Akıl alır gibi değil 2025'te olsa normal karşılardık. 31 Martta seçim var. Emekli ikramiyesine yüzde elli zam, 3000 lira olduğu açıklandı. Bu AKP'ye seçim kaybettirme açıklaması oldu. Devlet İstatistik Kurumu'nun enflasyon açıklamasının bile, altında bu hesabı yapıp başkana verenler, partiye sabotaj yapıyorlar. Bence bu adamlar seçimi kaybettirmeye çalışıyorlar, bu bin lira artışla.

Önümüzde Ramazan var. 800 gram tütünlük pastırma, 1,5 kg sucuk, 500 gram özel mantar, 600 gram gravyer peynir, 1 kg bal alınır. Ucuzları da var akşam pazara gidip ucuz meyve, sebze, yeşillik alan ama oy vermeye gelince, milyonerle aynı hakka sahip oyu olan, emekli elini vicdanına koyarsa AKP bu seçimi kazanamaz işi uzatmadan emeklilerin maaşının, en kısa sürede düzenlenmesi ikramiyeninde, buna göre hesaplamasını tavsiye ediyorum.

Geçen seçimde, İstanbul seçimlerinde İmamoğlunun kazanması, sonunda seçimde hile var denildi. Hiç bir şey olmasa bile bir şey oldu denildi ,seçim yenilendi. Şimdi AKP'nin bu seçimde en çok dikkat etmesi, oyların çalınmasına engel olması. Allah'tan korkmaz kuldan utanmazlara, kul hakkı yiyenler partisinin oyunu çalanlara mani olması gerekiyor. Teknolojinin çok ileri seviyeye gelmesi, oyların yanlış işlenmesi gibi bir çok hile yapılabileceğini ortaya koyuyor. Onun için İstanbul seçimlerinde, bir önceki seçimlerde olduğu gibi Canan Kaftancıoğlu'nun yaptırdığı sandıklara sahip çıkacak. Satın alınmayacak içinde Allah korkusu olan sandık görevlileri bulunup AKP temsilcisi olarak sandıkların başına konulmalıdır.

Bu uyarı biraz erken oldu. Ama illerdeki günlerde de hep hatırlayacağım. Çünkü önceki seçimlerde hile olduğu konusunu bizzat Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. İmamoğlu'nun hileyle  kazandığını söyledi. Onun için dikkate alınıp gereği yapılmalıdır. Tunç Soyer'in sesi çıkmıyor. Seçimde CHP'ye oy rekoru kırdırdı. Depremde en başarılı belediye başkanı oldu. Fakat aday olamadı bence. Şimdi bağımsız İzmir Belediyesinin Başkanını adayı olmalıdır. Seçimi kazanma ihtimali, çok büyük hatta yüzde yüzdür diye düşünüyorum.

Ankara, Yenimahalle'de Sayın Fethi Yaşar,  cem evi açıyor. Camide açacağım diyor, onun için her seçimde Yenimahalleli halk onu seciyor. Demek ki halk yalan söylemeyen, halkı aldatmadan başkan istiyor. Hatay'da provokasyonlara kanmadan Lütfü Savaş karardan dönmemelidir. Yoksa bundan sonra parti meclisi kararlarının hiçbir kıymetininin olmadığı, her karara itirazla kararın tartışıldığı bir devir açılır. Fatih Portakal'ın Hatay alerjisi nedir? Merak ediyorum. Sürekli aleyhine yayın yapması, tarafsız yayın yapan gazeteciyim diye açıklamasına, bana göre ters düşüyor. Depremden önce Sayın Lütfü Savaş, en başarılı başkan olarak defalarca İsmail Küçükkaya'nın misafiri olmuştu. Depremi sanki başkan yapmış gibi suçlamak yanlış.