Durun! Öyle hemen başlığı görünce Demirören amcamın satın aldığı piyangodan bahsedeceğimi düşünüp, yazıyı okumamazlık etmeyin. Aslına bakılırsa o konuya da girmek lazım ama şimdi değil.
Malum bu topraklarda satranç falan sevilmez, varsa yoksa tavla oynanır. Çünkü stratejik düşünmek, analitik hareket etmek falan gelmez bize. Zarı atar, duruma göre şekillenir, planlama yapmaz, geleceği düşünmeyiz. Rüzgâr nereden eserse oraya sürüklenir, sürüklendiğimiz yerde şekil almaya çalışırız. Canına yandığımın zarı da çoğunlukla hepyek gelir. Düşeşi zor buluruz.
Mesela bugün muktedir insan olabilirsin, devlet adamı falan diyebilirler ne bileyim hatta akil insan sayılırsın da yarın bir zar atarlar helak olursun.
Zar bu, durduğu yerde durmaz, bugün depremzedesindir, madencisindir, düşünür, şair, yazarsındır yarın terörist.
Belki yine bir zar atılır, eli kanlı bir bebek katiliyken yarın ombudsman sayılmaya başlarsın.
Dün fenomensindir bugün dolandırıcı, dün kaçakçısındır bugün siyasetçi, dün narkotik madde temini, altın kaçakçılığı falan yapıyorsundur yarın namlı iş adamı oluverirsin. Zar nasıl gelirse.
Kötü kadın, etini satıyor falan diyebilirler sana bir ay önce, bugün cemiyet hayatının aranan siması oluverirsin.
Lazımsan, ülkede karar verici pozisyona yükseliverirsin, lazım değilsen seni de terörist ilan ederler, yetmez, gerçek teröristler serbest bırakılırken seni içeri atarlar, gün gelir şartlar değişir, zarlar atılır yeniden karar mekanizmalarında yer alırsın ama sonrasında yurt dışına kaçmak zorunda kalırsın ama üzülme, belki de yarın milletvekili yapılacaksındır.
Dün dini istismar ettiğin için lanetlenirsin, dert sahibi olma sakın. Bir süre ortadan kaybol, senin için atılacak zarı bekle. Zar düşeş gelirse, milletin senelerce çalışıp okumaya hak kazandığı yerde, akademisyenlerden daha makbul oluverirsin.
Bugün boykot edilirsin yarın reklamını yaparlar, dün parana ihtiyaç duyarlar yarın adını bile duymak istemezler, oy verirsin dört sene unuturlar, gazi olursun maaşını keserler, şehit olursun bir kuru tazminatı çok görürler, yazarsın okumazlar, söylersin dinlemezler ama üzülme dedim ya… Gün gelir muhtaç olduğun kudretin damarlarındaki asil kanda olduğunu hatırlayıverirsin.
Gönül isterdi ki 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı hakkında bir şeyler karalayabileyim ama yukarıda yazdıklarımı düşününce bir şeyleri kut`lamayı ne kadar hakediyoruz, tartışılır.
Sağlık bakanlığının şişman denetlemesine takılmayacağınız ve hep gururla hatırlanacağınız günler dilerim. Haydi kalın sağlıcakla. Bayramımız kut`lu olsun.
