Türkiye’de iktidara gelmek ya da iktidardaysanız iktidar saltanatını sürdürmek için halk yığınlarına yalan söyleyeceksiniz. Hele dini siyasete alet ediyorsanız halkı kandırmak daha kolay oluyor.
2001 yılında kurulan AKP, 2002’de seçim meydanlarında garibin, yoksulun yanında yer alacak; “yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları” kaldıracaktı. Partisini bu hedefe ulaşmak için kurmuştu.
Zatı muhterem yurttaşlara nikâh yüzüğünü ‘gösteriyordu. “Bütün servetim bu” diyordu. “Sizin dertleriniz ile dertleniyor, çare üretiyoruz” diye meydanları dalgalandırıyordu.
23 yıl boyunca kendisini “dik dur eğilme millet seninle” diye alkışlattı. O şimdi garibin yoksulun adamı değildi. Ne oldu? AKP zengin partisi, Erdoğan Zenginlerin adamı oldu!
Ama AKP’ye oy verenler ve AKP üyeleri RTE’nin zenginlerin adamı olduğuna inanmıyorlardı. Onu destekleyenler; “Reis ne yapar yapar yoksulu hayat pahalılığına ezdirmez” umudunu taşıyorlardı.
“Varlıklılara servet vergisi koyar, oradan gelecek kaynakla dar gelirliyi, sabit gelirliyi, emekliyi, işçiyi, yoksulu korur. Kendisi ve kadrosunun kötü yönetimi sonunda patlayan enflasyonun halkı ezmesine asla izin vermez.” inancını taşıyorlardı.
Ona inanmışların umudu bakın ne oldu?
Deyim yerinde ise “betona düşmüş çiğ yumurta” gibi patladı. Ekonomide ve maliyede yarattığı yüksek enflasyonun yükünü yoksulların üzerine yıktı. 10 milyonu aşkın emekliye “siz bu aylık 10 bin lirayla geçinin” dedi.
Oysa 40’ı aşkın TV kanalından günde 5 defa tekrar tekrar yayımlanan meydan konuşmalarında; “fiyat dengesini sağlamadan maaş artışının ne kadar erdiğini” herkes biliyordu.
RTE ne yapıyordu? Enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor...” diyerek IMF reçetesinin aynısını topluma anlatıyordu. Para bulmak için Mehmet Şimşek’i IMF’nin kapısına gönderiyordu.
Ama RTE ve ekibi zengin oldu. Aylık 5-10 maaş verdikleriyle zenginler gibi yaşıyorlardı. Şu işe iyi bakın! 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Başkent Ankara’ya belediye başkanı seçilsin diye gösterdiği aday; “22 arsam, 11 konutum, 2 binam, 1 benzin istasyonum, 25 tarlam, aile şirketimiz üzerine 67 ev, 5 dükkânım var” diye yazılı beyan verdi.
Ne oldu? AKP’nin zenginler partisi olduğu ortaya çıktı. AKP’İn Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayının şişkin mal varlığı, bütün Türkiye’de züğürdün çenesine seçim malzemesi oldu.
Halk; AKP, ona 23 yıldır oy verenlerin bile gözünde; “sermaye çıkarlarını koruyan, faizciyi, dış dolar sahibini, rant varlıklısını, devlet ihalesi kapma çeteciliğini önceleyen partiye” dönüştüğünü gördü.
Yani RTE’nin tek adam rejiminde Türkiye’de gelirin yüzde 65’i en zengin yüzde 1’in elinde toplandığını halk görmeye başladı. 31 Mart yerel seçimlerde halk AKP’yi nakavt etti.
Zenginlerin adamı iktidar siyasetçisi, iktidar zenginleri 5’li çeteler, 5 yerde maaş alan 5 koltuklu iktidar bürokratları, aynı anda 40 TV kanalını yandaş havuzunda toplanmış basın arasındaki ilişkinin “kirli çıkarlar üzerine kurulduğunu” ona oy verenler de anladı.
Bugün ülkenin içine düştüğü tablo; “yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, adam kayırma, çıkarcılık, rüşvet, torpil, hukuk önünde eşitsizlik, partizanlık, bütün güçleri tek kişide toplayan despotluk ve bunların sonucu olarak ekonomik ve sosyal kalkınmanın verimsizlik batağına saplanması” RTE iktidarında yaşam buldu.
Zaten 2018 yılından beri oy desteğini yitiriyordu. Milyonlarca seçmeni, artık RTE ve partisini devletin tüm kaynaklarını kendi zenginine aktaran, yandaşı nemalandıran, zenginin derdiyle dertlenip ekonomik krizin yükünü yoksula yükleyen olarak görüyor.
Şimdi fakir halk yığınları AKP iktidarına son vermek için ya bir erken seçimi ya 2028’de yapılacak genel seçimi bekliyor.
Çünkü RTE sevgisi yok oldu!
Halk öfkeyle seçim bekliyor. Bizden söylemesi…