Diamond Tema benim de uzun zamandır takip ettiğim bir Youtuber, bilgili bir genç ve doğrusunu söylemek gerekirse de epeyce ufuk açıcı paylaşımlar yapıyor.

Asrın Tok ise nevzuhur, “şeriat isterim şeriat isterim” diye ortalarda dolanan bir başka genç adam.

Bu iki genç geçenlerde Yer6 Youtube kanalında şeriat konusunu tartıştılar, sosyal medyada bir miktar gündem olsa da pek çok kişi ilgilenmedi.

Fakat Adalet Bakanı Yılmaz Tunç topa girip “Yer6 adlı sosyal medya hesabında paylaşılan video içeriğinde Peygamberimizle ilgili kullanılan hakaret içerikli, çirkin ve provokatif ifadeler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan, paylaşımın yapılmasının ardından derhal 16.06.2024 tarihinde resen soruşturma başlatılmış olup, şüpheli Diamant Tema’nın yurtdışında olması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. İslam dini ve sevgili Peygamberimizle ilgili kullanılan tahrik edici, çirkin ve provokatif ifadeler asla kabul edilemez. Soruşturma titizlikle sürdürülmektedir.” Diye bir açıklama yapınca iş patladı, adeta yer yerinden oynadı, izlemeyecekler bile oturdu bahse konu videoyu izledi.

Ben de hiç üşenmedim Asrın'ın bilgisizliği ve palavralarını dinlemeye tahammül edip Diamond Tema'nın konuşmasında bir hakaret ya da suç unsuru var mı yok mu diye videoyu baştan sona izledim. İzleyin sizde göreceksiniz ki Diamond Tema’ya isnat edilebilecek en ufak suç ya da hakaret içeren bir ifade yok!

Açıkça söylemek gerekirse bu gence soruşturma ve dava açılması zulümdür, demokrasi ve hukuka aykırıdır!

Buradan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sesleniyorum:

Sayın Bakan kendinize gelin!

Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanısınız, şeriat mahkemesinde kadı değil!

Bu yaptığınız X paylaşımı bile mahkemeleri etkilemeye yönelik yasa dışı bir müdahaledir!

Burası İran ya da Afganistan değil, laik bir demokrasi, burada dini konularda yorum yapmak ve hakaret içermediği müddetçe eleştiri getirmek düşünce ve inanç özgürlüğü kapsamında anayasal bir haktır.

Videoda bir suç unsuru varsa o da demokrasiye insan hak ve özgürlüklerine düşman bir sistem olan şeriat rejimini istemektir. Bu durumda sizin Cumhuriyetin Adalet Bakanı olarak Anayasal bir suç olan şeriat isteğini dile getirene soruşturma açmanız gerekmez mi?

Ayrıca hakaret edildi iddianıza dayanak olan konu Sahîh-i Buhârî adlı Buhariye ait hadis derlemesinde geçiyor!

Bu en sahih hadis kaynağı olarak gösterilen bir derlemedir.

Bakın:

T.C. Cumhurbaşkanlığı
Diyanet İşleri Başkanlığı

Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü web sitesinde:

“Sahih dini bilgi ve güvenilir kaynaklara bağlı kalarak toplumu aydınlatan Diyanet İşleri Başkanlığı, hazırladığı eserler ile geçmişten geleceğe ışık tutmaya devam ediyor.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan "Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercümesi ve Şerhi" 8 cilt halinde e-kitap PDF-EPUB formatında  "yayin.diyanet.gov.tr "  web adresinden okuyucuyla buluşturuldu.” Deniliyor.

Şimdi ortada bir hakaret varsa o hakareti yapan en temelde Buhari ve yayan ise Diyanet İşleri Başkanlığı olmuyor mu?

Bir dava açılacaksa Diyanet İşleri Başkanlığı’na da açılması gerekmez mi?

Savcı dava açar ve Mahkeme de davayı kabul ederse iki olasılık var:

1-    Mahkeme evet bu olay gerçek değil burada iftira var der ve Buhari’yi yalancılıkla, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı da yalan bilgi yaymakla suçlar sonuçta Buhari’nin kitaplarının toplatılmasına karar verir. Bu noktada Diamond Tema’nın tek kabahati Diyanet İşleri ve Buhari’yi ciddiye almak olur. Bunun bir cezası olur mu bilmem ama Diamond Tema’ya ceza verilirse adaleti sağlayabilmek adına en az aynı miktarda cezanın Ali Erbaş başta olmak üzere tüm Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine de verilmesi de gerekir.

2-    Mahkeme evet bu olay gerçek der, sonuçta Buhari ve Diyanet Aklanır doğal olarak da Diamond Tema’ya bir suç isnat edilemez. Bu olayı da bir çok sadece vatandaş duymuş, öğrenmiş olur.

Demedi demeyin, bizler bu toplumun aydınları olarak Diamond Tema’ya sahip çıkmaz, onu şeriat isteyen azgın azınlığın linç etmesine göz yumarsak artık bu ülkede demokrasiden de hukuktan da özgürlüklerden de eser kalmaz!