Türkiye’de irili ufaklı 30 civarında tarikat bulunuyor. Bu tarikatların toplam 400 kolu olduğu biliniyor. Birazının isimlerini şöyle bir sayalım… Nakşibendî, Nurcular, Kadiri, Halveti, Rufai, Melami (Bayrami), Sühverdiye, Çeşitiye, Şazeliye, Menzil, Kadem, Ensar, Nur, İsmailağa, Fettullah ve başkaları var. AKP ile Fettullahçılar iktidarı paylaşamayınca, Fettullahçılar askeri darbeye kalktılar. Darbe engellendi. Darbeyi anlatacak değilim.

Tarikat nedir? Önce buna bakalım! Önce bu soruya yanıt verelim. Tarikat; ya da tarik kelimesi “yol” tarikat “yollar” anlamına gelir. “Tanrı’ya ulaştıran yol” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı’ya özgü düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir. Bu kısa açıklamadan sonra asıl konuya gelelim. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için tarikatlar tek ses tek yürek oldular.
Tarikat ve cemaatlerle işbirliğini savunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e AKP'ye yakın çeşitli dernek ve vakıflar ile cemaat yapılarından oluşan 'Milli İrade Platformu' adlı çatı kuruluştan destek geldi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 17 Aralık 2023 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri sırasında Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, "cemaat ve tarikat" savunması yaptı.  Hiçbir tarikat demokratik kitle örgütü olmamasına karışın Tekin; tarikatları, 'sivil toplum kuruluşu' olarak gösterdi. Tekin, bu kuruluşlarla protokol imzalamaya devam edeceklerini belirtti. Oysa ulusal eğitimde tarikatlaşma ve dinselleşme politikaları Türkiye toplumunun geleceği açısından büyük tehlikeler oluşturacaktır.
Eğitime, Orduya, Emniyete, yargıya ve devletin diğer kurumlarına ve en önemli ayaklarından biri olan cemaat-tarikat yapılarının tarafından ele geçilmesinin ne denli sakıncalı olduğunu Fetö kalkışmasında yaşadık.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in üst düzey de biri olarak sahiplenilmesi, Türkiye çapında büyük tepkiye yol açtı. Bu tepiye karşı AKP'ye yakın dernek ve vakıflar ile çeşitli dini yapılanmalara bağlı kuruluşlardan ise Tekin'in laik eğitim sistemini ayaklar altına alan tavrı üzerine "Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’i destekliyor, Bakanımızı ilkeli ve onurlu duruşundan dolayı takdir ediyoruz!"başlıklı bir destek açıklaması geldi.
Bu açıklama, Menzil cemaatinin patron örgütü TÜMSİAD'dan Erenköy cemaatini temsilen Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı'na, AKP'ye yakın Ensar Vakfı'ndan Nur cemaatini temsilen Hayrat Vakfı'na, Işıkçılar cemaatini temsilen İhlâs Vakfı'ndan Sümeyye Erdoğan'ın da yöneticisi olduğu KADEM'e, Okçular Vakfı'ndan AKP'nin "düşünce" kuruluşu SETA'ya kadar yüzlerce yapının bulunduğu "Milli İrade Platformu" adına yapıldı.
Bu açıklamada çağdaşlık, cumhuriyetçilik, demokratlık, Atatürkçülük, sanatçılar, hedef alındı. Bu açıklamanın önemli bir bölümünü sizlere sunuyorum. Tarikatçılar şöyle diyorlar:

“Kimdir bunlar?” “Çağdaşız” derler, iki asır öncesinin köhnemiş ideolojilerinin peşinden giderler. “Yurtseveriz” derler, bu yurdun insanlarını, değerlerini hor görüp aşağılarlar. “Demokratız” derler, kendi yankı odalarının dışında bir ses duymaya tahammül edemezler “Cumhuriyetçiyiz” derler, Cumhuriyete yirmi yılda çağ atlatan iktidara karşı kin güderler. “Aydınız” derler, karanlık zihinlerinin çürümüş düşüncelerini ortalığa saçarlar. “Atatürkçüyüz” derler, küresel efendilerinin sansürlerine boyun eğerler. “Sanatçıyız” derler, aslında payeleri kendilerinden menkuldür ve icra ettikleri bir sanatları da yoktur.

Bunlar bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına, değerlerin, geleneğine, kültürüne ve dinine savaş açan bir güruhtur. Bu sözlerden çıkan sonuç şudur; Türkiye’yi tarikatlar ülkesi haline getiren AKP iktidarı Fettullah Gülen darbesinde ders almamış görünüyor. Ne dersiniz?