Söylediği sözün, yaptığı eylemin olay olduğu siyasetçi gerçekten az bulunur.
Bu tür siyasetçiler, “siyasi tarihe ya kara bir leke ya da iyi şeyler yaptıysa heykeli dikilecek adam” diye geçerler.
AKP içinde sizce “heykeli dikilecek siyasetçi kapsamında” birinci sırayı kim alır? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı, yoksa Bülent Arınç mı?
Soruyu şöyle soralım; Türkiye’de yarin cumhurbaşkanlığı seçimi olsa, AKP’nin başkan adayları içinde, Erdoğan mı, yoksa Arınç mı daha fazla oy alır?
Bu soruya verilecek yanıt; “Allah bilir.” demek, Bülent Arınç’a haksızlık olur.
Bizim polis istihbaratımız, geçmiş dönemde İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, bu görevinden İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından alındıktan sonra, ABD’den aldıkları bir telefon ihbarı ile “Bülent Arınç’a” suikast yapılacağını bildirmedi mi?
Demek ki o tarihte suikast yapılacak adam en önemli (!) adamdır.
Başkanlık seçiminde en çok oyu kim alır?
En önemli adam!
Bakmayın siz o tarihte Arınç’ın, “Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’nun odasını bastı.” yaygaralarına… Arınç nazik bir adamdır.
Benim bildiğim Arınç, her türlü haksızlıklara büyük tepki gösterir(!).
2001 yılının Ocak ayında, Ankara’da Çankaya Belediyesi’nin Kültür Merkezi Salonu’nda bir konferans vardı. Sayın Bülent Arınç’da bu konferansa izleyici olarak gelmişti. Konuşmacılardan biri de Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay’dı. Bende bu söyleşiyi izliyordum.
AKP, 2002’yılında yapılacak olan seçimlere hazırlanıyordu. Ortalık toz dumandı. Herkes birbirine soruyordu. “Seçimi kim kazanır?” diye…
Böyle bir siyasi atmosfer içinde konferansta konuşan Mustafa Balbay, konuşmasının bir yerinde:
-Ampul Partisinin çalışmaları… Dedi ve tam o sırada Bülent Arınç ayağa kalkarak Balbay’ın sözünü kesti:
-Adalet ve Kalkınma Partisi’ne “Ampul Partisi” diyemezsiniz, sizi protesto ediyor ve sözünüzü geri almaya çağırıyorum, dedi.
Balbay’da:
-Partinizin amblemi ampul değil mi? Bundan gocunacak ne var? Dedi.
Arınç, salonu terk edip gitti.
Gün geldi, AKP 2002 yılında yapılan genel seçimlerden sonra iktidara geldi.
Arınç, TBMM’i Başkanı oldu. Cumhurbaşkanı yurt dışı gezilerine çıktığında ona vekâlet etti. Çankaya Köşkü’ne çok yaklaşmıştı.
O tarihte de Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer’in süresi dolmuştu.
Arınç’a yakın kaynaklar, AKP’nin Arınç’ı Çankaya’ya çıkarması gerektiğini söylüyorlardı.
Mustafa Balbay’ın, “Ampul Partisi” sözüne sert tepki gösterdiği gibi, Meclis Başkanlığı döneminde de bir AKP militanı olduğunu, AKP milletvekilleri de kendi aralarında konuşuyorlardı.
Muhalefet partileri de Bülent Arınç’ı çok tepkiliydiler.
Meclis Başkanlığı seçimi gündeme dayandığında o tarihte Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan:
-Meclis Başkan adayımız Arınç’dır, diyemiyordu.
Recep Tayyip Erdoğan; Adalet Partisi, arkasından Doğruyol Partisi kökenli Köksal Toptan’ı Meclis Başkanı adayı ilan etti. Toptan, 500 civarında oy alarak TBMM Başkanlığı’na seçildi. Arınç, bu olaya sessiz kaldı. Çünkü Erdoğan’ın kendisi Cumhurbaşkanı olmaması halinde köşke çıkacağına inanıyordu. (Devam edecek)