Çocuklarınız sürekli olarak hareket halinde mi, odaklanmakta zorlanıyor mu ya da sık sık eşyalarını mı unutuyor?
Okuldan gelen geri bildirimler genellikle çocuğunuzun dikkatinin kolayca dağıldığını ve sık sık yerinden kalktığını mı içeriyor?
Bu gözlemler genellikle yanlış yorumlanabilen ve çoğu zaman ebeveynler tarafından "yaramazlık" ya da "disiplinsizlik" olarak etiketlenen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) belirtileri olabilir.
DEHB çocukluk çağında başlar ve çoğunlukla ergenliğe, hatta yetişkinliğe kadar sürebilen nörogelişimsel bir durumdur.
Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi gibi otoriteler, DEHB olan çocukların yaşıtlarına göre daha fazla dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ve dürtüsel davranış sergilediğini belirtir.
Bu durum aile içinde, sosyal çevrede ve akademik başarıda stres yaratabilir.
Ebeveynler için bu durumu kabul etmek, anlamak ve yönetmek her zaman kolay değildir.
Çocukların davranışları sıklıkla yanlış değerlendirilebilir.
Dikkat dağınıklığı bazen ilgisizlik veya saygısızlık olarak yorumlanabilir, hiperaktivite ise kontrol edilemez enerji patlamaları olarak algılanabilir.
Fakat bu davranışlar, çocukların elinde olmayan ve karakter hataları değil beyinlerinin farklı bir şekilde işlemesi sonucudur.
DEHB'nin ebeveynler tarafından doğru anlaşılması, çocukların karşılaştıkları zorlukları azaltmada hayati öneme sahiptir.
DEHB'li çocuklar genellikle düzenli bir çevre ve net iletişimden yarar görürler.
Ayrıca, uygun davranış yönetimi teknikleri ve gerekirse profesyonel terapiler çocukların hem akademik hem de sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Ebeveynler için en iyi yaklaşım sabırlı olmak ve çocuklarının durumunu daha iyi anlamak adına bilgi edinmektir.
DEHB hakkında daha fazla bilgi edinmek, destek gruplarına katılmak ve eğitimcilerle iş birliği yapmak çocukların yeteneklerini maksimize etmelerine yardımcı olur.
Aynı zamanda çocuğunuzun öğretmenleriyle sürekli iletişimde kalmak okul ortamını da daha verimli kılabilir.
Unutmayın, DEHB'li bir çocuğu yetiştirmek zorlayıcı olabilir ancak uygun destek ve anlayışla bu çocuklar diğer çocuklar gibi başarılı ve mutlu olabilirler.
Ebeveyn olarak göreviniz, çocuklarınıza bu süreçte en büyük destek ve savunucu olmaktır.
Bu sadece çocuklarınız için değil aynı zamanda tüm aile için daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeyi mümkün kılar.
