Her insanın hafızası geçmişi unutmaya yatkındır. Bu yatkınlık insanın yeni şeyler öğrenmesine yardımcı olur. Bende RTE’nin Başbakanlığı dönemini anımsatmak istiyorum. Lübnan ve Ürdün ziyaretlerinde yaptığı açıklamada RTE, “PKK terör örgütüdür, Hizbullah değildir!” dediğinde, Hizbullah’ın uluslar arası terör örgütü listesinde olduğunu biliyordu.   Filistin’de silah zoruyla iktidarı eline alan Hizbullah, Yaser Arafat’ın El-fetih örgütü ile silahlı çatışmalara girdiğini kim hatırlamaz?

Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 102. Maddesi’nin 31 Aralık 2010’da yürürlülüğe girdi. Başta Diyarbakır olmak üzere katiller, hırsızlar, dolandırıcılar, yer altı dünyasının karanlık adamları sokaklara döküldü, aramıza katıldı. Suç kimde? İktidar yargıyı, yargı iktidarı suçluyor. CMK’nu kim değiştirdi? İktidar… Yani AKP… İktidar yargıyı neden suçluyor? Tek başına iktidar olmanın nimetlerini toplayan AKP, önümüzdeki seçimlerde toplumsal vicdanı kanatan bu katillerin tahliyesi yüzünden oy kaybetmek istemiyordu.
Fatura yargıya kesiliyor.

Karanlıkta kalan faili meçhul cinayetleri kim işledi? Hizbullah’ın domuz bağı ile bağlayarak yok ettiği insan sayısı 200’ü geçiyor.
“Hizbullah” sözcüğü “Allahın askerleri” anlamına geliyor. İslamiyet’te adam öldürmek büyük günah sayılmasına karşın, Hizbullahçılar öldürmüş olduğu insanları “Allah adına öldürdüklerine” inanıyorlar… Onlar için kadın-erkek hiç fark etmiyor. Konca Kuriş adlı kadını ne şekilde öldürdüklerini kim unuttu? Konca Kuriş, feminist düşünceleri olduğu için, yaşamına son verilmişti. Hizbullah’ın önemli adamlarından Hacı İnan, "Siz de pişmanlık var mı? 10 sene yattınız siz öz eleştiri yaptınız mı?" sorusuna verdiği yanıt insan hafızasında çıkmayacak bir yanıttı. Ne diyordu Hacı İnan?

"Neden pişman olacağız ki. Biz Müslüman’ız. İslam’da pişman olunmaz ki. Hepsi iddiadır. Kanıt yok, bir şey yok" diyordu.
O kafa ile Milli Eğitime yerleşmiş bu kafa arasında ne fark vardı? Mersin’deki Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdürü İbrahim Tol, 2010-2011 eğitim yılının başlamasıyla birlikte, erkek ve kız öğrencileri sürekli sözlü şekilde uyarıyor. “Sakın ha birbirlerinize 45 santimetreden fazla yaklaşmayan!” bu çocuklar birbirlerine yaklaşırlarsa kıyamet mi kopar? Yoksa kız ve erkek öğrenciler birbirine yaklaşırsa “Hizbullah bombası” mı patlayacak? Okulda yaşadıkları sıkıntıları öğrenciler şöyle dile getiriyor: -Bu okula yeteneğimiz sayesinde geldik. Amacımız bilinçli birer sanatçı olmak. Ancak, bizi erkek ve kız diye ayırıyorlar. Bizler insanız. Okulda yemekhanelerimiz bile ayrıldı.

Erkek ve kız öğrenciler birbiriyle konuşamıyor. Okul yurdunun içerisindeki erkek ve kızların kaldığı bölümler demir parmaklıklarla ayrıldı.
Yurt binasının bir kapısı olmasına rağmen, erkekler sağ taraftan, kız öğrenciler sol taraftan içeri alınıyor. Eskiden bireysel aldığımız çalgı aleti derslerine bu sene 3 öğrenci birden giriyor. Çizme giymemiz bile okul idaresi tarafından yasaklandı. Etek giyen kız öğrenciler için sıraların önüne ek tahta yapıldı. Böyle eğitim sisteminde çıksa çıksa “Hizbullahçıların” tahliyesi çıkar. Ne değişti? Şu anda RTE; Hüdar-Par ile iktidar ortaklığı kurdu.