Futbolun sadece 90 dakikalık bir oyun olmadığını çoktan öğrendik. Artık oyunun dışındaki stratejiler, kulüp yönetimleri, yatırımlar ve karar alma mekanizmaları da sahadaki başarı kadar önem taşıyor. İlginçtir ki, bu alanın yeni aktörleri yine tanıdık simalar: Eski futbolcular. Yeşil sahaların yıldızları, top koşturdukları kulüplere bu kez başka bir kimlikle, yatırımcı olarak dönüyor.
İngiltere’nin alt liglerinden Salford City’nin başına geçen David Beckham ve Gary Neville bu dönüşümün en bilinen örneklerinden. Sahadaki başarılarını, kulüp yönetiminde de sürdürmeye çalışıyorlar. Beckham ayrıca ABD’de kurduğu Inter Miami ile yalnızca yeni bir kulüp inşa etmedi, aynı zamanda Amerikan futbolunun globalleşmesinde önemli bir rol üstlendi.
Ancak bu tür hamlelerde yalnızca emekli futbolcuları ğvrmüyoruz. Aktif kariyerine Real Madrid’de devam eden Luka Modric, geçtiğimiz Nisan ayında Swansea City’ye yatırım yaptığını duyurdu. Hedefi yalnızca para kazanmak değil, futbolun geleceğinde söz sahibi olmak.
Dahası var. Henüz 26 yaşındaki Kylian Mbappe, Real Madrid transferi sonrasında Fransız Caen kulübünün hisselerinin büyük kısmını satın aldı. Genç yaşta yalnızca sahada değil, kulislerde de güçlü bir aktör olma yolunda ilerliyor.
Zlatan İbrahimoviç’in Malmö’de büyüyüp, rakip kulüp Hammarby’ye yatırım yapması da dikkat çekici. Onun için yatırım, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sembolik bir anlam da taşıyor. Didier Drogba’nın Phoenix Rising’e, Ronaldo Nazario’nun Real Valladolid ve Cruzeiro’ya,
Cesc Fabregas’ın Como’ya, Gerard Pique’nin FC Andorra’ya yaptığı yatırımlar, futbolcuların kulübe sahip olma iştahını gözler önüne seriyor.
Demba Ba, Eden Hazard, Yohan Cabaye ve Türkiye’den tanıdığımız Musa Sow’un San Diego 1904’ü kurmaları ise bu tablonun başka bir boyutu. Bu, başka bir vizyonun yansıması. Peki, bu eğilimin temelinde ne yatıyor?
Öncelikle bu isimler, futbolun içinden gelen bireyler olarak kulüp yönetiminde daha derin bir perspektife sahip. Paranın yönettiği bu yeni düzende, duygusal bağlılıkla harmanlanmış bir sahiplik anlayışı, futbol kültürünü daha sürdürülebilir kılabilir.
Ayrıca bu durum, futbolcular için ikinci bir kariyer kapısı. Emekli olduktan sonra antrenörlük dışında ‘ne yapacağını bilmeyen’ yıldızlar yerine, kariyerini planlayan, geleceğini yöneten bir nesil yükseliyor. Yani, onlar artık sadece sahada değil, oyunun her yerinde…
Kalın sağlıcakla…