Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) 2022 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %16,18, bir...
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) 2022 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %16,18, bir önceki yılın Aralık ayına göre %100,17 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %154,97 artmış bulunmaktadır.
Sözün bittiği nokta, eğer hala yaz aylarında gıda ürünlerinde bir ucuzluk bekleyen varsa beri gelsin…
Piyasalarda TÜİK’in TÜFE hesaplamaları birçok kişide şüphe uyandırıyor olsa da ÜFE hesaplamaları daha gerçekçi bulunmaktadır. ENAG tarafından yapılan TÜFE ölçümleri ile TÜİK’in yaptığı ÜFE ölçümleri de zaten daha paralel seyretmektedir. TÜFE hakkında duyulan şüphelerin önemli bir sebebi de zaten bu ÜFE – TÜFE uyumsuzluğu ve iki endeks arasındaki makasın bu kadar açık olmasıdır.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksinin detaylarına bakarsak:
Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık bitkisel ürünlerde %4,38, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %14,88 ve çok yıllık bitkisel ürünlerde %59,15 artış gerçekleşmiş
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %55,11 ile diğer çiftlik hayvanları ve hayvansal ürünler ve %61,80 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %273,94 ile lifli bitkiler ve %230,22 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.
Ben bu yaşıma kadar bu ülkede kavun karpuz, soğan patates gibi tarımsal ürünlerde böyle bir fiyat artışı görmemiştim. İş o hale vardı ki sokakta geçtiğimiz kurbanda dört aile birleşip bir kurbana girmiştik, bu yıl kurbanda dört aile birleşip bir karpuza gireceğiz, herkese çeyrek karpuz düşecek esprileri konuşulur oldu.
Espri bir yana gıda enflasyonu en çok da yoksul dar gelirli kesimi vurmaktadır, iş o kerteye varmıştır ki artık geçim sıkıntısından çıkmış, yetersiz beslenme ve açlık çekme boyutuna varmış bulunmaktadır.
Enflasyonu bu aşamada önlemek ve kontrol altına almak iktidarın gücü ve yeteneklerini aşmaktadır, bu noktada yapılabilecek tek şey dar gelirlilerin gelirini yükseltecek önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi olmalıdır.
Eğer dar gelirlilerin, emekli dul ve yetimlerin gelirini artıracak önlemler bir an önce alınmazsa sadece bir ekonomik kriz ile değil aynı zamanda çok ciddi bir sosyal ve siyasal krizle de karşı karşıya kalınacaktır.
Görünen o ki temmuz ayında emekli, dul, yetim ve memur maaşlarında bir enflasyon farkı verilecek, her ne kadar bu farka TÜİK hesaplamaları baz alınacak olsa da hiç yoktan iyi olacaktır. Birçok kişi iktidarın belki biraz daha fazla destek sağlayabileceğini düşünmektedir ki bu da muhakkak iyi olacaktır. Fakat bu hiç bir şekilde yetmez, çünkü ülkenin kanayan yarası asgari ücrettir!
Asgari ücret bu gün itibariye bırak yoksulluğu, açlık sınırının bile altındadır. Yukarıda sıraladığım TÜİK tarafından hesaplanmış bulunan Tarım-ÜFE verisi gıda fiyatlarında muazzam bir artışın kapıda olduğunu açık ve net bir şekilde göstermektedir. Eğer iktidar çalışanların ücretlerinde çok ciddi bir iyileştirme yapmazsa ülkeyi bir grev dalgasının kasıp kavurması kaçınılmaz olacaktır. Greve giden, iş bırakan, iş yavaşlatan çalışanlar yüzünden arz yönlü sıkıntılar da baş gösterecektir, bu durum hem enflasyonu yukarı çekecek ve hem de gıda başta olmak üzere birçok ürüne ulaşımı kilitleyecektir. Böyle bir durumda gıda ürünlerine ulaşım zorlaşacak, pahalanacak ve hatta bazı gıda ürünleri karaborsaya bile düşebilecektir.
Geçmişte yaşadığımız yüksek enflasyon dönemlerinde gelirler üç aşağı beş yukarı enflasyona paralel şekilde artardı, bu yüzden enflasyonun hayat pahalılığı ve yoksulluk yaratmasının kısmen de olsa önüne geçilebilirdi. Ama artık bu şekilde bir uygulama yok, gerçek enflasyon verileri gizleniyor ve bu sayede enflasyonun altında bir ücret artışı meşrulaştırılıyor.
AKP iktidarının bu gün uyguladığı yanlış ekonomi politikaları, basiretsiz ve beceriksiz yönetim Türk ekonomisini hızla çok büyük bir çöküşe sürüklemektedir. Ekonomik bir çöküş patronlara da zarar verecektir ve TÜSİAD da zaten bu görüşü gündeme getirmiştir ama en büyük zararı gene dar gelirliler görecektir. İktidarın acilen aklını başına devşirmesi, bilenlerin sözünü dinlemesi ve önlem almaya başlaması gerekmektedir.