MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir an önce sağlığına kavuşup Meclis’e dönmesi için şu mübarek Ramazan ayında milyonların dua ettiğini görüyorum. İnşallah sağlığına kavuşur ve aramıza katılır. Sağlığı hakkında fazla bilgi alamıyoruz, kalp operasyonu geçirdiği başarılı geçtiği basından öğrendik fakat çok uzun süredir istirahatı ve ziyaret etmek isteyenlerle görüşmemesi endişe veriyor. En kısa sürede televizyonda, içinde bulunduğumuz bu kritik günlerde açıklamada bulunmasını bekliyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının gözaltına alınması sürpriz olmadı, bekleniyordu. Basında bazı gazetelerde açıklanmıştı; sonuç, onların yazdığı gibi gözaltı kararının uygulanması ile gerçekleşti. Emniyet mensuplarının görevlerini gereği gibi yapması, hala ehil insanların devlette olduğunu gösterdi. Bizzat Ekrem İmamoğlu, polislerimize teşekkür etti. Ben de kolluk kuvvetlerinin kaba davranmalarını kınayanlardanım. Ben valilerin, vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlanmasına da katılmayanlardanım çünkü önceki yıllarda her türlü gösteri ve yürüyüşleri serbest bırakan valilerin illerinde polis müdahalesi olmadığı için yürüyüş yapanlar basın açıklaması yaptılar ve dağıldılar. Dün yasağa rağmen halk toplandı. Polisin şiddet kullanmaya kalkışmamasından dolayı, sonucu nereye varacağı tahmin edilemeyen olaylar olmadı. Çünkü şiddet, genellikle karşı şiddeti doğurur. Halkın gösterileri öğreticidir, ne yapılması neyin yapılmaması gerektiğini talep eder. Halk hiçbir zaman devletinin zararına talep edemez. Ben ömrümde görmedim. Onun için bırakın halk istediği zaman toplansın, kolluk kuvvetleri topluluğu koruma görevini yapsın. Provokatörlere izin verilmesin. Toplum hatipleri dinler ve dağılır, olay olmadığı için de haber niteliği olmaz; gazete, radyo, televizyonlarda da yayınlanmaz. O zaman toplantılarda basında çıkmayınca yapılmaz. Bunları daha önceki yıllarda gördüğüm için belki görevdeki sorumlulara fikir verir, halkın toplanmasını engellemezler diye hatırlatmak gereği duydum.
Bu günlerde havalar çok aşırı sıcaklık farkları yaşamamıza neden oluyor, grip, zatürre, bronşit olmamıza neden oluyor. Çok dikkatli olmalıyız. Hayatta benim için en önemli olan sağlıklı yaşamaktır. Sağlıklı yaşamak için arkadaşlarıma, herkesin kendi doktorları olmalarını söylüyorum. Allah’ımız hiç birimizi aynı yaratmamıştır, onun için beslenmemize önem vermeliyiz. Birimize iyi gelen besin, diğerimize zarar verebilir. Günlük yaşamımız esnasında dış etkenlerin etkisi vücudumuzda değişikliklere neden olur; örneğin tansiyonumuz düşer veya yükselir. Doktor yüksek tansiyon için ilaç verebilir, biz bunu sadece o gün tansiyonumuzu normal hale gelmesi için kullanmalıyız. Devamlı doktor verdi diye kullanırsak, her ilacın yan etkisi var. Bir yere iyi gelen ilaç, vücudumuzda başka bir organa zarar verebilir. Ben ileri yaşıma rağmen ilaç kullanmıyorum, fakat arkadaşlarım fazla ilaç kullanıyorlar, hepsi de "doktor dedi" diyorlar. Doktorlar sıkıntı bitsin diye ilaç veriyor, iyileşince bırakılmalıdır. Sağlıklı yaşam, aldığımız gıdalara bağlıdır. Bazı eksiklikler olursa takviye edici gıdalar alınmalıdır. Bugün Amerika’da, Avrupa’da, şimdi yeni yeni Türkiye’de de takviye gıdalar satılan yerler kurulmaya başladı. Oralarda bilgi almak, sıkıntıları anlatmak ve sonunda vücudumuzda ne eksikse onu tamamlayacak vitaminleri almak, ilerideki günlerde hasta olmamamızı sağlayacaktır. Bir örnek verirsek, olayı daha iyi anlayacağımızı biliyorum: vücudumuzda yorgunluk, halsizlik, bitkinlik, bedbiklik, karamsarlık varsa, ilk akla gelen bor mineralinin eksikliği olduğu görülüyor. Üç mikron altında bor bunlara neden oluyor. Pancar da elmada var ama toprakta önemli borlu topraklarda yetişen bitkilerde var. Temini zor olduğu için takviye gıdalar almak önemli. Sağlıklı, huzurlu, mutlu yaşamak, vücudumuzun bağışıklık sisteminin güçlü olması ile mümkündür. Sansalitli, borlu takviyeler bunları sağlıyor, kullanınca hemen etkisi görülüyor. Ben takviye gıdaları beş yıldır kullanıyorum, omega üç, B1, sansalitli, borlu vitaminleri alıyorum. Sağlıklıyım.
Bugün Türkiye-Macaristan milli maçımız var, play-off maçı çok önemli. Mutlaka kazanmalıyız. Gençlere, teknik direktörümüze inancım tam. Fakat hakemlere hiç güvencim yok, onun için milli futbol takımımızın hakemleri de yenmeleri gerekiyor. Yeneceklerine inancım tam, hepsini gözlerinden öpüyorum, başarılar diliyorum, şans yanlarında olsun. Fenerbahçe’yi Avrupa kupasından hakemler eledi, onları dünyanın yüz karası olarak görüyorum, lanetliyorum.
