CHP bu hafta sonu (6-9 Eylül olağanüstü tüzük kurultayı gerçekleştiriyor. 

Tüzükler partilerin anayasasıdır. Her partiye kimliğini veren  tüzüğüdür.  Tarihsel gelişimi olarak Bugün Dünya’da iki tür parti vardır. Tüzüğünü hiyerarşik biat kültürüne göre oluşturan partiler; diğeri ise demokratik eleştiri/ özeleştiri (itiraz) kültürüne göre  oluşturan partiler. 

Biat kültürüne göre oluşturulan partilere Dünya’dan örnek vermek istersek, Alman Nasyonal Sosyalist Faşist Partisi, Rusya ve Çin Komünist Partilerini ; ülkemizden örnek vermek istersek AKP, MHP ve DEM Partisini örnek verebiliriz. Bu partilerde lidere veya yönetime ve yazılmamış kurallara  koşulsuz şartsız itaat ve biat etmek gerekiyor, aksi halde hemen dışlanıp partiden uzaklaştırılır.

Eleştiri /özeleştiri kültürünün hakim olduğu partilere Dünya’dan örnek vermek gerekirse, Alman  ve İsveç sosyal demokrat partilerini en iyi örnek olarak verilebilir. ABD ‘de Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti  ve İngiltere’de İşçi Partisi  vb verilebilir. Ülkemizde ise CHP, TİP  vb sol partiler verilebilir. Eleştiri ve özeleştiri kültürünün hakim olduğu partiler için en belirgin özelliklerinden biri seçim yenilgilerinde ve başarısızlık halinde  parti liderlerinin  değiştirebilmesidir.

Ülkemizde CHP, eleştiri ve özeleştirinin en yoğun yaşandığı bir partidir. Öyle ki zaman zaman bu eleştiriler sıklıkla polemiğe dönüşür. Haklı olarak CHP’nin toplumsal algısı da hep hiziplerin çatıştığı kavgalı bir parti görümü verir. 

Parti kongrelerinde ‘sağlıklı eleştiri ve öz eleştiri’ olduğu zaman sonuçta alınan kararlarla   ‘değişim ve dönüşüm’ hep partiyi hemde toplumu  ileriye götürür. 

Buna CHP nin kuruluş yıllarda yaptığı parti kongreleri örnektir. Atatürk’ün önderliğinde yapılan her parti kongresinde , ( karşı devrimcilerin iddia ettiklerinin aksine) üyeler uzman raporları üzerinde günlerce süren  çalıştay ve  kongrelerde sağlıklı eleştiri ve özeleştiri yapılmıştır. Buralarda  alınan kararların sonucu, gerçekleşen devrimlerle Cumhuriyetimiz çağdaş bir devlet olma yolunda Dünya’da öncü olmuştur.  Bunun en bariz örneği ‘kadınların seçme ve seçilme hakkına’ bir çok Avrupa ülkesinden önce yasa ile sahip olmasıdır. 

Biatın ve sürekli ‘kayıkçı kavgası’ niteliğinde polemiklerin  yaşandığı partiler çoğunlukla iktidara gelemez. Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin olağanüstü kurultayda sağlıklı eleştiri ve özeleştiri konusunda vereceği görüntü CHP’in  ve ülkemizin açısından çok önemlidir.

CHP ÖNCELİĞİ ‘BUNALIMDAN ÇIKIŞ  PROGRAMI’NA VERMELİYDİ…

Kanaatimce,  CHP için öncelik ‘bugünkü rejimden ve ekonomik kaosun yarattığı bunalımdan  çıkış için ‘program kurultayı veya çalıştayı’  olmalıydı. Tüzük kurultayı ve değişiklikleri belirlenecek çıkış programına göre’ yapılmalıydı.  Böyle bir yol daha sağlıklı olurdu. Ancak bu durum önümüzdeki süreçte telafi edilebilir. 

Çünkü içinde bulunduğumuz koşullarda,  22 yıllık AKP  ve MHP iktidarının sonunda; rejim, cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temeli olan güçler ayrılığının olmadığı, sokakta görüşünü açıklayan yurttaşın  soluğu mahkemede  veya karakolda aldığı, çarşının ve pazarın yangın yerine döndüğü, kurumların çöktüğü  bir tekadam sultanizm ve siyasal islam faşizmine dönüşmüştür. 

