Ben ekonomik olayları anlatırken benzetmeler yapmayı çok sever ve sık sık kullanırım, bu şekilde özellikle de ekonomi tahsili almamış kişilerin ekonomik olayları daha kolay ve net bir şekilde anlayabileceklerini düşünürüm.
Ben ekonomik olayları anlatırken benzetmeler yapmayı çok sever ve sık sık kullanırım, bu şekilde özellikle de ekonomi tahsili almamış kişilerin ekonomik olayları daha kolay ve net bir şekilde anlayabileceklerini düşünürüm.
Yorum ve yazılarımda enflasyonu hep bir orman yangınına benzetirim, enflasyon olgusu aynen ekonomideki bir orman yangını gibidir ortalığı yakar, yıkar kişi ve firmaları iflas ettirir geçerse öyle geçer.
Bilirsiniz bir orman yangınının çıkması çok kolaydır, bazen tek bir kıvılcım, söndü diye bırakılan bir kamp ateşi, düşen bir yıldırım, kırık bir şişe parçası hatta kibritle oynayan bir çocuk bile kolaylıkla bir orman yangını çıkarabilir.
Eğer orman yangını zamanında fark edilip, derhal önlem alınarak söndürülemezse hızla büyür ve kontrolden çıkar. Kontrolden çıkmış bir orman yangınını söndürmek ise çok ama çok zordur!
Hele hele birde hava yağışsız ve kuru, rüzgâr deli deli esiyorsa orman yangınlarını söndürmek çok ama çok daha zor olur. Binlerce insan, onlarca uçak helikopter, yüzlerce arazöz ve iş makinası kullanılsa bile bir orman yangınını söndürmek günler ve hatta haftalar alabilir. Bu arada binlerce dönüm orman alanı, milyonlarca ağaç, hayvan, börtü böcek yanar kül olur gider. İdare yangını söndürebilmek için milyarlarca lira para harcamak zorunda kalır.
2019 yılı sonunda Çin’de başlayan ve aslında hala devam da eden Covid19 pandemisinin yarattığı sorunların ekonomik bir çöküşe neden olmasını engelleyerek sosyal ve siyasal bir krize yol açmasını önlemek amacıyla birçok hükümet kesenin ağzını açtı. Birçok hükümet adeta helikopter ile para dağıtıldı denmesine yol açacak seviyede ultra gevşek maliye ve para politikaları uyguladı.
O dönemde benimde dâhil olduğum birçok ekonomist bu ultra gevşek para ve maliye politikalarının çok şiddetli bir enflasyon dalgası yaratacağını ve bu enflasyon dalgasının yerküredeki tüm ekonomileri son derecede olumsuz bir şekilde etkileyeceğini söylemişti.
Hatırlarsanız o dönemde Yellen gibi bazı otoriteler ise aksi görüş belirtmiş ama sonradan yanıldık itirafında bulunmak zorunda kalmışlardı.
Amerika’da Fed tarafından yapılan faiz artışlarından sonra bu hafta tüm dünyada merakla beklenen enflasyon veriler açıklandı ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziranda aylık yüzde 1,3 artarken, yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981’den bu yana kaydedilen en hızlı artışı gösterdi.
Piyasa beklentilerini aşan TÜFE’nin bu dönemde aylık bazda yüzde 1,1 artması öngörülüyordu. TÜFE, mayısta da aylık olarak yüzde 1 artış göstermişti.
Analistler, piyasa beklentilerini aşan haziran ayı enflasyonunun ABD Merkez Bankasının (Fed) temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışına gideceğine yönelik beklentileri güçlendirdiğini, 100 baz puanlık faiz artışı beklentilerinin ise yüzde 30’a çıktığını belirtti.