Eleştirmek, eksiklik ve yanlışlıklara dikkat çekmek tamam ama bazı önerileri de gündeme getirmenin, yakın gelecekte olması...
Eleştirmek, eksiklik ve yanlışlıklara dikkat çekmek tamam ama bazı önerileri de gündeme getirmenin, yakın gelecekte olması beklenen başka depremlere karşı önlem almakta faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu yüzden acaba erken mi öneriyorum, şimdi sırası mı, bu kargaşada güme gider mi? Diye endişelenmeyi bir yana bırakıp önerimi dile getireceğim. Bundan sonra da bu fikrin takipçisi olup, birçok mecrada da konuyu gündeme taşıyacağım tüm okurlarımdan da bu konuda bana yardımcı olmalarını bekliyorum. Bu sayede belki de binlerce canı kurtarabileceğimizi düşünüyorum.
Biliyorsunuz hepimiz belirli aralıklarla motorlu taşıtlarımızı muayeneye sokup, trafiğe çıkmasında bir engel var mı yok mu kontrol ettirmek zorundayız ve lakin benzer bir zorunlu uygulama yapılar için yok!
Yapılar ilk yapıldıklarında denetleniyor uygun görülürse iskân ruhsatını alıyor ama sonra eğer herhangi bir şikâyet ya da gönüllü başvuru olmazsa kimse bu binaları yeniden kontrol etmiyor, denetlemiyor.
Hâlbuki binalar yapıldıktan sonra da yapısal dayanımını etkileyebilecek ilaveler yapı değişiklikleri falan yapılıyor ve bundan da kimsenin haberi olmuyor. Hatta herkes iyi bilir birçok yapısal değişiklik için yapı sahipleri ya da müteahhitler iskân alınmasını bekler ve iskân alınmasında sorun oluşturabilecek işleri iskân sonrasında yapar.
Ayrıca sadece tasarlayarak bir takım yapısal değişiklikler yapmanın dışında yapının bulunduğu yerdeki depremler, yangınlar, su ya da sel baskınları, binanın yaşlanması, demirlerde çürümeler, arazideki çalışmalar ve benzeri dış etkiler de yapının statiğini bozup yapının deprem ve benzeri olaylara dayanımını düşürebilir.
Bu yüzden bir öneride bulunmak istiyorum: Derhal bir YAPI DENETİM SİSTEMİ
Kurulsun, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir yasa ile bu denetimi yapmakla görevlendirilsin.
Birlik bu konuda gerekli olan kurumsal yapıyı oluştursun ve sivil binalar her 10 yılda bir, kamusal ve ticari binalar ise her 5 yılda bir tüm teknolojik olanaklar kullanılarak denetlensin.
Nasıl araçlarımızı muayeneye götürmek zorunlu ve götürdüğümüzde bir bedel ödeniyorsa elbette bu denetim de keyfe keder değil zorunlu olsun ve mülk sahipleri bunun bedelini çıkarıp ödesin.
Hatta bina yaşlandıkça denetim aralıkları da daha kısa olsun…
Bunu yaptığımızda biri iskândan sonra yapının dayanımını azaltacak kolon ya da perde beton kesme, kiriş kırma, duvar kaldırma, ek yapma gibi bir takım işler yaparsa ortaya çıkar! Ortaya çıkacağı ve ceza alacaklarını bilirlerse kimse bu işlere kalkışamaz. Marketi büyüteceğim, galeri yaptım araç giriş çıkışına engel oluyor diye kolon kiriş kesme işleri ortadan kalkar, tarih olur…
Dahası örneğin sık sık ekranlara da yansıyor, görüyoruz yan arsada hafriyat yapılıyor, derin temel çukurları açılıyor. Gerekli önlemler alınmadan yapılan bu işler sonucunda arazide oynamalar ya da kaymalar oluşabiliyor. Çoğu zaman da durum çok vahimleşmeden geçiştirilmiş ama bina oynamış, yapısal bütünlüğü ve statiği bozulmuş olabiliyor bu gibi durumlar da tespit edilmiş olur.
Ayrıca binalarda yaşanan büyük ya da küçük yangınlar ve su basmaları da binanın betonarme yapısını bozmuş olabilir paslanıp çürüyen demirler, ısınıp dayanımını yitiren beton ve sair etkilerde bu şekilde kolaylıkla belirlenebilir.
Ayrıca zaman zaman yaşanan irili ufaklı depremlerin yapının dayanımını bozup bozmadığı, kılcal çatlaklar oluşturup betonarmeye hasar verip vermediğini de anlamak mümkün olur.
Bu elbette bir öneri, ben bu öneriyi yöneticilere ve konunun taraflarına sunmak bilimsel, idari, ekonomik açıdan ne fayda sağlar, ne getirir ne götürür tartışmaya açmak istiyorum.
Tüm okurlarımın da bu konuda bana yardımcı olmalarını isterim, özellikle konuda uzman dostlarımın [email protected] posta adresinden bana ulaşıp, katkı sağlamasını ve yorumlarını iletmesini bekliyorum.