Bu nedenle demokrasimizde gece yarısı kararnameleri ile yaşanan ağır tahribat oluşmuştur.  Bu bedenle önümüzdeki süreçte, öncelik , kapsamlı ve tabandan tabana tüm örgütün ve üyelerin katıldığı bir SİYASAL VE EKONOMİK BUNALIMDAN ÇIKIŞ PROGRAM olmalıdır.  Bunun için tabandan tavana CHP örgütlerinin öncülüğünde, halkın tüm kesimlerinin temsilcileri işçi, köylü, işveren ve sendikal örgüt, ziraat odaları  vb, tüm kesimlerin temsilcilerinin katıldığı program ve çalıştayları , 1923 İzmir iktisat kongreleri ve kurultayları benzeri çalıştay ve kongrelerin gerçekleştirmedi planlanmalıdır. Aksi halde, bugünkü tek adam ve siyasal islam faşist rejiminin  22 yıllık ağır tahribat ve yıkımının telafisi yıllar alabilecektir. CHP’nin iktidar olabilmesi için Cumhuriyetimizi, yaşadığımız ‘siyasi, ideolojik  ve ekonomik kaosun yarattığı bunalım’ dan  nasıl çıkaracağını ‘inandırıcı’ bir bunalımdan çıkış programı ile ortaya koymalıdır. 

Mevcut koşullarda ‘tüzük kurultayının yapılması’ parti tabanı ve toplumsal motivasyon için tabiki gereklidir.  Ancak, toplum nezdinde içinde bulunduğumuz koşullarda bununla yetinmek yeterli değildir.

Çünkü, 22 yıllık AKP iktidarının sonunda ‘mutfakta büyük bir yangın vardır -gıda ve beslenme krizi -kapıdadır. Yargıya ve adalete  güven kalmamıştır, devlette liyakata dayalı kadrolar ile yönetim anlayışı  ’ yok edilmiş, liyakatsız yandaş kadrolarla doldurulmuştur.

Bu nedenle ‘bunalımdan çıkış programı’nın  dayandığı esaslar: 

ekonomide güven ve istikrar,
Adil yargılanma ve adalete güven. 
Devlette her kademede Liyakata dayalı yeni kadrolaşma 
 olmalıdır.

Tabiki bunun ‘hangi programla ve nasıl gerçekleştirileceği’ önemlidir.

OLAĞANÜSTÜ TÜZÜK KURULTAYINDAN BEKLENTİLER 

 Geçen yıl CHP içinde başlayan ‘değişim’i , bugünkü olağanüstü kurultay sonuçları ile  parti içinde ‘ tabanın yetkisini ve motivasyonunu artıran YAPISAL DÖNÜŞÜM ile taçlandırmalıdır.

Bu hafta sonu gerçekleşecek tüzük kurultayında, ‘1980 darbesinin ürünü olan ve hala değiştirilmeyen siyasi partiler yasası’ na dayanan oligarşik yönetim anlayışlarına son verecek’ çarşaf liste ve tüm üyeler ile önseçim’ yapılmasına olanak verecek  tüzük değişikleri ile digital uygulamalar( CHP CEP MOBİL)  gibi çok temel ve haklı  beklentilerinin  tüzüğe ve uygulamaya yansıması ‘tabanın ve toplumun motivasyonu’ açısından çok önemli hale gelmiştir. 

Bunu CHP ye, tüzük kurultayı öncesi, internet üzerinden gönderildiği bizzat Özgür Özel tarafından açıklanan binlerce öneri sayısı da göstermektedir. 

Ayrıca, geçen yıl gerçekleşen seçimli olağan kurultay öncesi Sayın Murat Karayalçın tarafından açıklanan ‘bildiri’ de dikkate alınmalıdır. 

Beklentilerin karşılanması halinde olağan üstü kurultayın sonuçları, öncelikle parti tabanında , daha sonra da toplumda beklenen yeni bir heycanı ve motivasyon dalgasını yaratacağı unutulmamalıdır. 

Sonuç olarak, yukarıda vurguladığım gibi, kanaatimce  salt bu beklentilerin karşılanması yeterli olmayıp, ilaveten acil olarak toplumsal beklentiyi karşılayan  BUNALIMDAN ÇIKIŞ PROGRAMI ile  CHP’nin  iktidar olması mümkündür.