Bakın hiç öyle kabahatlidir, ihmal etmiştir, cehaletine verin falan diye ithamımı yumuşatmıyorum, doğrudan muktedirler suçludur diyorum…...
Bakın hiç öyle kabahatlidir, ihmal etmiştir, cehaletine verin falan diye ithamımı yumuşatmıyorum, doğrudan muktedirler suçludur diyorum…
Kimse kendini aldatmasın ve bizleri de aldatmaya çalışmasın bu son deprem de göstere göstere, uyara uyara gelmiştir…
Zaten doğa olayları olacağı önceden bilinen ve tekrarlanan fenomenlerdir, doğa sürpriz yapmaz ve hiçbir doğa olayı önceden uyarı vermeden gerçekleşmez!
Kırk defa söyledim bu kırk birinci olsun; deprem olacağı, depremin nerede, hangi şiddette ve hangi zaman aralığında olacağı bilinir!
Bu gerçeği bile bile gerekli önlemleri zamanında almayan, gerekli hazırlıkları zamanında yapmayan, deprem sonrasında hızlıca ve etkin bir şekilde müdahale edip krizi yönetemeyen muktedirler depremlerde yaşanan can ve mal kaybından dolayı suçludurlar!
Emin olun bu depremde ölenlerin birçoğu zamanında yeterli müdahale edilseydi hayata tutunabilir, kurtarılabilirdi. İklim koşulları bu kadar sert ve hava bu kadar soğukken müdahalede geç kalmak nedeni her ne olursa olsun birçok vatandaşımızın enkaz altında soğuktan donarak ölmesine yol açmış bulunmaktadır.
Bu konuda daha söyleyecek çok şey var lakin bu yazımda acilen nelerin yapılması gerektiğini sıralamak istiyorum:
ŞU ÖNLEMLER ACİLEN ALINMALIDIR
- Bölge acilen tahliye edilmelidir! Tahliye uygulaması zorunlu olmalı ve arama kurtarma çalışmalarında herhangi bir faydası olmayacak 18 yaş altı çocuklar, yaşlılar, hastalar, hamile kadınlar, özürlüler ve engelliler derhal bölgeden tahliye edilmelidir.
- Bölgede hala 6 – 6,5 şiddetinde yıkıcı artçı depremler olma olasılığı son derecede yüksektir. İki depremde zedelenmiş binaların bir artçı depremde yıkılma olasılığı dikkate alınmalıdır. Depremlerden etkilenen bölgedeki tüm binalarda mühendisler hasar tespiti yapmadan binalara girmek sakıncalıdır! Zor koşullara dayanamayıp benim binam hasar almamıştır diye binalara girenlerin yeni bir depremde enkaz altında kalma olasılığı ortadan kaldırılmalıdır.
- Bölgeden tahliye edilen nüfus derhal otellere ve tatil köylerine yerleştirilmelidir. Kış sezonu nedeniyle oteller kapalı, bom boş yatarken insanları aylarca çadırda yaşamaya mahkûm etmek insafsızlık ve vicdansızlıktır. Devlet derhal otelleri açtırmalı bedeli devlet tarafından karşılanmak üzere tahliye edilen nüfus buralarda konaklatılmalıdır.
- Konaklama imkânlarımız yeter mi diye soran olursa: Haziran 2022 itibarı ile Türkiye’deki toplam faaliyette olan konaklama tesisi sayısı 17.794, bu tesislerdeki oda sayısı 1.181.325 ve yatak sayısı 1.862.327 adettir. Acil dönem önlemleri ile birlikte bu sayı tahliye edilen nüfusu barındırmaya yetecektir.
- Çadır kurma operasyonları yangın ve benzeri tehditler hesap edilerek, dikkat ve özenle koordine edilmelidir! Depremden kurtulanların bilinçsizce dizilmiş sıkış tıkış çadırlarda yangına kurban gitmesi önlenmelidir.
- Türkiye’de trafiğe kayıtlı tüm karavanlara derhal sefer görev emri çıkarılmalı, bu karavanlar acilen bölgeye sevk edilmeli, bölgede kalması zorunlu kişi ve görevlilerin yaşam güvenliği ve konforu sağlanmalıdır.
- Askeri birlikler derhal bölgede güvenlik önlemi almalı yağma ve hırsızlık gibi olaylar acilen engellenmelidir.
- Arama kurtarma faaliyetlerine son verilerek enkazların kaldırılması çok büyük bir dikkat ve özenle yapılmalı ve o binalarda enkaz altında kalıp ölmüş insanların yakınlarını incitecek davranışlardan kaçınılmalıdır. Cenazeler kimlik tespiti yapılıp gerekiyorsa DNA örneği, parmak izi gibi kanıtlar toplandıktan sonra defnedimelidir.
- Enkaz kaldırma operasyonları sırasında enkazda kalan para, mücevher vb. kıymetli eşyaların çalınması, yağmalanması engellenmeli ve enkaz kaldırma çalışmaları güvenlik görevlilerinin denetiminde yapılmalıdır.
- Enkaz kaldırılmadan önce yıkılan, yıkılmamış olsa dahi ağır hasar alıp yıkılması gereken tüm binalardan beton, demir numuneleri ve sair kanıtlar toplanmalı, ileride açılacak davalarda kullanılacak delillerin karartılması önlenmelidir.
