Takım sporlarında, inişli çıkışlı bir haftayı geride bıraktık. Voleybol ve basketbol bizlere unutulmaz gururlar yaşatırken, futbolda yaşanan ağır yenilgi hepimizin yüreğini derinden burktu. Her biri ayrı hikâye, ayrı heyecan ama ortak nokta şu ki, milyonların kalbinde taht kuran bu branşlar yine spor gündemimizin tam da merkezinde yer aldı.
Önce voleybola bakalım… A Milli Kadın Voleybol Takımımız, FIVB Dünya Şampiyonası’nda tabiri caizse adeta tarih yazdı. Turnuvanın çeyrek finalinde kadın voleybolunun güçlü ekibi ABD’yi 3-1’le geçerek yarı finale yükselen ‘Filenin Sultanları’ yarı finalde Japonya’yı da aynı skorla saf dışı bıraktı. İlk kez finale çıkan Milliler, Brezilya’yı geçen İtalya karşısında şampiyonluk için sahaya çıktı. İki kez geriye düşmesine karşın 2-2’lik eşitliği yakalayan takımımız, nefes kesen finalde karar setini kaybedince gümüş madalyayla yetinmek durumunda kaldık.
Evet, biraz buruk bir son oldu. Ancak siz bizim gönüllerimizin şampiyonsunuz. Türkiye’de spor yöneticiliği noktasında, adının önüne detaylı bir parantez açılması gereken Federasyon Başkan Mehmet Akif Üstündağ başta olmak üzere, emeği geçen herkese şükranlarımızı iletelim… Haydi bakalım ‘Filenin Sultanları’ şimdi rota 2028 Los Angeles Olimpiyatları.
Basketbolda da yüzümüz güldü. EuroBasket 2025’te A Grubu’ndaki beş maçını da kazanan ‘12 Dev Adam’, Sırbistan’ı 95-90 mağlup ederek gücünü gösterdi. Ardından son 16 turunda İsveç’i 85-79’la geçen milliler, 16 yıl sonra çeyrek final kapısını araladı. Şimdi rakip Polonya. Eğer bu engeli aşabilirsek, Pazar akşımı oynanacak finale bir adım daha yaklaşacağız. Umarım bu kez yarı final ve finalde de sahadan başı dik ayrılan taraf, ’12 Dev Adam’ olur.
Ve gelelim futbola… Dünya Kupası Elemeleri E Grubu’na, Gürcistan’daki 3-2’lik galibiyetle başlayan A Milli Futbol Takımımız, Konya’da İspanya karşısında tarihimizin en ağır yenilgilerinden birini yaşadı: 6-0!
Tribünleri dolduran on binlerce taraftar ve ekran başındaki milyonları kahretti. Evet, rakip dünyanın en iyi futbol ülkelerinden biri olan İspanya’ydı. Ancak bu kadar ağır bir yenilgi de hiç mi hiç normal değil.
Ne demeli, futbol böyle bir şey işte. Böyle sonuçlar da yaşanabiliyor zaman zaman.
Şimdi, Montella ve öğrencileri ayağa kalkmak zorunda. Çünkü önümüzde bir Bulgaristan deplasmanı ve içeride oynayacağımız Gürcistan maçları var ve eğer iddiamızı sürdürmek istiyorsak, bu iki maçtan altı puan çıkarmak zorundayız.
Haydi bakalım silkelenip ayağa kalkalım ve bu iki hedef maçı kazanalım…
Kalın sağlıcakla…
