Ramazan Bayramı 30 Mart Pazar günü başlayacak, 1 Nisan Salı günü ise sona erecek. Gece sahurda Ramazan programı yapan TV kanalları, kendilerine göre yorum yapan hocalarla programlar yapıyor. Birkaç kanal dikkatimi çekti, sadece Kuran-ı Kerim ayetleri üzerinden Allah’ın emirlerini yorumlayarak insanları aydınlatıyor. Diğerleri ise hadislerde yazıyor diye, gerçek mi yalan mı belli olmayan, kafalarına göre yayın yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ve RTÜK bu programları izlemiyor mu? Hocam, kocam öldü, ben onun cennete gitmesi için hangi duayı yapayım diye soru soran bir kadına cevap veren hocalar var. Çocuğumu başkasına verdim, pişmanım, hangi duayı okursam Allah affeder sorusuna cevap veren hocalar var. Bir de Prof. Mehmet Okuyan ve Prof. Caner Taslaman yayına katılıyor, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in ayetlerini tek tek anlatıyorlar. Kuran-ı Kerim’in Allah’ın buyruğu olduğunu, 600’lü yıllarda bilinmesi imkansız olan bugünkü çözülmüş ayetlerle insanları bilgilendiriyorlar, aydınlatıyorlar.

Daha önce de yazmıştım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı, bilim kurulu kurup dünyada matematik, fizik, kimya, biyoloji, astroloji, genetik bilimi ve ilgili bilim insanlarıyla geniş bir Kuran-ı Kerim’i inceleme kurulu kurup, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’ne değil, bütün dünyaya, insanlığa, Allah’ı, bizleri yaratanı, onun gönderdiği kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’i Allah’ın lisanı ile çözmeleri, sekiz buçuk milyar hangi inançtan olurlarsa olsun insanları aydınlatmalı, bilgilendirmelidirler.

Müslümanların yalan söylemesini Kuran’ımız yasaklıyor. İftira atmanın, yalancı tanıklık yapmanın, kul hakkı günahı olduğunu, bunları yapanların Hutame’ye atılacağını yazıyor. Bir yalancının sözüyle hareket edenleri de zulmedenleri de cehenneme Hutame’ye atılacağını hatırlatıyor. Ayette "Hutameyi siz nereden bileceksiniz, o kızgın ateştir" diye uyarıyor. Ömrümüzün su gibi aktığını görüyoruz, ömür farkına varmadan çok hızlı bitiyor. O zaman adil olmalıyız, haksızlık yapmamalıyız, kul hakkı almamalıyız. Kuran’da Allah’ın her yerde, her şeyi gören ve bilen olduğunu öğreniyoruz. Günaha girenlere Allah bu dünyada gerekli cezaları veriyor, sürüm sürüm sürünüyor. Etrafımızda o kadar Allah’ın gazabına uğrayanlar var ki, Allah’a "al canımı" diye yalvarıyorlar, Allah onları sürüm sürüm süründürmeye devam ediyor. Ya ölünce cehennemde çekecekleri akıllara sığmaz.

Üç dört gündür Ekrem İmamoğlu ile yatıp, Ekrem İmamoğlu ile kalkıyoruz. Türkiye ayakta! Ekrem İmamoğlu gözaltına alınıyor, ifade veriyor, adliyeye sevk ediliyor, savcıya ifade veriyor, mahkemeye sevk ediliyor, tutuklama kararı çıkıyor, cezaevine atılıyor, diploması yok sayılıyor. Basında TV kanallarında Cumhurbaşkanı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun seçilmesine kesin gözle bakılıyor. 2028 yılındaki seçimin yarın seçim yapılacakmış gibi insanları meşgul edip işçinin, emeklinin perişanlığını görmüyorlar. Emekli aç, çaresiz, yıllarca yatırdığı primin getirisini verseler ölünceye kadar müreffeh bir hayat sürebilir. Kimse bu konuyu gündeme getirmiyor, sanki devlet emekliye maaş veriyor, emekliden aldığı paranın az bir kısmını verdiğini hiç kimse söylemiyor.

Bu akşam Türk Milli Futbol Takımı, Macaristan Milli Futbol Takımı ile rövanş maçına çıkıyor. Üç gün arayla tekrar karşı karşıya geliyorlar. İşi ciddiye alıp, Uluslar Ligi’nde A gruba çıkmalıyız. 3-1 yendik diye havaya girip 3-0 mağlup olmadan turu geçip dönmeliyiz. Bu maçta da hakemleri yenmeliyiz, çünkü bizim yabancı ülkelerle yaptığımız maçlarda çok kere hakem kurbanı olduğumuz açıkça ortada.