Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önünde ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi. ...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önünde ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Merkez Bankası başkanı Erkan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2023 yılsonu tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardığını belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Başkanı, enflasyonda zirvenin yüzde 60 civarı ile 2024 ikinci çeyrekte görüleceğini tahmin ettiklerini bildirdi.

Daha önce yüzde 5 olarak açıklanan 2025 yılsonu TÜFE tahmini ise yüzde 15’e yükseltildi. Böylece raporun tahmin ufkunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın resmi hedef olan yüzde 5’e dönülemeyeceğini tahmin ettiği görüldü. Buna karşın Erkan resmi hedefin yüzde 5 olarak değiştirilmeyeceğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen temmuz ayı piyasa katılımcıları anketine göre 12 ay sonrası için yüzde 33,21 olmuştu. Bir önceki anket dönemindeki beklenti yüzde 30,65 olarak belirlenmişti. Yılsonuna ilişkin beklenti ise yüzde 38,55’ten yüzde 43,82’ye yükselmişti.

Yani “ölme eşeğim ölme, bahar gelecek yonca bitecek sende doyacaksın” misali. Görünen o ki halkımız daha çok ama çok uzun bir süre boyunca enflasyon ile boğuşup hayat pahalılığı altında ezilecek…

Bunlara kırk kere söyledim, ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz dedim.

Bakın bir kere bugün Türkiye’de enflasyonun gerçekte ne seviyede olduğunu bilmiyoruz! Bilmiyoruz çünkü TÜİK enflasyonu doğru ölçemiyor.

Ölçemediğiniz herhangi bir şeyi yönetmeniz mümkün değildir, hele hele doğru ölçemediğiniz bir şeyle ilgili geleceğe yönelik bir öngörüde bulunup öngörünüzü tutturabilmeniz ise hiç mümkün değildir.

Hafize hanımın bu öngörülerinin de bu yüzden herhangi bir kıymet-i harbiyesi bulunmamaktadır. İsteyen ile bu öngörülerin tutmayacağına dair bahse girmeye de hazırım. Hatta bırakın Hafize hanımın öngörülerinin tutmasını yılsonunda enflasyon (elbette gerçek enflasyon) üç haneli seviyelere ulaşmazsa öpüp de başına koysun derim.

Bakın eğer öngörüleri ciddiye alınsın istiyorsa Hafize Hanıma tavsiyem önce TÜİK’de sağlam bir temizlik yapması, liyakat ehli bilgili kişileri görevlendirmesi ve TÜİK’i gerçek enflasyonu ölçerek kamuoyuna açıklayacak bir hale getirmesidir.

Bu yapılmadığı zaman ne Hafize Hanım para politikalarını yönetebilir ve ne de herhangi bir kimse Hafize Hanım’ın öngörülerine güvenir.

Seçimlerden önce iktidar uyguladığı politikalar ile enflasyonun düşeceğini, ihracat artarken ithalatın azalacağını, dış ticaret açığının kapanacağını ve en nihayetinde cari açığın azalıp bir noktadan sonra cari fazlaya döneceğini söylemiş ve seçmenlerini de buna inandırmayı başarmıştı.

Eeee hani Nureddin Nebati gözlerimdeki ışığa bakın enflasyon nasıl düşecek göreceksiniz falan diyordu ne oldu?

  • Enflasyon düşmedi tam tersine arttıkça artıyor…
  • Kurlar düşmedi tam tersine arttıkça artıyor…
  • Faizler düşmedi tam tersine arttıkça artıyor…

Birde kamunun sırtına 130 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat yükü bindi!

Peki, biz bu işi niye yaptık?

Hani nas vardı, faiz sebep enflasyon sonuçtur falan diyordunuz ne oldu?

Neden böyle oldu?

Bakın ne olduğunu ben size söyleyeyim:

Üretmeden tüketmenin, bunu da borçlanarak yapmanın bir sonu yoktur!

Bu yol ve yöntemi daha önce Osmanlı Padişahları da denemişti sonuçta ekonomi çöktü, müflis sultan Abdülhamit döneminde imparatorluk ekonomik bağımsızlığını yitirdi gitti Düyun-u Umumiye’nin hükmü altına girdi.

Ekonomik bağımsızlığı yitirmenin ardından da siyasi ve askeri bağımsızlık ortadan kalktı. Sebep aynı sebep kötü yönetilen, ürettiğinden fazlasını tüketen, borçla çevrilmeye çalışılan, kapı kapı dolaşılıp borca döviz aranan bir ekonomi politikası ekonomiyi çökertmişti ve bu günde aynı işler yapılıyor korkarım sonu aynı olmasın.