20 Kasım akşamı ev sahibi Katar’la Ekvador’u karşı karşıya getiren maçla başlayıp, 18 Aralık’ta oynanan finalle...

20 Kasım akşamı ev sahibi Katar’la Ekvador’u karşı karşıya getiren maçla başlayıp, 18 Aralık’ta oynanan finalle noktalanan 2022 Dünya Futbol Şampiyonası geride kaldı.

Şöyle, çok fazla rakamlara boğmadan, ancak akıllarda kalması açısından birkaç rakamsal değerle beraber, futbol gündemine oturan birkaç detaya da değinerek turnuvaya dair bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Bir kere dünya kupaları tarihinin yaz mevsiminin dışında yapılan ilk organizasyonuydu Katar. Zamanlama olarak doğru mudur, yanlış mıdır bu konuda farklı görüşler olduğu bir gerçek. Bir kesim bu duruma,“Ne önemi var zamanın. Mühim olan organizasyonun kalitesidir” derken, bir kesim de olayın amacının dışına çıktığı düşüncesine sahip.

Ben açıkçası, zaten sıkışık olan futbol takviminin bu turnuvayla çok daha fazla sıkıştığı görüşündeyim. Bu durumun yansımalarını, Süper Lig de dahil, tüm dünya liglerinde hep birlikte göreceğiz…

Finalde son şampiyon Fransa’yı penaltılarla devirip, kupayı tarihinde üçüncü kez müzesine götüren, dünya yıldızı Messi ve arkadaşlarını, yani Arjantin’i bir kez daha yürekten kutladıktan sonra, dilerseniz turnuvadan geriye kalan bazı detaylara bir göz atalım.

29 günde oynanan 64 maçta, seri penaltılarda kaydedilenler dışında atılan 167 gole baktığımızda hayli gollü bir turnuva olduğunu ve maç başına ortalama 2.61 gol atıldığını görüyoruz. Bu yüksek gol ortalaması oranını sağlayan en önemli unsur, sanırım golsüz tamamlanan en az maçın olduğu dünya kupası olmasından kaynaklı. 0-0 biten maç sayısı altısı gruplarda, biri son 16 turu ve biri de çeyrek finalde olmak üzere sadece sekiz.

Şampiyonadaki en farklı galibiyet İspanya’nın Kosta Rika’yı 7-0 yendiği maçta elde edildi. En fazla gol atılan maç ise, 6-2’lik İngiltere İran karşılaşmasıydı.

Aslında yazının başında da belirttiğim gibi rakamsal anlamda birçok farklı sonucun ortaya çıktığı bu turnuvadaki en çarpıcı özellik, maçların her iki yarısının da sonlarına eklenen uzatma dakikalarının fazlalığı oldu. Bu konuda FIFA, topun oyunda olmadığı sürelerin, hakem tarafından devre sonuna eklenen dakikalarla telafi edilmesi konusunda çok ciddi bir adım attı. Bu durum Katar’da oynanan tüm maçların devre sonlarına eklenen sekizer onar dakikalık uzatmalarla kendini bariz bir şekilde gösterdi.

Futbolun tüm paydaşlarının çıkar ve değerleri doğrultusunda son derece doğru bulduğum bu değişim, dünya şampiyonası sonrasında, Türkiye Süper Ligi de dahil, hemen hemen her ülkede uygulanmaya başladı.

Evet dev organizasyonun ardından göze batan rakam ve detaylara kuş bakışı bir göz attığımızda, ilk etapta söylenebilecekler bunlar. Yeni ve umut dolu bir yılın ilk haftasında tekrar buluşmak üzere diyor, mutlu yıllar diliyorum.

Kalın sağlıcakla…