Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu büyük önder Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk saat 9’u 5 geçe Dolmabahçe’de gözlerini kapadı, bütün dünya ağladı. Osmanlı devleti çökmüş, Anadolu dört bir yandan emperyalist devletlerin işgali altına girmişti.

19 Mayıs 1919’da Samsun’a attığı ilk adım ile istiklal savaşını başlatan Mustafa Kemal Anadolu’yu 4 yıl süren büyük kurtuluş savaşları sonucunda 29 Ekim 1923’de Türkiye Cumhuriyeti Devletini ilan etti. Özgürlüğümüzü kazandık. ATA’mız sayesinde laik demokratik sosyal hukuk devletinin vatandaşları olarak 100 yıldır ülkemizde özgür yaşıyoruz. Atatürk, mücadelesiyle, ideolojisiyle ve eserleriyle sadece Türk Ulusu için değil, dünya ve özellikle bölgemiz için de değeri her geçen gün daha iyi anlaşılması ve örnek alınması gereken çok büyük bir önderdir.

Dahiler, liderler kolay kolay yetişmez onlar yetiştiklerinde ise bir ülkenin kaderini değiştirebilir. Mustafa Kemal Atatürk tüm dünyanın kabul ettiği bir dahi ve liderdi. İngiltere’nin başbakanlarından Lioyd George’nin sözleri bu durumu çok net bir şekilde özetliyor. ”Yüzyılllar nadiren dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o da Türk Milletine nasip oldu” Atatürk’ün Cumhuriyet, tam bağımsızlık, bilimin rehberliği ve insanlığın gelişmiş olarak barış ve dayanışma içerisinde yaşaması hedefi, ilkeleri ve felsefesi evrensel boyutları ile her zaman öne çıkmaya devam etmektedir. Atatürkçülük, çağdaşlaşma yolunda akıl, bilim ve teknoloji ile sürekli bir atılım ve gelişme içerisinde olmamızı gerektirmektedir.
Aramızdan ayrılışının 85. yılında yüce önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle, şükranla, saygıyla anıyor ve tüm benliğimle Atam izindeyiz, ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçisiyiz diye haykırıyorum. Yaktığın bu meşale hiç sönmeyecek ATAM.