Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere önümüzdeki ayın ilk haftasında toplanacak. 2025 yılında uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi, oldukça çetin geçecek görüşmelere sahne olacak gibi görülüyor. Milyonlarca çalışan ve onların geçindirmekle zorunlu oldukları aileleri yapılacak zam oranını büyük bir merakla bekliyor.
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu birkaç gün sonra bir araya gelerek zam pazarlığını başlatacak. Komisyonda işçi temsilcisi olarak Türk-İş, işveren temsilcisi olarak TİSK ve hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yer alacak.

Asgari ücretin belirlenmesinde temel hareket noktasını, 2024 yılında enflasyondan doğan kayıpların üzerine, yüzde 25’lik bir artış şeklinde olabileceği tartışılıyor. Muhalefet partileri yeni asgari ücret için önerdiği rakamlar 28 bin-35 bin lira arasında değişiyor. Bunun yanı sıra ayrıca pazarlık masasına dört farklı rakamın gelmesi bekleniyor. Bu süreçte hem işçi sendikalarının talepleri hem de siyasi partilerin önerileri dikkat çekiyor.

Basına yansıyan haberlere göre asgari ücret zammı için Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin önerileri şöyle sıralanıyor. CHP: 30 bin lira, İYİ Parti: 28 bin lira, Yeniden Refah Partisi ve DEM Parti: 35 bin lira ve Gelecek Partisi: 33 bin 337 lira.
Bu rakamlar çerçevesinde belirlenecek bir asgari ücretin, açılık sınırına yakın bir seviyede olması çalışan kesimleri endişelendiriyor. Nitekim, Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi’nin (BES-AR), kasım ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarının 29 bin 100 lira olarak tespit edildiğini açıkladı.

Tek bir bekâr çalışanın yaşam maliyetinin 39 bin 341 lira olduğunu kaydeden BES-AR, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarını belirten yoksulluk sınırının 78 bin 617 liraya ulaştığı belirtildi.
BES-AR, 2024 yılında 17 bin 2 lira alan asgari ücretli 29 bin 100 lira olan açlık sınırının yüzde 71.15 altında ücret aldığını kaydederek şu tespitlerde bulundu:

- Sağlıklı beslenmenin maliyeti günlük 969 lirayı geçmiştir.
- 2024 yılında da asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştır.
- Büyükşehirlerde kamu emekçileri, barınma ihtiyacını karşılamak için neredeyse maaşının yüzde 75-80’ini kiraya ödemektedir.
- Büyükşehirlerde kamu emekçileri, barınma ihtiyacını karşılamak için öğrenci evi gibi 3 ya da 5 kişi bir arada yaşamak zorunda kalmaktadır.

Benzer sonuçları diğer sendikalarda tespitlerini zaman içinde kamuoyu ile paylaşıyorlar. Vatandaşlarımız da yaşadıkları zorlukları her platformda dile getiriyorlar. Asgari ücrette yaşanan erimeye de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Enflasyon karşısında adeta pula dönen paramızın alım gücünün her geçen gün biraz daha eridiğine dikkat çeken İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Ocak 2024’de 17 bin 2 lira olarak tespit edilen asgari ücretin alım gücü yıl sonunda TCMB’ye göre 11bin741liraya, İPA Yaşam Maliyeti verilerine göre ise10 bin 788 liraya gerileyeceğine dikkat çekti. Yıl sonunda erime Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre 5 bin 261lira, İPA’ya göre 6 bin 214 liraya ulaşacak.

İPA, söz konusu erimeleri dikkate alarak 2025 yılında,17 bin 2 liranın alım gücünü enflasyona karşı korumak için asgari ücretin TCMB verilerine göre 24 bin 621lira, İPA verilerine göre 26 bin 795 lira olması gerektiğine işaret ediyor. Yani asgari ücret bu düzeye ulaşsa bile alım gücü bakımından ancak 2024 Ocak seviyesinde kalabilecek.
Altın üzerinden yapılan hesaplamalara göre, yıl başında 7 çeyrek altın alabilen asgari ücretli bugünkü şartlarda ancak 3 altın alabiliyor.

Özetle; yaşamakta olduğumuz ağır enflasyon altında, çalışanların hiç olmazsa bir parça, birkaç ay rahat nefes alabilmeleri için belirlenecek asgari ücret büyük önem taşıyor. Hoş, asgari ücret ne kadar yüksek tutulursa tutulsun, piyasalardaki enflasyon baskısı önlenemediği sürece, yapılacak maaş artışlarının getireceği ferahlama sadece birkaç ay sürecek ve bugün yaşadıklarımızı yaşamaya devam edeceğiz. Bir de 2025 yılında bir erken seçim gündeme gelirse işte o zaman yaşayacağımız gümbürtünün büyüklüğünü varın siz hesaplayın.