AKP Genel Başkanının İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize ziyaretinde uğramış olduğu saldırı ile ilgili olarak “Bu daha bir, daha neler olacak neler. Bunlar iyi günler” şeklinde konuşması demokrasi ve hukuk ilkeleri açısından dehşet verici sözlerdir.
AKP Genel Başkanının İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize ziyaretinde uğramış olduğu saldırı ile ilgili olarak “Bu daha bir, daha neler olacak neler. Bunlar iyi günler” şeklinde konuşması demokrasi ve hukuk ilkeleri açısından dehşet verici sözlerdir.
Bu ülkede herkesin can ve mal güvenliğinden sorumlu, en üst makamda oturan bir kişinin bir muhalefet liderini tehdit eder şekilde konuşması, suç ve suçluyu övmesi ve hatta azmettirme anlamı taşıyacak sözler sarf etmesi demokratik bir devlette asla kabul edilemez…
Bakın ben bundan sonra neler olacağını söyleyeyim:
Şunun şurasında Haziran 2023 seçimlerine 24 ay civarında bir zaman kaldı, ülke seçim sath-ı mailine girmiş bulunmaktadır.
Tüm anketler ve analizler AKP MHP koalisyonunun bu seçimde hezimete uğrayacağını, sandığa gömüleceğini göstermektedir.
Yerel seçimlerde yaşananlar tekrar edecek; AKP nasıl Ankara, İstanbul, Mersin, Adana, Antalya gibi büyükşehirleri kaybettiyse bu seferde iktidarı kaybedecek…
Zaten derin bir ekonomik kriz yaşanırken, patlak veren pandemi hem var olan ekonomik krizi daha da ağırlaştırmış ve hem de bir sosyal krizi tetiklemiştir. Bu süreci son derecede beceriksizce yönetenler birde halk ile dalga geçer gibi açıklamalar yapınca halkın öfkesi burnuna gelmiş bulunmaktadır.
Türk halkı bunları sandığa gömünce olacak olanlar ise şunlardır:
Öncelikle saraylarda keyif sürmeler ve israf bitecek, onlarca ultralüks özel uçak ve makam arabası saltanatı sona erecek, yüzlerce araçlık konvoylar ve bir sürü koruma ile oradan oraya giden kafileler bitecek.
Sonra sıra kamu kaynaklarını hortumlayan yandaş müteahhitleri sigaya çekmeye gelecek. Elbette işini doğru düzgün, makul kar marjı ile ve kabul edilebilir kalitede yapan müteahhitlerin endişe edeceği bir şey yoktur. Hukuk devleti ve serbest piyasa ölçütleri kapsamında hesabını verebilen, işine gücüne devam eder ve lakin siyasetçi, bürokrat, iş insanı üçgeninde işbirliği yapıp kamu kaynaklarını talan edenler çıkarsa bunların bağımsız ve tarafsız Türk yargısı önüne çıkınca hesap vermekte zorlanacağı aşikardır. Yargı siyasi baskılardan azade kalıp özgürce çalışınca Türk milleti adına gerekli hesabı, suça bulaşmış kişilerden soracaktır.
Diğer yandan Cumhur ittifakı seçimleri kaybedince bir diğer olacak olan AKP MHP işbirliği ile tesis edilen, denge ve denetleme mekanizmalarının olmadığı, bu ucube tek adam rejimi tasfiye edilecek, güçlendirilmiş parlamenter sistem inşa edilecektir.
Tüm kararların tek bir adamın iki dudağı arasından çıkmasına son verilip, güçler ayrılığı tesis edilip, denge ve denetleme mekanizmaları kurulunca bu ülkede güven yeniden sağlanacaktır.
Ekonomik yaşamın en birinci ihtiyacı güvendir, güvenin olmadığı yerde öngörülebilirlik, öngörülebilirliğin olmadığı yerde de yatırım ve yatırımcı olmaz.
Güven sağlanınca Türkiye’de işler yeniden rayına girecek, girişimciler yatırım yapmaya başlayacak, ekonomi canlanacak, büyüyecek ve kalkınma başlayacaktır.
İnsanlar attıkları bir tweet, yazdıkları bir yazı, paylaştıkları bir caps yüzünden sabaha karşı evlerinden alınmayacak, bir özgürlük ve adalet iklimi tüm yurdumuzu kapsayacaktır.
Televizyon ve radyolarımızı her açtığımızda, gazeteleri elimize aldığımızda tüylerimizi diken diken eden o kutuplaştırıcı dili artık duymayacağız.
Dindar ve kindar nesiller yetiştirme hevesi rafa kalkacak, çocuklarımız okullarına gidecek bilim, sanat ve spor eğitimi alacak. Okullarından mezun olduğunda ise niteliklerine uygun işler bulup, insan onuruna yakışır ücretler alacaklar.
İstihdam tekrar yükselecek, işsizlik azalacak insanlar evlerine ekmek götürmekte, karınlarını doyurmakta zorlanmayacaklar.
Çağdaş demokrasi ve hukuk normlarına uygun bir iktidar tesis edilince Türkiye’nin dünya genelinde itibarı artacak ve uluslararası ilişkilerde yaşanan gerilimler de sona erecektir.
Türkiye çağdaş ve uygar ülkeler bloğunda hak ettiği yeri yeniden alacak ve itibar görecektir.
Bu saatten sonra sokağı tahrik ederek, insanları kutuplaştırarak başarısızlık ve beceriksizlikleri halka unutturmak, bu yöntemle seçim kazanmak asla mümkün değildir.
Demedi demeyin, olacak olanlar bunlardır…