Bursa’da göreve başlamak üzere PTT’nin kursuna katılan Ökkeş Kaya, hastaneye yatırılan annesini Eskişehir’de ziyarete gider, anneyi hastanede çok yatırmazlar. Onlar da Eskişehir’de bir akrabalarının yanına misafir olarak giderler. Karşı dairede genç ve güzel bir öğretmen ailesiyle birlikte oturmakta ve her sabah okula giderken başarılı öğrencilerine vermek üzere kırtasiyeden kalem almaktadır. Hanımefendi’ye ilk görüşte tutulan beyefendi “bana kız arayıp duruyorsunuz neden karşıdaki kızı almıyorsunuz” der. Aynı akşam bir perşembe günü kız istemeye gidilir. Genç öğretmen Solmaz Hanım, Beyefendi’yi görünce adeta yıldırım aşkına tutulur, ancak ailesi kızı vermez. Bunun üzerine araya girenler olur, oğlanın babası “vermezseniz kapının önünde yatacağım” deyince enişte araya girer “böyle güzel bir aileye kızı veriyoruz” der ve konu biter.
Eskişehir Satırlar ailesinden Solmaz Türkay hanımefendi ile Gaziantep- İslâhiye, Türkbahçe köyünden Kaya bey, 1962 yılı Ocak ayında Eskişehir Devlet Demiryolları Lokalinde güzel bir düğünle evlenirler.
Kaya Bey Bursa’da PTT’de gördüğü kursun sonunda Adapazarı’na atanır. Eskişehir’de evlendikten bir hafta sonra Kaya ailesi Adapazarı’nda Kuyudibi Karadenizliler Mahallesi’nde bir ev tutarlar ve yerleşirler.
Öğretmen bir anne ile PTT’de çalışan bir babanın ilk çocukları Derya, 1 Aralık 1962 günü Adapazarı’nda 4 kilo 800 gram olarak Dünya’ya gelir. Derya’nın doğacağı gece anneyi uyku tutmaz evde gezer durur, baba “rüyamda doğacak çocuğun adını Bilge Kağan koyun dediler” der, ama büyükler koydurmaz, o sıralar Hayat mecmuasında bebek isimleri yayınlanmaktadır. İsimleri torbaya doldururlar, dede çeker Derya çıkar, babaanne çeker Derya çıkar ve sonunda anneanne çeker yine Derya çıkar bu isim uğurlu gelecek derler ve ilk çocuklarının adını “Derya” koyarlar.
Kaya ailesini oturdukları mahallede çok severler, 3. gün ziyarete gelirler, bu ay Recep ayı çocuğun adı Recep olsun derler, mahallelinin hatırına ismi “Recep Derya” konulur. İkinci çocukları Mustafa Volkan da burada doğar. Anne çocukları için öğretmenlik mesleğini bırakır.
Bir yıl sonra İzmit’e tayin olurlar, yaklaşık on bir ay sonra da baba TRT’nin açtığı sınavı kazanarak 1964 yılında Ankara TRT’ye tayin olur.
Derya büyük bir sevinçle Ankara Aydınlıkevler’de ilkokula başlar. Başöğretmen Ali Ellialtı ve İlkokul öğretmeni Asiye Ellialtı’dır. Düzeni, durumu, duruşu, temizliği, titizliği, giyimi ve kuşamı adam olacak çocuğun o günden belli olduğunu gösterir, Başöğretmeni her pazartesi günü onu diğer çocuklara örnek olarak masaya çıkartır ama Derya bu durumdan şikayetçidir annesine “lütfen beni masaya çıkarmasın ben çok utanıyorum” der.
1970 yılında Derya’nın kardeşi ailenin tek kızı Yeşim doğar. Babası 1973 yılında TRT Etimesgut lojmanlarına geçtikten sonra Derya Ortaokulu Etimesgut Mehmetçik Ortaokulu’nda, liseyi Sıhhiye’de Ankara Atatürk Lisesi’nde okur.
Bu arada Derya’dan 11 ay sonra Adapazarı’nda doğan Mustafa Volkan’dan sonra öğretmenliğe ara veren Solmaz Hanım açılan bir sınavı kazanarak 4 Temmuz 1978 tarihinden itibaren Et ve Balık Kurumu’nda yeniden devlet hizmetinde çalışmaya başlar ve 1997 yılında Şef kadrosuyla emekli olur.
