Bu yıl Sivas katliamının 32. yılı. Her yıl gidemesem de katliamın yıldönümlerinde zamanım ve olanaklarım ölçüsünde hem gözlemci olarak hem de orada yaşanan insanlık dışı katliamı lanetlemek için gitmeye çalışıyorum.

CHP ve birkaç sol partinin dışında “bence” beklenilen katılım ve destek sağlanmıyor. Katılım sağlayan sol partiler de çoğu zaman parti pankartlarının altında yirmi otuz kişiyi geçmiyor.

Oysa Aleviler tarih boyunca hep örgütsel bağlamda; solun, sosyalistlerin, ezilenlerin yanında yer almıştır, almaya da devam edecektir.

Partiler, STK’lar böyle de Alevi köy dernekleri nasıl? Birçok alevi köy dernekleri de bu konuda duyarsız. Bireysel olarak katılanlar vardır elbette ama dernek pankartını alıp, 20, 30, 50, 100 gelmek isteyen insanları haberdar edip dernekleri adına toplu katılmak gibi bir düşünceleri olmuyor belli ki.

Gerek sol partiler gerekse Devrimciler için ya da ilerici gruplar için Aleviler “Çantada keklik” her yerde Aleviler canla başla mücadele ederken neden toplumun diğer kesimleri Sivas katliamına ve Alevilerin sorunlarına gereği kadar tepki vermezler.

Elbette Gezi’de sadece Alevi yoktu. Doğa katliamına karşı çıkan herkes oradaydı. Elbette insanlar ölmesin ama Gezi protestolarında yaşamını yitiren çocukların sekizinin de Alevi olması bir tesadüf mü?

Sağcı ve gerici iktidarların Alevilerin karşısında olmalarının nedeni elbette sadece Alevi olmaları değil. Devrimci, Demokrat partilerin, sendikaların, mücadele platformlarında, ilericilerin yanında olmaları Alevileri Sağ kesimin karşısında hedef haline getirmektedir. Bunu sağır sultan bile biliyor. Aleviler, kendi inanç ve ibadetleriyle hemhal olup, suya sabuna dokunmasalar sözü edilen iktidarların bu kadar hedefi olmazlar. O zaman başta sorduğumuz soruyu tekrar sormamız gerekir: Alevilerin yanında olduğu sol partiler ve kitle örgütleri neden Alevilerin yanında “yeteri kadar” değiller?

Bu bir ayrılıkçılık yaratmak, durgun suya taş atıp bulatmak değil. Doğuştan gelen ve kimliğimize kazınan bu “ayrılıktan/bana göre ayrıcalıktan” dolayı sahip çıkılması gerekirken neden ötekileştiriliyorlar.

Bir söz de Sünni vatandaşlarımıza dostlarımıza söylemek isterim. Birebir konuşmalarda, dost sohbetlerinde hep üzülen, bizlerin yanında olduğunu söyleyen Sünni dostların bu protestolara katılarak Alevilerin yanında olmamaları nasıl açıklanır!.. İstisnai derecede elbette katılanlar vardır, onların da Sünni kimliğini aşarak sol, sosyalist oldukların düşünüyorum.

Son sözüm; doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkemizde yaşayan tüm insanlar olarak her alanda insanca ve eşit yaşamak için şiddete başvurmadan demokratik yollarla bizim çıkarımıza olan parti, sendika ve STK’larla birlikte mücadele etmeliyiz.

Doğuştan edinilen kimlikler; bizlere artı bir üstünlük olarak değil birlikte yaşamak için eşitlik olarak kabul edilmelidir.

“SİVAS KATLİAMI İNSANLIK SUÇUDUR. İNSAN OLAN HERKESE DÜŞEN GÖREV İSE ASLA UNUTMAMAKTIR, UNUTTURMAMAKTIR.”