Bir türlü haddini bilmeyen, bir sömürge valisi edasıyla durmadan konuşan Tom Barrack “İsrail kendisinin bir demokrasi olduğunu iddia edebilir ama bu bölgede gerçekte en iyi işleyen şey, ister beğenin ister beğenmeyin 'hayırsever bir monarşi' olmuştur. İşleyen model budur." Diye ahkam kesmiş

Öncelikle şunu söyleyeyim: Monarşiler halkın egemenlik hak ve özgürlüklerini gasp eden gayrimeşru rejimlerdir.

Halkın demokrasi talepleri ise hem son derecede meşrudur ve hem de halkın egemenlik hak ve özgürlüklerine kavuşma arzusunun dile getirilmesi çağın gereğidir.

Yaşadığımız çağda, insan uygarlığının ulaştığı seviyede tek meşru güç halkın egemenliğidir ve bir halka diktatör ya da monark (Sultan, Çar, Kral, Halife vb) gibi başka bir güç ve egemenlik biçimini tavsiye etmek açık ve net bir terbiyesizliktir.

Bize Mülkiye’de demokrasinin erdemlerini anlatan Siyaset Bilimi hocalarımız ilk olarak “Güç insanı kötü yapar, mutlak güç insanı mutlak kötü yapar” Sözünü öğretmişti. Monarşiler ve özellikle de teokratik mutlaki monarşiler uhrevi ve dünyevi gücün tek bir kişinin elinde toplandığı, tamamen denetimsiz siyasi yapılardır. Böyle bir yapıyı ele geçiren bir monarkın hayırsever olması asla mümkün değil, kötü olması ise kaçınılmazdır. İnsanlık tarihi bu sözü doğrulayan, bu tip monarşilerin yarattığı insanlık dramlarını anlatan on binlerce örnek ile doludur.

Tarih boyunca insanlar monarkların gücünü anayasal olarak kısıtlamak ve daha da iyisi sona erdirip gücü halka vermek için çok ama çok uzun, çok ama çok kanlı bir mücadele vermiştir.

Tom Barrack sanırım şunu iyi biliyordur: Amerika Birleşik Devletleri “hayırsever” İngiliz Monarşisine karşı savaşılıp kurulan bir devlettir. Amerika Birleşik Devletlerinin kurucu babaları da “hayırsever” İngiliz Monarşisine karşı savaşıp Amerikan halkına egemenlik hak ve özgürlüklerini kazandırmayı başaran önderlerdir.

Barrack Efendi madem “hayırsever” Monarşinin çok faydalı olduğuna inanıyor gitsin ABD’yi 250 yıl önce olduğu gibi İngiliz Kralının hükmüne bıraksın, sonuçta İngiliz Kralından daha hayırsever bir kral mı bulacak?

Bakın şunu açıkça söyleyeyim: Söz konusu batı olunca demokrasi, doğu olunca hayırsever monarşi tavsiyesi yapmak bölgede sömürge valisi edasıyla dolaşan Barrack Efendinin hadsizliğidir.

Ayrıca durmadan saçma sapan konuşan, her konuşmasında haddini fersah fersah aşan Barrack Efendi Milken Enstitüsü tarafından Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen bir konferansta "The National" gazetesine konuşmuş. Bu konuşmasında

İsrail'in neden Hizbullah'ı bitirmediğine sorulduğunda Tom Barrack, şu yanıtı verdi:

"Rejim değişikliği aslında hiçbir zaman işe yaramadı. 1946 sonrasına bakarsanız, ABD'nin müdahil olduğu her durumda yaklaşık 93 darbe veya rejim değişikliği yaşandı. Hepsi başarısız oldu. Bu yüzden Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve rejim değişikliğinden yana değiller, bölgenin kendisine bırakılan bölgesel çözümlerden yanalar. Yani bu sorun İsrail'in Amerika'nın değil. Trump'ın 12 günlük savaşı durdurmak için devreye girmesi tarihi bir durumdu ve harikaydı. İran'da zaten 2 rejim değişikliği gördük, ikisi de işe yaramadı. Peki neden İsrail işi bitirmek istemedi? Bence hikaye daha sona ermedi. Şu an 5. bölümdesiniz, önümüzde daha 5 bölüm var." Dedi.

Aslında bakarsanız bu sözler Amerika’nın başarısızlığının çok açık ve net bir itirafıdır.

Peki, Amerika onca gücüne rağmen niye hep başarısız oluyor?
Çünkü Amerikanın derdi herhangi bir bölgeye demokrasi, huzur ve refah götürmek değil!

Amerika kendi menfaatleri doğrultusunda kolayca güdebileceği, dilediği gibi kullanabileceği bir diktatör ya da kralı iş başına getirmek ve onu iş başında tutmak istiyor.

Tom Barrack’da Amerika’nın bu isteğini ifşa etmiş...

Halk da doğal olarak buna itiraz ediyor, böyle haksız ve suni bir düzene boyun eğmek istemiyor, direniyor ve sonuçta Amerika’nın gücü halkın gücünü yenemiyor olan biten işte budur.