Katma Değer Vergisi (KDV) ile Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) olmasa bu ülkenin maliyesi çarkları nasıl çevirirdi çok merak ediyorum. Maliye, bu yılın ilk altı ayında 4 trilyon 771 milyar 456 milyon 803 bin 319 lira vergi toplamış bu topladığı vergilerin yüzde 63.3’ünü ise KDV ve ÖTV oluşturmuş.
Konuyu biraz daha genişletelim.
Toplanan vergiler içinde, KDV yüzde 30.7 ile ilk sırada yer alıyor. Bunun 24.2 oran ile Gelir Vergisi izliyor. ÖTV’nin payı yüzde 17.7 olurken Kurumlar Vergisinin payı da yüzde 11.3’te kalmış. Diğer gelir kalemlerinin toplamı ise yüzde 16.1 kalmış. Sadece üç vergi kaleminin toplamı yani KDV, ÖTV ve Gelir Vergisi tüm gelirlerin yüzde 72.6’sını oluşturmuş. Diğer kalemlerden yansıyan eklentileri yaparsanız maliye çarkına vatandaşların katkısı yüzde 80’leri geçiyor.
Gerçekten çok büyük bir oran. Devlet, parmağını oynatmadan sadece üç kalemde yüzde 72.6 oranında bir gelir elde etmiş. Yukarıda da belirtmiştik bu yılın ilk altı aylık kısmında toplanan 4 trilyon 771 milyar 456 milyon 803 bin 319 liranın ne kadarı yatırım dönmüş, ne kadarlık bir istihdam yaratılmış bir de ona bakalım.
Devletimiz bu dönemde topladığı verginin yüzde 23.3’lük kısmını yani 1 trilyon 111 milyar 439 milyon 823 bin 587 lirasını faiz ödemelerinde kullanmış. Yani faize karşı olduğunu her fırsatta dile getiren iktidarımız elde ettiği vergi gelirlerinin neredeyse dörtte birlik kısmını faiz ödemelerine harcamış. Yine bu dönemde tüm desteklemeler dahil olmak üzere tarımın payına sadece 79 milyar 984 milyon 223 bin 139 lira düşmüş.
Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün tespitlerine göre vatandaşlardan saniyede 305 bin 112 lira vergi toplanmış. Yani siz bu yazıyı okuduğunuz süre içinde dakikada 18 milyon 306 bin 694 lira vergi ödemek durumunda kalmışsınız.
Peki bunca vergi toplanıyor da ne oluyor ? Bu paralar nerelere harcanıyor?
İşte vatandaş olarak bunu bilme hakkımız yok. Çünkü vatandaş olarak hesap sorma hakkımız yok. Büyüklerimiz, bizim adımıza kararlar alıyorlar ve ona göre harcama yapıyorlar.
Mesela; sağlık harcamalarına ne kadar para gidiyor, eğitim, enerji, savunma ve diğer harcama kalemleri bu gelirlerden ne kadar pay alıyor bunu bilemiyoruz. Ancak yıl sonunda bütçe harcamaları belli olduğunda tek satırla geçiştiriliyor.
Mesela Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçtiğimiz günlerde 2024 yılı İşgücü Piyasasında Gençler araştırmasını açıkladı. Buna göre; ülkemizde 1 milyon 862 bin genç işsizimiz var. Yani gençlerimizin yüzde 12.7’si işsiz.
Daha önce bu sütunlarda yer alan yazılarımızda açıklamıştık. Çalışanların maaşlarından alınan Gelir Vergisi, vergi dilimlerinin, Yeniden
Değerleme Oranlarının gerçek değerleri üzerinden güncellenmemesi nedeniyle şikayetlere neden oluyor. Onlarca kez bu adaletsizliğin düzeltilmesi gerektiğine işaret etmiştik. Konu; hem işverenler hem de işçi sendikaları tarafından hazırlanan raporlarla gündeme getirildiği halde düzeltilme yoluna gidilmemişti. Şimdi; yine aynı sıkıntı, yılın ikinci yarısından itibaren maaş kesintilerine yansımaya başlayınca feryatlarda yükselmeye başladı.
Bu yılın ikinci yarısında yeni vergilerle ve yeni oranlarla karşı karşıya kalırsak hiç şaşırmayın. Nitekim bunun ilk belirtilerini görmeye de başladık.
Özetle;
İşçisine, memuruna, emeklisine, duluna, yetimine, engellisine, yoksuluna gelince kaynak yetersizliğinden bahsedenler, iş faiz ödemelerine gelince yeterli kaynağı hemen buluveriyorlar. Düşünün bütçe gelirlerinin neredeyse dörtte birini götüren faiz ve Kamu-Özel İşbirliği (KOİ) projeleri, bütçe gelirlerinin önemli bir kısmını götürüyorsa, hangi para ile yatırım ve istihdam projelerini hayata geçirebilirsiniz ?
Ülkemizde vergi adaletsizliği tartışmaları bugün başlamış değil. Onlarca yıldır vergi adaletsizliği tartışılıp duruyor. Günümüzde buna bir de toplanan vergilerin nasıl ve nereye harcandığı tartışması eklendi.
Bizler vatandaş olarak, bizlerden toplanan her kör kuruşun nereye ve nasıl harcandığını kalem kalem öğrenmek istiyoruz. Bu Devletin
Hazinesi, ilkokul çocuklarına bir öğün yemek verecek kaynağı bulamıyorsa, emeklilerini, dul ve yetimlerini açlığa mahkum ediyorsa, bu soruları sormak hakkımız değil mi?
Devletin envanterinde onlarca uçak yer alırken, bu yılın ilk altı ayında uçak kiralamalarına ödenen paranın nedenini sormanın neresi yanlıştır ?