Boşuna “hak verilmez, alınır” denmemiş, EYT mağdurları örgütlendiler, yıllar boyu süren onurlu bir mücadele verdiler ve...

Boşuna “hak verilmez, alınır” denmemiş, EYT mağdurları örgütlendiler, yıllar boyu süren onurlu bir mücadele verdiler ve en nihayetinde haklarını, hukuklarını söke söke aldılar.

Bu mücadelede önderlik eden EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak ve arkadaşları ile başta Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener olmak üzere bu onurlu mücadeleye destek veren tüm siyasetçileri ve medya mensuplarını gönülden kutluyor ve alkışlıyorum

Hatırlayınız: Recep Bey, 6 Kasım 2019’da SGK Topkapı kampüsünde düzenlenen toplu açılış töreninde emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesi ile ilgili sert açıklamalarda bulunmuş konuşmasında; “Tutturmuş erken emeklilik, İskandinav ülkelerinin çoğu bu yöntemle battı. Niye erken emeklilik, ne zaman emekli olacaksa o zaman olsun. Hak ettiği parayı alsın. Bu hesap yanlış hesaptır, seçim kaybetsek de ben bu işte yokum. Biz bunu politik hesaplarla yapmayız ve yapmayacağız da. Arkadaşlarıma söylüyorum, beni bu yola asla teşvik etmeyin” demişti.

Recep Bey, 2018 yılında yaptığı bir konuşmasında ise gene EYT mağdurlarını hedef almış ve şunları söylemişti: “Biz ekonomide kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde böyle bir yükü ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı diye soruyorum. Bir tarafta stokçular fırsatçılar türedi, diğer tarafta bunlar türedi. Ne olacak, emekli olacak diğer taraftan kendince başka bir işte çalışmaya devam edecek. Yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz. Buna hak, adalet denmez.” Demişti.

Atalarımız boşuna zor oyunu bozar demişti, anketler önüne gelip, seçim kaybetme olasılığı bu kadar yükselince 20 yıldır bu konuda ayak direyen Recep bey ve kurmayları EYT mağdurlarının mücadele gücü karşısında boyun eğmek ve isteklerini karşılamak zorunda kaldılar.

Şunu da belirteyim EYT sorunu 20 küsur yıl kadar önce sosyal güvenlik ödemelerinin yarattığı bütçe açıklarını azaltabilmek için IMF tarafından dayatılan koşullar yüzünden ortaya çıkmıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse bu soruna yol açan yasayı çıkaran elbette ki AKP iktidarı değil, ondan önceki iktidardır ve lakin AKP iktidarı boyunca Recep Bey bu yasayı sonuna kadar cansiperane savunan politikacıların en başında gelmiş ve lakin sonunda boyun eğmek EYT mağdurlarının bu haklı talebini kabul etmek zorunda kalmıştır.

Açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse EYT yani emeklilikte yaşa takılanlar sorunu iktidar tarafından yapılmış açık bir hukuk ihlali ve hak gaspı sonucunda ortaya çıkan bir sorundur.

Hukukun birinci ilkesidir kanunlar geriye doğru yürümez, EYT sorununun ortaya çıkmasının temel sebebi kanunların hukukun bu en temel ilkesine rağmen geriye yürütülmesi ve insanların kazanılmış haklarının ellerinden devlet gücü kullanılarak zorla alınmasıdır.

Recep Bey’in son açıklamasından sonra bu hak ihlali sona erecek gibi görünüyor, elbette meclise gelecek kanun tasarısını da görmek ve izlemek gerekiyor ki yeni bir hak mağduriyeti daha ortaya çıkmasın.

Diğer yandan sosyal güvenlik sisteminin yapısal bozuklukları ve emeklilerin mağduriyeti bu karar ile sona ermiş olmayacak. Bir kere emekli maaşları son derecede düşük buna yol açan ABO yani aylık bağlama oranı da muhakkak yükseltilmeli ve en az eski Türkiye’de ki seviyesine getirilmelidir.

Ayrıca intibak sorunu da var aynı pirimi ödeyen, aynı gün sayısıyla emekli olan kişiler farklı tarihlerde emekli oldukları için çok farklı emekli maaşları alıyorlar ki buda düzeltilmesi gereken son derecede büyük bir haksızlıktır.

Diğer yandan işçi, memur ve serbest olarak farklı statülerde çalışıp emekli olanlar arasındaki hak farklılıkları da ortadan kaldırılmalı, sosyal güvenlik sistemi eşitlik ve adalet temelinde yeniden yapılandırılmalıdır.

Ben EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak ve ekip arkadaşlarını hem kutluyor ve hem de kazanımları bu seviyede bırakmamaya, emekliler hak ve hukuklarını tam olarak alana kadar mücadeleye devam etmeye davet ediyorum.