Pepe’nin aramızdan ayrılışı ve düşündürdükleri. Liderler ve sistemler…

Devrim yapılan ancak yapılan devrim sonrası planlanan sistemin kalıcı olarak hayata geçirilemeyişine, birçok gerekçe bulunabilir. Bunlardan bir tanesi ve bana göre en önemlisi, bu ülkelerde devrim yapan liderlerin hayata gözlerini yumduktan sonra yerine geçen kişilerin devrim sonrası kuruluş politikalarını uygulamayışından kaynaklıdır.

Lenin, Mao, Enver Hoca, Dimitrov ve Atatürk bunların bariz örnekleridir.

Bu ülkelerde, Revizyonist, Oportünist (Sağ ya da Sol) sapmalar ve uluslararası ilişkilerde takınılan tutumlar da sapmaların kişilerle ilgili olduğunu ortaya koyuyor.

Gerek yukarıda saydığımız liderler gerekse Pepe, Fidel Castro gibi liderler yönetimde kaldıkları sürece kendi çıkarları için değil, kurduğu sisteme bağlı inançları ve sistemin hayata sağlıklı geçmesini sağlayacak çıkarlar için çaba harcamışlar ve yaşamışlardır. Yine bu liderlere bakıldığında yöneticilik dönemlerinde yaptıkları birikimlerinin mal varlıklarının olmadığı görülmektedir.

İkinci bir neden ise; bu ülkelerde kurulmak istenen, Sosyalizm, Cumhuriyet vb. yönetim biçimlerinin uluslararası ekonomik yapı ile uyumu söz konusu. Örneğin sosyalist ekonomik sistemin hayata geçirememesinde; uluslararası ekonomik işleyişe kapitalist ekonomi sisteminin hâkim olması diyebiliriz.

Türkiye’de ise; kendi iç dinamiği ile gelişmek yerine emperyalist ülkelerle iş birliğine gidilmesi Cumhuriyeti kuruluş ilkelerinden saptırmıştır.

Sosyalist kimlik, kişilik nasıl olmalı sorusuna “Pepe” ve diğerleri açık bir örnektir. Kurucu liderlerde; kendi çıkarları için değil, toplumun çıkarları ve eşit bir paylaşım için mücadele söz konusu. Diğerlerinde ise; kurucu niteliklerden koparak kendi anlayışlarının yönetimlerine ve kendi yaşam tarzlarına yansıması söz konusudur. Belki de en belirleyici anlayış Mujica’nın, aşağıdaki sözleriyle kendini göstermekte.

Mujica, daha önce insanlığa ve yaşama dair söylediği sözle hafızalara kazınmıştı:

"Gereksiz ihtiyaçlardan oluşan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıp sonra çöpe atıyoruz. Aslında boşa harcadığımız şey hayatlarımız. Bir şey satın aldığımda veya siz aldığınızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu; hayatı satın alamazsınız. Hayat geçip gider... Ve hayatınızı boşa harcayıp özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir."

EFSANE LİDERİN YAŞAMINDAN KESİTLER

“José Mujica, tam adıyla José Alberto Mujica Cordano, 20 Mayıs 1935'te Uruguay'ın Montevideo kentinde doğdu.

Politikaya Küba Devrimi’nden ilham alan Tupamaro Marksist gerilla grubunun lideri olarak atılan Mujica, halk arasında “Pepe” lakabıyla tanınıyor.

1973’te Uruguay’da askeri diktatörlük ilan edilince tutuklandı ve 12 yıl boyunca hapiste kaldı. Bu süre zarfında ağır işkenceler gördü.

1985 yılında diktatörlüğün sona ermesinin ardından serbest bırakıldı.

Sol görüşlü bir koalisyon olan Geniş Cephe (Frente Amplio) hareketine katıldı ve 1994’te Parlamento’ya girdi, ardından Tarım Bakanı olarak görev yaptı.

2010-2015 yılları arasında ise Uruguay Devlet Başkanı olarak görev yaptı.

Mujica'nın yaşama biçimi tüm dünyada örnek bir lider olmasını sağladı. Bir hastanede sırada beklerken görüldüğü fotoğraf gündem yarattı, "külüstür" bir otomobil kullanmayı sürdürdü, küçük bir çiftlik evinde sade bir şekilde yaşadı ve görevi nedeniyle elde ettiği gelirin büyük çoğunluğunu bağışladı. 2015 yılındaysa görevini bıraktı.

Bu yaşam şekli nedeniyle TIME dergisi tarafından "Dünyanın en yoksul başkanı” olarak tanımlanan Mujica, küçük bir çiftlikte mütevazı bir yaşam sürmeye çalıştı. Başkanlık sarayında yaşamayı reddederek, eşiyle birlikte Montevideo yakınlarındaki bir çiftlikte kaldı ve maaşının büyük kısmını hayır kurumlarına bağışladı. 2015 yılında başkanlık görevini bıraktı; ancak halk arasındaki popülerliğini sürdürdü.

Nisan 2024’te yemek borusunda kanserli bir tümör tespit edilen Pepe, radyoterapi görse de tedavide kalıcı sonuç elde edilemedi.

Uruguay'ın efsanevi Devlet Başkanı Jose Mujica (Pepe), kansere yenik düştü. Latin Amerika solunun simge ismi ‘dünyanın en fakir başkanı’ Mujica, 89 yaşında hayatını kaybetti.

Mujica çiftlikteki sekoya ağacının altına, köpeği Manuela’nın yanına gömülmek istediğini söylemişti.

Mujica, 2010-2015 yılları arasında görev yaptığı dönemde maaşının çoğunu bağışlaması ve eski bir Volkswagen Beetle kullanması nedeniyle bir zamanlar “dünyanın en fakir başkanı" olarak biliniyordu.

89 yaşındaki efsane lider, Búsqueda dergisine verdiği son demeçte “Bir daha biyokimyasal tedaviye veya ameliyata dayanamam, çünkü vücudum artık buna dayanamıyor” demişti.”