10 Ocak 1961 tarihinde Basın Kanunu kabul edildi. 10 Ocak, 1962 yılından itibaren “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılıyor. Kutlanıyor demek isterdim, ancak çok zor, hatta olanaksız. Çünkü, Türkiye ve Dünya, tarihsel gün ve haftaların kutlanabileceği koşullardan giderek ve çok hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.
Türkiye’m ve Dünya, değil her yıl, değil her ay, her gün, sevgi, dostluk ve barış içinde, silahsız ve şiddetsiz yaşanan yerin üstündeki gerçek cennet olmak yolunda koşması gerekirken, vahşi insan türünün yarattığı cehenneme doğru ilerliyor, kurşun, bomba ve dudaklardan dökülen “vur, öldür, ateş, bombayı gönder” gibi emirlerin hızında.
Üstlerindeki şık giysilere, kravatlara, şapkalara, eteklere ve ayakkabılara değil, gözlerine ve suratlarına baktığımda neler görüyorum dersiniz? Kin, nefret ve vahşet üçgeni. Oysa, 1940’lı yılların sonlarından başlayarak 10’larca yıl, öğretmenlerimiz, toplum önderlerimiz, aile büyüklerimiz, bizlere, böyle bir insan türünün varlığından hiç söz etmediler.
Gerçekten çok şaşkınım, bir anlamda şoktayım.
Oysa, örnekleri çoktu yerin üstünde, her yerde, kötülerin. Savaşları, işgalleri çıkaranlar, başka yerlerden gelip ana yurtlarında yaşayanları katledenler, bugünkü vahşi insan soyunun önceleri, atalarıdır.
Haber ve yazılarından dolayı ailelerinden, toplumdan ve mesleklerinden uzaklaştırılan, özgürce yaşamak hakları çiğnenen gazeteciler var, hapishanelerde, sözde uygar Dünyada. Silahlı çatışmaların yaşandığı yerlerde öldürülen gazeteci sayısı çift haneleri çoktan aştı.
Gazetecinin öldürülmediği yıl değil, ay bile kalmadı.
Oysa, gazetecilik, tarihin en onurlu ve en gerekli mesleklerinin başında kanımca. Canlılar için iletişim kurmak, haberleşmek, bilgi edinmek ve dayanışmak, ekmek gibi, su gibi gereklidir.
10 Ocak 2025 tarihinde, Ankara’da, 14 basın örgütü, “Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle ortak basın toplantısı düzenleyerek 10 Ocak’ı dayanışma ile karşıladı.
Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsilciliği, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası, gerçekten, birlikte, dayanışma içinde ve şiddet dili kullanmadan seslendiler, duyması gerekenlere ve halkımıza.
“10 Ocak’ı Dayanışma İçinde Karşılıyoruz” başlıklı metni, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ziya Kıvanç El okudu.
“Türkiye’de emek yoğun ve sömürünün en görünmez olduğu mesleklerin başında gazetecilik gelmektedir. Ülkemizde yıllardır gazetecilerin haklarını gerileten düzenlemeler yapılmakta, medya tam anlamıyla kontrol altına alınarak bağımsız gazetecilik yapılmasının önüne engeller konmakta, güvencesiz ve patronun iki dudağı arasında çalışan meslektaşlarımız gözaltılar, tutuklamalar, ev hapisleri gibi engellemelerle karşılaşmaktadır.
Anayasa’nın “Basın hürdür, sansür edilemez” hükmünün adeta kâğıt üzerinde kaldığı günlerde sansür tehdidi artık olağanlaşmış, otosansür gibi çok daha ağır süreçler mesleğimizi tehdit eder hale gelmiştir. Bu yetmezmiş gibi onlarca yerel gazete kapanmış, ulusal ölçekte yayın yapan haber siteleri, gazeteler ve televizyonlar birer birer küçülme yoluna gitmiştir.
Sendikasız, güvencesiz bir şekilde; yoksulluk hatta açlık sınırının da altında ücretlere ve çalışma saatleri belirsiz şekilde çalışan yüzlerce gazeteci için bugün yeni bir 10 Ocak olmalıdır.
Çalışma koşullarımız güvenceye alınmalıdır, işsizlik baskısı sona ermelidir. Yıpranma hakkımız yeniden düzenlenmelidir. Mesleki gerekçeyle haklı fesih hakkımız uygulanmalı, istifa halinde kıdem tazminatımız güvenceye alınmalıdır
Basın İş Kanunu’nun genel iş kanunu ile birleştirilmesi hazırlığından vazgeçilmelidir
Aylık ücretimizin peşin ödenmesi sağlanmalı, yasal güvence sağlandığı takdirde haftalık çalışma süresi 40 saat olmalıdır. Ödenmeyen fazla mesailerimize ek faiz kuralı uygulanabilir hale getirilmelidir
Kadın gazetecilerin çalıştırılması teşvik edilmeli, hamilelik ve doğum nedeniyle işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Doğum sonrası ücretli izin ve emzirme dönemi SGK prim desteği taleplerimiz yasal düzenlemeyle güvence altına alınmalıdır
Başta foto muhabirlerinin ekipman satın almalarında üç yıl süreyle vergi muafiyeti sağlanmalıdır.
Serbest ve dijital mecralarda yayın yapan gazetecilerin de sendikalı olabilmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır.
Serbest çalışan meslektaşlarımızın basın kartı alabilmesi ve basın kartına bağlanan özlük haklarından yararlanmaları sağlanmalıdır.
Sendikal örgütlenmenin önündeki engel haline gelen işyeri/işletme tartışmasının ortadan kaldırılması için birden fazla işyeri olan şirketler tek işletme olarak kabul edilmeli ve örgütlenme barajı yüzde 40 olarak uygulanmalıdır.
Bugün tüm zor şartlara karşın mesleğimiz hala ayaktadır. Bu, halkın haber alma hakkını savunan, mesleğine sahip çıkan gazeteci meslektaşlarımız sayesindedir. “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”de artık mücadele günü değil “bayram” olarak kutlanması için reçete bellidir. Basın meslek örgütleri olarak dayanışmayı artırarak basın ve ifade özgürlüğü için mücadelemizi her alanda büyütmenin zamanıdır.
Gazeteciliğin siyaset ve sermaye tarafından kıskaca alındığı günümüzde ifade özgürlüğüne ve özlük haklarımıza dönük tehditleri dün olduğu gibi bugün de ancak örgütlenerek, dayanışmayla aşabiliriz. Artık 10 Ocak’ları “güvencesizlik”, “engelleme”, “sansür, “otosansür”, “gözaltı”, “tutuklama”, “yoksulluk” gibi kavramlarla değil mücadelemizle elde edeceğimiz haklarımız ve özgürlüklerle kutlayacağımıza inancımız tamdır.”
Bu seslenişin sadece Türkiye kamuoyuna değil, yerin üstündeki her yere ulaşmasını, ulusal ve uluslararası tarihsel gün ve haftaların huzur içinde ve korkusuz kutlanmasını ve hepimizin de kutlamaları yaşamasını dilerim, umutla.
Soldan, Kenan Şener (Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri), Sinan Tartanoğlu (Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Başkanı), Turgut Dedeoğlu (DİSK Basın-İş Genel Başkanı), Ziya Kıvanç El (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı), Okan Konuralp (Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili, Sosyolog, Gazeteci)), Selcan Hamşioğlu (İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı), Gülsen Solaker (Diplomasi Muhabirleri Derneği Genel Sekreteri), Mesut Balcan (KESK Haber-Sen Genel Başkanı) Ceren Bayar (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı).