1963 yılında Gündoğdu Duran’ın Nihavent makamındaki şarkısı “Gözleri aşka gülen, taze söğüt dalısın” şarkısını çıkardığı plakla çok meşhur oldu.
1963 yılının 3 Şubat günü Türk Müziği Şefliğine atandı. Görevini layıkıyla yaptı. O sıralar Radyo da hediye modası vardı. Kutlu Bey hediye kabul etmediği için bu moda da bitti.


22 Şubat 1966 tarihinde 1957 model Ford Fairline marka/model 8 silindirli herkesin hayran olduğu özel arabasını aldı. Daha sonra eşinin benzin yetiştiremeyiz ısrarıyla sattı. İkinci arabası yandan vitesli Opel’di.
29 Haziran 1964 günü Radyo Sanatçıları Konseri bandı yapılıyordu. Muzaffer İlkar’a bir telefon geldi. Kutlu Payaslı’ya dönerek “ sen devam et” dedi. Sonraki programlarda da şeflik yaptırdı. Ruşen Kam, Muzaffer İlkar, Necdet Varol ve Nevzat Sümer gibi şefleri izleyip, edindiği tecrübelerle otoriter bir şef olmuştu. İşine odaklanıyor ve herkesin de öyle olmasını istiyordu. Başarının disiplinden geçtiğine inanıyordu. Stüdyoya geç gelenleri affetmedi. Nermin Demirçay, Samime Sanay, Necdet Tokatlıoğlu, Hüseyin İleri, Muazzez Abacı gibi sanatçıları geç kaldıkları gerekçesiyle stüdyoya almadı.


Radyo’ya yeni sanatçı alınması işiyle Turgut Özakman Bey kendisini görevlendirdi. Önce Ankara ve İstanbul’da daha sonra İzmir’de sınavlar yapıldı. Tutanaklar imzalanırken sınavı kazanamayan iki kişinin sonradan tutanağa ilave edildiğini gördü ve tutanakları herkesin gözü önünde yırttı, attı. “Bu olayı kimse duymasın, aksi halde bir daha Radyo’ya sanatçı alamayız” dedi.


Sınavı: “Ela Altın, Muazzez Abacı, Hülya Sözer, Seçil Heper, Samime Sanay, Bilge Pakalınlar, Metin Güyer, Zekai Tunca, Kenan Günel, Aysel Güvenç, Tuğrul Mumcu, Güler Tacer, Kadri Şarman, Tahir Engin İçöz, Ayşe Resener, Selçuk Aygan, Ünal Narçın, İclal İncula, Gönül Usta ve Akın Uğur.
İzmir’de “Mualla Şentop, Firdevs Tezcanlı, Ahmet Bölen, Özer Uçar, Mihriban Sayın, Necla Soner, Hüseyin Gülgeç.” kazandı.
Güneri Tecer, bırak şu yöneticiliği plaklarımız güzel satıyor, birde dükkân açalım adam gibi yaşayalım dese de işler istedikleri gibi gitmedi.
Rahmetli sanatçı arkadaşı Sevin Tuna, Ankara, Maltepe’de bulunan Hisar Gazinosu’nda program yapması için teklifte bulundu. Kadroda Sevim Tuna başta olmak üzere, Kutlu Payaslı, Muhterem Nur, Ümit Şener ve İlk solist olarak Emel Sayın yer alıyordu. Gazinoda gecede 425 lira kazanıyordu. Kadrolu memur maaşı ise ayda 380 liraydı. İstanbul’da ilk gazino çalışmasını 29 Nisan 1967 tarihinde Gümüşsuyu’nda Güney Park Gazinosu’nda yaptı.


19 Nisan 1968’de Sevim Tuna ile Bebek Gaskonyalı Toma gazinosu’nda çalışmaya başladı.
Kadroya Gönül Turgut, Sevinç Pekin, La Famita (Elizabet Taylor’un dublörü) ve Erkan yolaç dâhil oldu.
5 Ekim 1968’de Ankara Kervansaray Gazinosu’nda İşe başladı. Solist Güzide Kasacı’ydı.
11 Temmuz 1969’da Pervin Par ve Neşet Ertaş ile 46 gün süren Anadolu turnesine çıktı.
9 Eylül 1970 tarihinde İstanbul Bebek Büyük Yıldız gazinosunda programa başladı. Programda Gönül Akkor, Kutlu Payaslı, Sevda Aydan, Nezahat Bayram ile çalıştı. Sevim Tanürek’le program yaptı.
21 Ocak 1972 ‘de İstanbul Beyoğlu Tünel mevkiindeki Şato Gazinosu’nda çalışmaya başladı. Kadro’ da, Filiz Seyhan, Nilüfer Koçyiğit, Ümit Şener, Zeynep ve Orhan Boran vardı.


Ankara’da değişik günlerde Kent ve Dedeman Otel’de programları oldu.
2-10 Aralık 1967 tarihleri arasında Ruşen Kam şefliğinde Afgan Kralı Zakir Şah’ın doğum günü etkinliklerine katılmak üzere ilk yurt dışı turnesi olarak Ses sanatçıları; “Sevim Deran, Meral Uğurlu, Gönül Akın, Sevim Süer, Nermin Demirçay, Mülkiye Toper, Kutlu Payaslı, Ziya Taşkent, Hüseyin Gökımen, Turhan Toper, Yaşar Özel, Ahmet Melik”, saz sanatçıları: “Yücel Aşan, Selami Bertuğ, Erol Deran, Muısa Kumral, Akın Özkan” ile birlikte Afganistan’a gitti. Zakir Şah hepsine Altın Tuğralar hediye etti.
İki ay sonra Ruşen Kam hocanın başkanlığında 19-30 Ocak 1968 tarihleri arasında Kahire ve Tunus’a gittiler. Otel’de kemanı Turhan Toper, kanunu Erol Deran, darbukayı Ziya Taşkent aldı ve piyano’ya da Kutlu Payaslı geçti. Çaldıkları Alaturka oyun havalarına eşlik eden güzel dansözün muhteşem şovu ile harika bir gece geçirdiler. O gece dansözle çektirdiği ve sakladığı fotoğraf, eşi Tuncay Hanımın eline geçince kıyamet koptu.
(Devam Edecek)