Bazı insanlar uzman olmadığı konularda bile ahkam keserler,çoğu zamanda düştükleri komik durumlardan haberleri olmaz.
Bir konunun muhatabı olmak için o konu hakkında araştırma yapmak,birçok kaynağı okumak gerek.

Günümüz insanı, kolay yoldan köşeyi dönme peşinde.
Madalyonun diğer yüzünde ise,konunun uzmanı,okulunu okumuş birçok meslek dalında başarılı kişiler maalesef işsizliğin tavan yaptığı günümüzde, hayatını sürdürebilmek için alakasız işlerde çalışmak zorunda kalıyor.
Çok üniversite mezunu,taksicilik,pazarda tezgahtarlık,palyaçoluk,marketlerde kasalarda çalışıyor.
Yine birçok öğretmen,atanamadığı için,inşaatlarda,marketlerde yaşamını sürdürebilmek için koşturuyor.
Tanıdığım bir arkadaşım, üç üniversite bitirip,mezun olduğu dönemlerde iş bulamadığı için kasaplık mesleğinde devam ediyor.
Tüm bu yazdıklarım olaylara çarpıcı bir örneği bu hafta sizlerle paylaşıyorum. Bu yazının kaynağına ulaşamadım.

**Aylardır iş bulamayan delikanlı artık önüne gelen her yere müracaat etmeye başlamıştı.
Hayvanat bahçesinin önünden geçerken durdu ve 'neden olmasın' deyip, oraya da müracaat etti.

Olacak ya; bahçenin gözdesi goril önceki gece ölmüştü ve bunu müşterilerden bu günlük gizlemeyi başarmışlardı.
...
-Yeni gorilimiz gelene kadar, onun postunu giyip goril taklidi yapabilir misin?' diye sordular.

Delikanlı önce şaka herhalde diye düşündü, ama hayır adamlar gerçekten ümitsiz görünüyorlardı.
-Parada anlaşırsak yaparım' dedi. Anlaşmaları uzun sürmedi.
Ertesi sabah geldi, hazırlanmış postu giydi, gorilin kafesine girdi ve o güne kadar seyrettiği belgesellerden aklında kaldığı kadarıyla goril gibi davranmaya başladı:

Ara sıra homurdanıyor, göğsünü yumrukluyor, dört ayak üzerinde yürüyor, bir dala sıçrıyor, sallanıyor, seyircilerin attığı meyveleri yiyordu
Birkaç gün sonra işine öyle adapte olmuştu ki, daha yüksek dallara bile tırmanıyor, daldan dala atlayabiliyordu.

Ama son atladığı dalı tutamadı, kafesini yan kafesten ayıran kafesin üzerine düştü, yıpranmış kafes teli yırtıldı ve kendini yan kafesin içinde buldu.
Bu aslanın kafesiydi.
-İmdat!' diye bağırdı ama kendi sesini kendi bile duymadı. Korkudan sesi kısılmıştı.
Tekrar bağırdı. Eh! hiç olmazsa kendi duymuştu.
Önce neler olduğunu anlayamayan aslan yavaşça yattığı yerden kalktı, delikanlıya doğru ağır adımlarla yaklaştı.
Seyirciler çığlık çığlığa idi. Bir çocuk sanki goril anlayacakmış gibi (!) -Tırman, kafese tırman' diye bağırdı.
Ama korkudan gorilin sadece sesi kısılmamış, eli kolu da felç olmuştu. Aslan affetmedi, geldi, önce pençesini gorilin göğsüne dayadı, sonra başını başına yaklaştırdı ve fısıldadı:
-Kapa çeneni ! Beni de işimden edeceksin.(**alıntı)

Hayatın sürprizleri bitmiyor.Ne oldum dememek lazım,ne olacağım demeli.