Türkiye’nin en büyük yaralarından biri olan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tablosu giderek ağırlaşıyor. Kadın cinayetleri konusu hemen her gün bir ya da birden fazla haberle gündeme gelmeye devam ediyor.
Türkiye’nin en büyük yaralarından biri olan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tablosu giderek ağırlaşıyor. Kadın cinayetleri konusu hemen her gün bir ya da birden fazla haberle gündeme gelmeye devam ediyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayımlanan rapora göre 2021 yılının ocak ayında 23 , Şubat ayında 28 ve Mart ayında da 28 kadın öldürüldü. 2021’in ilk üç ayında 79 kadın erkeklerin işlediği cinayet sonucu yaşamını yitirdi. 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararı verilmesinin ardından Mayıs ayı başına kadar 41 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Mayıs ayındaki kadın cinayetlerini de eklersek cinayete kurban giden kadın sayısı 50’yi aşmış durumda
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından ortaklaşa yürütülen bir araştırma, ev içi şiddetin küçük yaşlarda başladığını tespit etti. Araştırmada, 15 ila 19 yaş arasında kız çocuklarının dörtte birinin hayatlarında en az bir defa istismar edildiği ortaya konuldu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporunda da Kadınların öldürülme bahanesinin yüzde 71’inin tespit edilemediği belirtilirken, yüzde 25’inin hayatına dair karar alma gerekçesiyle, yüzde 7’sininse ekonomik gerekçelerle öldürüldüğü aktarıldı.
Tek taraflı çekilme kararının ardından İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de koronavirüs salgınından sonra en çok konuşulan konuların başında geliyor,
Bilindiği gibi Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalandı ve bu adla anılmaya başlandı.
Avrupa Konseyi tarafından desteklenen ve taraf devletler için bağlayıcılığı olan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke Türkiye oldu ama,bunun yanında, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesine dönük kadın haklarını en kapsamlı şekilde savunan bu sözleşmeden 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile tek taraflı çekilme kararı alan ilk ülke de yine Türkiye oldu.
20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararı verilmesinin ardından 41 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ifade eden CHP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy; sözleşmeden çekilme kararının ardından 10 kadının uzaklaştırma kararına rağmen erkekler tarafından katledildiğini belirterek.İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının doğuracağı sonuçların araştırılması için Meclis Başkanlığına önerge sundu.
Ersoy, sözleşmeden çekilme kararının ardından yaşananların bazılarını şu şekilde sıraladı:
+ Sözleşmeden çıkma kararı alındıktan sonra şiddet faili erkekler ‘Cezamı iptal ettirebilir miyiz’ diye sevinerek avukatlarını aramaya başlamıştır.
+ Tedbir kararlarının alınabilmesi zorlaşmış, uzaklaştırma kararlarının süresi kısalmış ve mevcut uzaklaştırma kararları da uzatılmamaya başlanmıştır.
+ 2002 yılından itibaren çalışmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu koordinatörü ücretsiz izne çıkarılarak fiilen işlevsiz hale getirilmiştir.
+ AKP’li Mersin Akdeniz Belediyesi, 8 Mart eylemine katıldıkları için 4 kadın işçiyi KOD 29’a göre işten attı.
+ Şiddet faili erkekleri yargılamak yerine Denizli’de yaşayan 4 şartlı mülteci kadın İstanbul sözleşmesi eylemine katıldığı için gözaltına alınıp haklarında sınır dışı edilme kararı verilmiştir.
+ Bilecik Belediyesi’ne astıkları İstanbul Sözleşmesi billboardları “polis ve öğretmenleri zan altında bıraktığı” gerekçesiyle soruşturma açılmıştır.
+ İçişleri Bakanlığı, belediyelere resmi yazı yazarak soruşturma yürütür gibi temel görevlerini sorgulayıcı şekilde LGBTİ+ çalışmaları yürütüp yürütmediğini sormuştur.
+ Mersin Kadın Platformunun çeşitli tarihlerde İstanbul Sözleşmesi ve Pınar Gültekin için yaptığı basın açıklamalarına katılan 20 kadına Kabahatlar Kanunu ve Hıfzı Sıhha Kanunu kapsamında toplamda 100 bin lirayı aşan para cezası kesilmiştir.
İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar önemli olduğu ortada iken, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerileri hayata geçirilmeli, devletin tüm kurumları kadınların haklarını korumak için görevlerini eksiksiz yerine getirmelidir.