Yüz önemlidir. An gelir karşı tarafın hakkınızda ne düşüneceği yüzünüz sayesinde belirlenir.
Karşı tarafın ne dediği sizin için önemli değilse, aynada gördüğünüz yüze kusmamanız için, yani sizin için de yüz önemlidir.
Normal şartlarda; hakkınızı isterken, oy isterken, görev isterken yüzünüz olması gerekir ancak bazı Ortadoğu ülkelerinde yüzsüzlük, istediklerinizi almanın ilk şartıdır.
Yüzünüzü yere baktıracak akrabalar, arkadaşlar, evlatlar olabilir ya da yüzünüzü ağartacak insanlar biriktirmişsinizdir.
Güzel bir yüz önemlidir. Bazen yeteneklerinizin önüne geçerek sizi beklemediğiniz mertebelere getirir.
Güler yüz de önemlidir. Asık suratın karizmatik görüldüğü günümüzde, sizi zayıf ve zavallı da gösterir ama kaliteli insan ona gösterilen güler yüzden cesaret alıp haddini zaten aşmaz.
Kalbinizin güzelliği yüzünüze de yansıyabilir, kayınpederler için ideal damat adayı bile sayılırsınız. Yüzü ekşi olanın, balı bile acı olur.
Etrafınıza baktığınızda çok ikiyüzlü görürsünüz bazen. Kendi ikiyüzlülüğünüzü sorgulamaya başlayacaksanız, etrafınızdaki ikiyüzlüler sizin için nimettir. Kendinize adalet, başkasına eziyet talep edecek kadar ikiyüzlüyseniz vay halinize.
Bazen ne Arabın yüzüdür ne Şam`ın şekeri, bazen “tek yüzünü görmeyeyim var git Mısır`a sultan ol” sözüdür.
Hayat gariptir. Bazı insanların yüzünüze bakıp, utanmadan yalan söyleyecek cesaretleri vardır da, sizin onlardan daha zeki olabileceğiniz ihtimalini düşünebilecek beyinleri yoktur.
Herkesin karanlık bir yüzü de vardır aslında. Ne kadar baskılar ne kadar üzerine giderseniz, o karanlık yüzle karşılaşma ihtimaliniz artar.
Gün gelir yüzleşmek gerekir. Her diktatörle, her kötüyle, her duyguyla, her acıyla. Yüzleşmeden, korkarak yaşamak sadece boşa yapılan bir nefes alma eyleminden öteye gidemez. Hele kendiyle yüzleşebilenin bilgeliğine doyum olmaz.
Arsıza verilen yüz, mabadınıza patlar. Ayrıca Nietzsche ne güzel söyler; kendinden söz etmemek ne kadar soylu bir ikiyüzlülüktür.
Gelelim neden bu kadar çok yüzden bahsettiğime… Bu yazı benim Sonsöz Gazetesindeki 100. yazım.
Farkındayım ülkede konuşacak çok şey, çok acı, çok adaletsizlik, çok aymazlık, çok saçmalık var ancak 100 yazıdır size günlük siyaseti değil de neden günlük siyasetin bu halde olduğunu anlatmaya gayret eden bir kardeşiniz olarak, bu seferlik az da olsa kişisel bir şey yazmak istedim. Affola… Haydi, kalın sağlıcakla.