İnternet devriminin ilk günlerinde bu yeni teknolojinin insanlara ürettikleri bilgiyi ve görüşleri özgürce paylaşıp, üretilmiş bilgi, görüş ya da yorumlara özgürce ulaşabilecekleri bir dijital ortam sağlayacağı iddia edilmiş, böyle bir beklenti genel kabul görmüştü.

90’larda gelişen ve tüm yer küreye çok büyük bir hızla yayılan bu yeni teknoloji neredeyse 30 yıldır hayatımızın hemen hemen her alanına damga vuracak kadar yaygın ve etkin bir iletişim aracı haline gelmiş bulunmaktadır.

Peki, ilk başta iddia edildiği gibi özgürce iletişim kurulan, bilgi paylaşılan ya da edinilen bir yapı oluştu mu?

Açıkça söylemek gerekirse ilk başlarda belki amma ve lakin günümüzde ortaya çıkan yapay zeka üzerine inşa edilen dijital tekeller internetin bu özgür yapısını tehdit ediyor ve dijital feodalizm de denilen yeni bir düzen inşa ediliyor.

Dijital feodalizm de denilen bu yeni düzeni inşa eden güç ise Google, Meta ve benzeri dijital tekeller.

Tamam hala internete bilgi yüklemek, internette yorum yapmak bir özgürlük alanı olarak karşımızda duruyor, hala isteyen istediğini yapabiliyor ama ya kitlenin bilgiye özgürce ulaşımı?

İşte asıl sorun burada ortaya çıkıyor ve kitle doğru ya da gerçek bilgiye artık özgürce ulaşamıyor!

Peki, kitle doğru ya da gerçek bilgiye neden artık özgürce ulaşamıyor?

Ulaşamıyor çünkü; çoğu zaman bir bilgiye ulaşabilmek için arama motorlarında sorgulama yapıyoruz ve tekelleşen arama motorları istediği siteyi sıralamada öne çıkarıyor, istediğini aşağıya atıyor ya da hiç göstermiyor yani kitleye sadece uygun gördüğü bilgiyi servis ediyor...

Herhangi bir konuyu anlatan ya da bilgiyi içeren belki de on binlerce site var ama Google gibi arama motorlarında bu siteler sıralamaya, hatta ilk birkaç sıraya giremediği anda kitlenin bu sitelere, dolayısı ile de bu sitelerdeki bilgi ve yorumlara ulaşabilme olasılığı kalmıyor.

İnternet kullanıcılarının davranışları incelendiğinde görülüyor ki; bu kullanıcılar bir sorgulama yaptığında çok büyük bir çoğunlukla arama motorlarının kendisine servis ettiği ilk birkaç siteyi ziyaret ediyor, diğerlerini neredeyse hiç dikkate almıyor.

İşte tam bu noktada arama motorunun algoritma tercihleri devreye giriyor ve arama motoru kitleye ne okutmak istiyorsa onu servis ediyor!

Bu noktada görünen o ki; bir belki birkaç arama motorunun tekelindeki internette neyin okunup neyin okunmayacağına arama motorlarının yöneticileri karar vermiş oluyor.

Peki, kamu ya da insanlık adına bu durumu denetleyen ya da denetleyebilen bir sistem var mı?

Elbette yok!

Ve hatta durum o kadar vahim ki arama motorlarının yöneticileri uyguladıkları algoritmaları ve algoritma tercihlerini bile şeffaf bir şekilde kamunun bilgisine sunmuyor.

Durum zaten bu kadar şaibeli ve tehditkar bir haldeyken yavaş yavaş internete hakim olan Grok, ChatGPT vb yapay zeka uygulamaları artık site bile önermiyor!

Bu uygulamalar siteleri ziyaret ediyor, emek hırsızlığı yaparak oradaki bilgileri alıyor ve sonra işine geldiği gibi harmanlayarak bir özet halinde sanki kendi bilgisi ya da yorumu gibi internet kullanıcılarına sunuyor.

Bunun çok büyük bir emek hırsızlığı olması bir yana artık kitle gerçekle ve orijinal kaynakla tüm bağını kaybetmiş oluyor, kendine ne sunulduysa onu doğru olarak kabul edip, ona göre karar alıyor ya da bilgi dağarcığı oluşturuyor.

Dahası internete koymak üzere içerik üreten bir çok kişi ya da kurum masrafa katlanıp üretim yaparken kârı ya da geliri bu yapay zeka sistemleri elde ediyor.

Bu haksızlık emek hırsızlığının yanı sıra özellikle de internete içerik sunan profesyonel üreticilerin yavaş yavaş yok olmasına, piyasadan silinmesine yol açacak çok büyük bir tehdit de oluşturuyor.

Bunun yanı sıra dünyanın en büyük ve yaygın arama motoru olan Google arama sonuçlarının listelendiği sayfanın en başına artık kendi yapay zeka yazılımı tarafından hazırlanmış bir özet koymaya başladı. Bir çok kullanıcı sadece bu özeti okuyup sayfaları ziyaret etmeye gerek bile duymamaya başladı.

Arama motorlarında durum böyle de sosyal medya platformlarında farklı mı?

Youtube, Facebook, X, Instagram vb. tüm sosyal medya platformları diledikleri içeriği kitleye servis ediyor, dilediklerini etmiyor. Siz her ne paylaşırsanız paylaşın bu paylaştıklarınız takipçilerinizin bile sadece ve sadece çok küçük bir kesimine ulaşabiliyor, takipçiniz olmayanlara ulaşması ise tamamen bu platformların tercihine kalmış bulunuyor.

Peki, nerede kaldı özgürlük?

Nerede özgür internet?
Sonuçta geldiğimiz noktada internette DİJİTAL FEODALİZM olarak adlandırılan tekelci bir yapı oluşmuş bulunmaktadır ve kitle bu feodal beylerin servis ettiği bilgi ile manipüle edilmektedir ki tarih boyunca bilgiye ulaşmada bu kadar büyük bir manipülasyon ve tehdit daha görülmemiştir.