Çok ama çok yakın bir zaman dilimi içinde benzin, mazot ya da gaz ile çalışan diğer bir deyişle fosil yakıt kullanan otomobillerimiz ile vedalaşmak zorunda kalacağımız artık netleşmiştir.
Dünyada yaşanan iklim krizi ve son teknolojik gelişmeler otomotiv sektöründe yepyeni bir devrimi tetiklemiş bulunmaktadır.
Ayrıca eskiden otomotiv sektörü hız, güç ve maçoluk faktörlerini öne çıkarırken yeni dönemde ön plana çıkacak olan faktörler çevre ve emniyet olacak gibi görünüyor
Otomotiv sektöründe sadece yakıt ve motorlar da değişmeyecek yeni konseptte üç önemli unsur ortaya çıkacak:
1- Yakıt ve motor teknolojisi değişecek fosil yakıt kullanan motorlar yerini elektrik ya da hidrojen motorlarına bırakacak.
2- Sürüş teknolojisi değişecek otomobiller gerçekten de otomobil olacak ve insan bir sürücüye ihtiyaç duymadan, birbirleri ile iletişim halinde olarak otomatik sürüş modunda kullanılacak.
3- Otomobillerin akıllanması ve otonom sürüş teknolojileri bizi bireysel olarak bir otomobile sahip olmak yerine ihtiyacımız olan süre ve mesafede kullanabileceğimiz ortak otomobilleri kullanmaya yöneltecek.
Her üç başlığa da biraz daha yakından bakarsak:
Motor ve yakıt teknolojilerindeki değişim: Klasik, fosil yakıt kullanan içten yanmalı motorlar saldıkları zehirli egzoz gazları nedeniyle hem çevreye ve hem de insan sağlığına büyük zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda küresel ısınmayı da tetikleyerek gezegenin iklim dengelerinin altüst olmasına neden oluyor. Bu yakıt türünden en kısa zamanda vazgeçmemiz gerektiğini artık kimse tartışmıyor bile tartışılan konu bu motorların yerini hangi motorların alacağı ve hangi tür yakıtın kullanılacağı, burada da iki seçenek ortaya çıkıyor elektrik enerjisi ya da hidrojen ile çalışan motorlar.
Bu gün itibariyle öne çıkan seçenek ise elektrik motorlu araçların kullanımı. Elbette bu noktada elektrik enerjisi üretiminin fosil kaynaklar ile yapılması halinde elektrikli araç kullanımının özellikle iklim etkisi açısından bakıldığında hiçbir mana taşımadığını söylemem gerekir. Elektrik enerjisinin de karbon salınımına neden olmayan yenilenebilir ve çevre dostu teknolojiler kullanılarak üretilmesi mutlak bir gerekliliktir.
Bunun dışında elektrik motorlarının hem üretimi ve hem de kullanımı çok kolaydır ve hem de bu motorlar arızasız, bakım ve müdahaleye ihtiyaç duymadan çalışmada büyük avantaj sahibidir. Elektrikli araçlar için en büyük sorun pil ve şarj sorunudur ama bu noktada da çok önemli ilerlemeler kaydedilmiş bulunmaktadır.
Hidrojen motorları ise henüz ticarileşemedi daha ziyade geleceğe yönelik alternatif bir seçenek olarak üzerinde çalışılıyor ama kısa sürede yaygınlaşması bana pek mümkün gelmiyor.
Sürüş teknolojisindeki değişimler: Bu güne kadar yapılan tüm otomobillerin bir insan sürücüye ihtiyacı vardı. İnsan sürücülerin yaptığı hatalar ise birçok kazaya sebep olmakta ve bu kazalarda dünya genelinde her yıl bir milyondan fazla insan ölmekte çok daha fazlası yaralanmaktadır. Kısacası otomobil kullanmak insana emanet edilemeyecek kadar tehlikeli bir iştir yeni teknolojide ise insan sadece gitmek istediği rotayı tercih edecek, otomobiller bu rota üzerinde otonom olarak hareket edeceklerdir. Otonom sürüş teknikleri insan kusuru sonucu ortaya çıkan birçok kazayı engelleyecek ve bu sayede milyonlarca insan ölmekten ya da yaralanmaktan kurtulacak, trafik ve seyahatler çok daha emniyetli bir hale gelecektir.
Ortaklaşa kullanılan otomobiller: Bugün birçok kişi bir otomobil satın alıp ihtiyacı olduğu zaman ve ihtiyacı olduğu kadar kullanıp geri kalan zamanlarda otomobilini bir otoparkta bekletmektedir. Bu aslında kaynakların son derecede kötü kullanıldığı ve çok büyük bir israfa neden olan arkaik bir yöntemdir.
Önümüzdeki dönemde ise cep telefonlarından çağıracağımız otonom araçları gideceğimiz yere kadar kullanacağız ve kullandığımız kadar para ödeyeceğiz. Biz indikten sonra o otonom araç başka bir çağrıya yanıt verecek ve gidip başka bir yolcuyu taşıyacak bu sayede çok daha az araç sahibi olduğumuz halde kaynakları çok daha etkin ve verimli kullanmış olacağız. Daha az araç yolların daha yeterli olması ve otoparklara ayrılan devasa alanların yeşil parklara tahsisi demek olacaktır.
Bu kullanım modu değişimi oldukça detaylı ve sırf bu konu için ayrı bir makale yazmayı da planlıyorum.