Zaman, sadece takvimde ilerlemez. Fenerbahçe’de de geride kalan yedi yıl, sıradan bir sürecin değil; umutların, hayal kırıklıklarının ve sabrın sınandığı bir dönemin adı oldu. Ali Koç’un büyük beklentilerle start verdiği başkanlık süreci, artık milyonlarca taraftarın hayal kırıklığıyla baş başa kaldığı bir gerçeğe dönüşmüş durumda.
Fenerbahçe tribünlerinde yükselen “İstifa” çığlıkları isyanın sesli hali… Bu tepki sezonun değil, tam yedi yılın faturası.
Ali Koç’un başkanlık koltuğuna oturduğu günlerde camia adeta nefes almıştı. Yeni bir vizyon, güçlü bir ekonomi, modern futbol aklı… Umutlar yüksekti, beklentiler büyüktü. Ancak geçen yıllar, bu söylemlerin gerçeğe dönüşemediğini gösterdi. Yanlış transfer tercihleri, teknik direktör sirkülasyonu ve sürekli ertelenen şampiyonluk hedefi, camiayı yordu, yıprattı.
Ali Koç’la geçirilen yedi sezonda Fenerbahçe; 3 kez ikincilik, 2 kez üçüncülük, 1 kez altıncılık ve 1 kez yedincilikle yetinmek zorunda kaldı.
Ezeli rakip Galatasaray şampiyon olup beşinci yıldızı takarken, Sarı Lacivertlilerde ise yine hüzün ve onun getirdiği öfke hakim.
Yurdun her köşesinden yükselen bu öfkeye ve toplanan imzalara kayıtsız kalamayan Ali Koç, “İmza toplamak Fenerbahçe geleneklerine uygun bir yöntem olmasa da, demokratik bir haktır. Eylül’de olağanüstü genel kurula gidelim” açıklaması, Sarı Lacivertli kulüp için bir sezonun daha yitip gitmesi anlamına gelir ve Fenerbahçe’nin buna asla tahammülü yoktur.
Kulübü olağanüstü genel kurula götürmek için toplanan bu çok değerli imzalar, sadece Ali Koç yönetimini değil; bir zihniyeti sorgulamaktır ve bu ses, sadece kongre üyelerinin değil, milyonlarca Fenerbahçelinin ortak vicdanının sesidir. Ali Koç’un da artık çok güçlü bir dip dalgası olarak açığa çıkan bu sese kulak verip, bir sezonu daha heba etmek yerine, “Olmadı, yapamadım” diyerek, ceketini alıp gitmeyi de bilmesi lazım. Ancak bu davranış Fenerbahçe’nin önünü açar.
Eylül ayını işaret etmek yukarıda da vurgulamaya çalıştığım gibi, bir sezonun daha heba edilmesi, yeni gelecek yönetimin elini zorlaştırmak anlamına gelir.
Sözün kısası, Ali Koç’un Fenerbahçe’nin geleceğini de düşünerek ivedilikle olağanüstü genel kurul kararı alması en doğru davranış olacaktır.
Benden söylemesi…
Gitmeyi de Bilmek Gerek…
Erden Aktoğu
Yorumlar