliği ve siyasi etkinliğine rağmen işini gereği gibi yapan ahlaklı itfaiyeciler eksiklikleri tespit etmiş ve bu eksiklikler giderilmeden yangın yeterlilik belgesinin verilmeyeceğini şirkete bildirmiştir.

Aslında Türkiye’de rica, hatır, hediye ve hatta rüşvet vb. etkenler ile bu gibi raporların kolayca alınabileceği kanısı güçlüdür, bu olayda ise anlaşıldığı kadarıyla itfaiye memurları bunlara tevessül etmemiş, işlerinin gereğini hakkıyla yapmışlar, bu yüzden onları ayrıca da kutlamak gerekmektedir.

Bu raporun verilmemesi zaten başlı başına Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılmış bir ihbar niteliğindedir ayrıca bir ihbar ve şikayette bulunmak gereksizdir!

Şunu da söyleyeyim bu yangının bir faciaya dönüşmesi ve dünyanın en büyük otel yangınlarından birine dönüşmesinde üç tür sorumluluk var:

1- Kural koyanın sorumluluğu

2- Kurala uymayanların sorumluluğu

3- Kurala uyulup uyulmadığını denetlemeyenlerin sorumluluğu.

Kimin sorumlu olup kimin olmadığını net bir şekilde anlayabilmek için böyle bir ayrıştırma yapmak gerekir. Şimdi bu başlıkları açalım:

1- Kural koyanın sorumluluğu

Ülkemizde bir konaklama tesisinin nasıl, nerelerde ve hangi teknik özelliklerde yapılacağını belirleme yetkisi tamamen kamu otoritesindedir. Devletin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Valilik ve Belediye gibi organları bunları belirler ve kuralları koyar, bu kurallara aykırı bina yapılmasını ve kurallara aykırı olarak işletilmesini yasaklar.

Kartalkaya faciasında görünen o ki bu kurallarda çok ciddi hata ve eksiklikler vardır, kamu otoritesi bir kere bundan dolayı sorumludur.

2- Kurala uymayanların sorumluluğu

Bu ülke topraklarında ister özel bir şirket isterse de bir kamu kurumu olsun devlet tarafından belirlenen kurallara harfiyen uymak zorundadır

Belirlenen kurallara uymayan herkes sorumludur.

Kartalkaya faciasında görünen o ki bu bu oteli yapan ve işletenlerin çok ciddi kusuru vardır, kurallara uymamışlardır! Bundan dolayı bu bahse konu şirket ve yöneticileri net bir şekilde sorumludur.

3- Kurala uyulup uyulmadığını denetlemeyenlerin sorumluluğu.

Bahse konu bölge ve otelde denetim sorumluluğu tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Bakanlık gerekli denetimleri hakkı ile yapmış olsaydı bu facianın yaşanmayacağı aşikardır.

Ayrıca İSG İş Sağlığı ve Güvenliği açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının denetim yetkisi bulunmaktadır.

Valilik ise güvenlik vb. açılardan denetim yapmakla sorumludur.