Bu makaleyi yazdığım saatlerde henüz kimin kazandığı belli değildi ve lakin şimdiden belli olan bir şey var o da memleketimizde demokrasinin kazandığıdır.

Bakın tamam anlıyorum iktidar tüm gücü ile yüklendi, 17 + 1+ astronot seçimlerde oy devşirebilmek için meydan meydan gezdi…

Devletin tüm imkânları seferber edildi…

Gene petrol bulduk, gaz çıkardık haberleri ortalığı kapladı…

Devlet kanalı TRT çok büyük bir rezillik sergiledi, muhalefet yokmuş gibi bir yayın politikası izledi, muhalefete hemen hemen hiç yer vermedi…

Yandaş medya kuruluşları gazeteler televizyonlar yalan haber ve kumpaslar dâhil ellerinden gelen her şeyi yaptılar…

Gene fake haber ve video kumpaslarından medet umdular…

Tarikat ve cemaat ileri gelenleri ve hatta diyanetin memur imamları bile siyasete karışıp iktidara destek vermekten imtina etmedi…

Ama ne oldu muhalefet silinmedi, yıkılmadı, yok olmadı, pes etmedi!

Bakın her ülkede ve her rejimde bir iktidar vardır fakat sadece ve sadece demokrasilerde muhalefet de olur. Bu seçimlerde CHP, DEM, İYİ Parti, YRP, Saadet, Gelecek ve Deva partisi açıkça söylemek gerekirse çok sağlam bir muhalefet yaptılar. Hatta sadece bunlar değil BBP, Hüdapar ve şaşıracaksınız ama zaman zaman MHP bile ciddi muhalefet yaptı.

Tamam, normal bir demokraside olması gereken bazı şeyler olmadı, özellikle de devlet kurumları tarafsızlıklarını korumadı. İktidar mensupları hepimizin vergileri ile oluşan kamu bütçesini tepe tepe kullandılar ama gene de muhalefet tüm bunlara rağmen iktidara resmen kök söktürdü değil mi?

İktidar medyayı ele geçirmiş olabilir ama hem muhalif medya ve hem de sosyal medya yazarları çizerleri çatır çatır mücadele etmeyi sürdürdüler, iktidarın gücü bu muhalifleri susturmaya yetmedi.

Dahası seçimlerde gerilim çok yükseldiği halde bir suikast ya da çatışma yaşanmadı, ülke genelinde asayişi bozacak ciddi bir vukuat çıkmadı. Örneğin Rusya’da diktatör Putin’in muhalif lider Alexei Navalny’i hapishanede öldürtmesi gibi bir olay ya da rastlanmadı.

Tamam, bazı muhalif liderler, STK yöneticileri, askerler ve iş insanları hala mapus ama bir diktatörlükte yaşanması çok normal olan muhalif kesime yönelik geniş bir tutuklama dalgası da görmedik değil mi?

İktidar ne yaparsa yapsın halkı baskı altına alıp sindiremiyor ve halk gerektiği zaman, uygun gördüğü durumda muhalefete de çok büyük bir destek verebiliyor, doğal olarak da iktidar bu destek karşısında biçare kalıyor, elinden bir şey gelmiyor.

Bütün bunlar Türkiye’de demokrasinin halk nezdinde son derecede ciddi bir miktarda benimsendiği ve içselleştirildiğinin bir göstergesidir.

İktidarın onca çabasına rağmen ancak bıçak sırtı bir dengede kazanabildiği seçimler aslında Türk halkının ferasetini ve demokrasiye sahip çıkışını da simgelemektedir.

İktidar anayasayı bir tek adam rejimi yaratacak şekilde değiştirmiş olabilir…

İktidar seçim kazanabilmek için her türlü kumpasa ve algı operasyonuna da destek veriyor olabilir fakat sonuç değişmiyor halkın büyük çoğunluğunu konsolide edemiyor, istediği gibi at oynatamıyor!

Aslında MHP desteği olmasa hem parlamentoda ve hem de sandıkta iktidarın bir çoğunluğu da bulunmuyor ve bu desteğinde adeta bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu da herkes görüyor.

Mustafa Kemal Atatürk bu sistemi o kadar sağlam kurmuş, temeli o kadar sağlam atmış ki karşı devrimciler her ne yaparlarsa yapsınlar din min her ne argümanı kullanırlarsa kullansınlar onun inşa ettiği cumhuriyeti yıkamıyor, çağdaş toplum vizyonunu çökertemiyorlar.  Her ne yaparlarsa yapsınlar karşı devrim hareketi yol alamıyor, dikiş tutturamıyor ve hatta çok ciddi manada kitlesel desteğini kaybediyor.

İşte biz bu seçimlerde de bunu gördük Çetin Altan üstadın dediği gibi enseyi karartmayın “her şey çok güzel olacak” Türk milleti eninde sonunda güzel günlere ulaşacak.