Annesinin güzel Türkçesiyle yetişen Derya Kaya, lise yıllarında güzel sesi ve şiir okumadaki başarısı nedeniyle edebiyat öğretmeninin dikkatini çeker ve okulda şiirleri Derya Kaya’ya okutur, lise son sınıfta okurken Derya’nın sesi TRT Müfettişinin de dikkatini çeker ve spikerlik sınavına girmesini tavsiye eder. Derya sınava girer ve iyi bir dereceyle kazanır. Derya sınavı kazanır ve 1987 yılında TRT Çukurova Bölge Müdürlüğü’ne spiker olarak atanır. Mersin’de iki yıl hizmetten sonra Ankara Radyosuna tayin olur. Üniversite eğitimini Anadolu Üniversitesi İş İdaresi bölümünü okuyarak tamamlar.
Derya Kaya her zaman “3 çocuk yapın dediler ben bunu 3 hanım alın anladım 3 evlilik yaptım” diyerek dünya evine girer. Kaya, 1988 yılı haziran ayında ilk evliliğini yapar. Çok düşkün olduğu çocukları; 1994 yılında Elif Naz (1. evliliğinden, 6 Ağustos 2011 günü de Bilge Kaan (3. evliliğinden) dünyaya gelir.
1997 yılında babasını kaybeden Derya Kaya, Ankara Elvankent’te oturan annesine daha çok düşkün hale gelir, daha sık uğrar ve İzmir Dikili Salihleraltı’ndaki yazlıkta da daha uzun zaman ayırır.
1987 yılından vefatına kadar TRT’de pek çok TV ve radyo programı yapan Derya Kaya; başta Ankara Radyosu olmak üzere Türkiye’nin pek çok yerinde yapımcı ve sunucu olarak görev almıştır. Birçok kamu kurum ve kuruluşunda etkili sunum, konuşma, doğaçlama konuşma, beden dili, ikna ve karşılama teknikleri, siyasi kariyer planlama ve görünen konuşma eğitimleri, seminer ve danışmanlıkları yapan Derya Kaya’nın uluslararası deneyimleri de bulunmaktadır. Kaya aynı zamanda bir motorsiklet düşkünü idi.
Cesur yürek Derya Kaya büyük bir Atatürk sevdalısıydı. Programları “Türkiye’nin Başkentinden Ankara’dan Anıtkabir’in tam karşısından sesleniyorum” diye açardı. Onu da Atatürk gibi bir Kasım ayında yitirdik. Müziğini Musa Göçmen’in yaptığı kendi şiirlerini seslendirdiği “Adını Sen Koydum” adlı albüm, Yunus Emre şiirlerinden oluşan “Gel Gör Beni” adlı albümün yapımı ve 2017 Avukatın İletişim Rehberi (Av. Çağrı Tuna ile) Derya Kaya tarafından kültürümüze kazandırılmıştır.
Yaşadığı süre içerisinde çeşitli kurum ve kuruluşlardan sayısız ödül almıştır. Vefatından sonra Güftesi Derya Kaya’ya ait “Bugün Saçlarını Ben mi Okşasam” adlı eser Sultaniyegah Şarkı olarak Çağlar Fidan tarafından çok yakın bir tarihte bestelenmiştir.
TRT’nin ünlü sunucularından Derya Kaya’yı, 5 Kasım 2017 tarihinde evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yitirdik. O, her girdiği mekânda çok uzaktan gelen kahkahaları ve muhteşem Türkçesi ile hatırlanacaktır. TRT Ankara Radyosu’nun kapısından girdiği andan itibaren başta güvenlik görevlileri olmak üzere çaycısından Müdürüne kadar tüm Radyo personeli ile merhabalaşmadan ve şakalaşmadan edemezdi.
Çok merhametliydi, işsiz birini gördüğünde çok üzülüyordu, çevresi geniş olduğundan ona iş buluyor öyle huzura eriyordu. Aile geleneğiydi.
Askerlerin ölüm haberini almış ve ağlamıştı. Vefatından üç gün önce 2 Kasım 2017 günü sosyal medyadan şunu paylaşmıştı:


Bu kadar hassas bir insandı.
Derya, Ankara’nın Sincan ilçesindeki Cimşit mezarlığında 6 Kasım 2017 tarihinden itibaren yatmaktadır. Yüreği insan sevgisiyle dolu Derya Kaya, ölümünün 7. yıldönümünde TRT Ankara Radyosu’nda ailesi ve sevenleri tarafından anıldı. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekânı cennet olsun…
Görev yaptığı süre içerisinde seyirci tarafından çok sevilen Derya Kaya’nın adının TRT Ankara Radyosu Büyük Stüdyosu’na verilmesi hayranlarının en büyük beklentisidir.