Yıllar önce Antalya Adrasan sahilinde bir otelde yaz tatilini geçirmek için eşim ve kızımla yerimizi ayırttık.Gece yolculuğumuzun sonunda sabahın ilk ışıkları ile otelin bulunduğu yerdeydik. Henüz sahil bomboş,martı sesleri ve denizin dalgaları ortama hakimdi.
Otelin önüne park ettim ve resepsiyonda yarı uykulu bizi karşılayan görevliden anahtarımızı alıp odamıza çıktık. Odamıza yerleştikten sonra hemen kahvaltı için açık havada bulunan bahçeye geçip yerimiz aldık.Yolculuk yormuştu bizi, güzel bir kahvaltı ile biraz kendimize geldik. Günlerimiz çok güzel geçiyordu, deniz, kum, tekne gezileri bütün yılın yorgunluğunu üstümüzden alıp götürmüştü.
Tatilde edinilen arkadaşlıklar, tatile bir başka anlam katıyor.Bizim de güzel arkadaşlıklarımız oldu. Yan otelde kaldıklarını öğrendiğimiz, İsviçre'den gelen genç bir çift ile sahilde kızımızın sayesinde tanıştık, öğleden sonra kahve içmek için kaldığımız otele kendilerini davet ettik. O yıl çıkan iki şiir kitabımı imzalayıp kendilerine takdim ettim.Çok memnun oldular.
Ertesi günde genç çift bizi kaldıkları oteller davet ettiler. Sohbet, muhabbet derken, kahvelerimizi içtik, bir ara çiftlerden biri kalktı kısa bir süre aramızdan ayrıldı.Daha sonra elinde Siyah bir kutu ile yanımıza döndü. İsviçre'de yaşadıkları için benim şiir kitaplarımı imzalayıp kendilerine vermemeden dolayı çok mutlu olmuşlardı.Onlarda karşılık olarak, elindeki hediyeyi bize vermek istediklerini söylediler.
O yıllarda cep telefonu yeni yeni kullanılmaya başlanmıştı.Cep telefonu diye düşünüp hediyeyi alıp çok sevindim.Sonra siyah kutuyu açtım ve içinde pırıl pırıl bir İsviçre çakısı avucumun içindeydi.Benim İsviçre çakısı ile tanışmam böyle oldu.
İsviçre ordu çakısının ilginç hikayesi:
Erkeklerin en zor anlarında imdadına yetişen, sağlamlığı ve onlarca işlevi ile bilinen İsviçre ordu çakısı yıllara meydan okuyor.
İlk kez 1884 yılında, Ibach adlı İsviçre köyünde üretilen çakının oldukça ilginç bir öyküsü var. Bugün Victorinox şirketinin başındaki isim olan Carl Elsener, büyük dedesinin dâhiyane fikri nasıl geliştirdiğini şöyle anlatıyor:
“Büyük dedem köylüler için mutfak bıçakları, çocuklar için çakılar üretirmiş. Bir gün İsviçre ordusunun askerler için çakı almayı kararlaştırdığını öğrenmiş ve ilk tasarımı böyle yapmış.”
Elsener'in İsviçre ordusu için tasarladığı ilk çakının dışı siyah ahşaptandı. Keskin bir bıçak, silah temizliğinde kullanmak için küçük bir tornavida ucu ve konserve açacağından oluşuyordu. Cepte taşınması çok kolay olmayan bu bıçağın kaba ve ağır olması Elsener'i daha hafif ve şık bir model tasarlamaya itti. Bu yeni modelde tirbuşona da yer verdi. Çakıya ise İsviçre Askeri Çakısı “Schweizer Offizier Messer" adı verildi. Amerikan askerleri keşfetti
Elsener'in torunu, çakının dünya çapında ün kazanmasını ise şöyle anlatıyor:
“İkinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında Avrupa'daki Amerikan askerleri, ülkelerine dönerken hediye olarak bu çakılardan büyük miktarlarda almaya başladılar. Orijinal ismini söylemekte zorlandıkları için de buna İsviçre ordu çakısı adı verdiler. Böylece tüm dünyada bu isimle tanındı”
İsviçre ordu çakısı zaman içinde birçok şık ve kullanışlı model ile erkekler için değerli bir aksesuar haline geldi. Teknolojik gelişmelere de ayak uyduran çakının son modellerinde bıçak, kalem, makas, tırnak törpüsü ve tornavidanın yanı sıra, 8 GB flash bellek de bulunuyor.
İsviçre çakısı bugün milyonlarca kişi için ise vazgeçilmez bir kurtarıcı. Öyle ki, Everest dağına tırmanan dağcılar da, uzay yolculuğuna çıkan astronotlar da yanlarınca İsviçre ordu çakısı taşıyor.
Elsener, büyük dedesinin bu günleri görse çok şaşıracağını söylüyor:
“Büyük dedemin, ürettiği çakının bir gün dünya çapında tanınacağını, İsviçre kalitesi ve güvenilirliğinin sembolü haline geleceğini, aklının ucundan bile geçirmediğini düşünüyorum. Onun amacı yalnızca küçük atölyesinde İsviçre ordusu için çakı üretmekti.”
Kaynak: Deutsche Welle