Coğrafi haritaya baktığımızda kuzey komşumuz Rusya ve Ukrayna, Doğu Komşumuz İran, Güney komşumuz Suriye ve Irak, Batı komşumuzun ise Yunanistan olduğunu görürüz. 2001 yılından iktidar gelen AKP, bu komşularımıza hiç barışı sordu mu? Bu komşularımızla ciddi bir barış antlaşması yaptı mı? Örneğin Batı komşumuz Yunanistan’ı elimize alalım…
Tansu Çiller, Kardak Adası’nı alan Yunanistan’a savaş ilan etti ve geri aldı. Ama AKP’nın 23 yıllık iktidarı döneminde 18 adamızı işgal etti. Bu adaları geri almak söyle dursun RTE, “tık” bile demedi. Ama zaman zaman Yunanistan’ı tehdit etti. Tehdidinde ne söyledi: “Bir gece ansızın geliriz…” Ama RTE; 2023 yılının sonunda Yunanistan’a gitti. Cumhurbaşkanın bu ziyareti komşuluk ilişkilerinin gerektirdiği bir sıcaklıkla Atina’da gerçekleşti.
Ege Denizi’nin iki yakasına iyimser mesajlar verdi. Dedi ki, Erdoğan: “Aynı denizi, coğrafyayı paylaşıyoruz. Aramızda çözülemeyecek sorun yoktur.” 18 adadan tek kelime var mı? Yok… Ne oldu? Atina Bildirgesi imzalandı. Ege’deki 10 Yunan adasında Türk turistlere kapıda vize için el sıkışıldı. Bunlardan biri de Türkçe adı İstanköy olan Kos Adası’dı.
Şimdi sırası gelmişken şu olayları yazmak istiyorum. 2023 yılının 21-22 Ekim’de, Barış Büyüksu’nun Yunan askerleri tarafından dövüldüğü, elektrik işkencesi gördüğü ve yarı baygın halde bota bindirilip Türkiye’ye ve ölüme itildiği ada hiç konuşulmadı. Botlar ile Yunanistan’ın kara sularına geçmiş olan, daha sonra Türk kara sularına itilerek birçoklarının ölüme mahkûm edilen, birçoklarının Türk güvenlik güçlerinin kurtardığı hiçbir göçmenden söz edilmedi. Erdoğan ne bir sabah ansızın geldi ne de hesap sordu. İnsan bunu Miçotakis’e soramaz mıydı?
Bodrum’da 22 Ekim 2022 sabahı saat 4’de bir adet can salı kıyıya vurdu.
İçinde 16 kişi vardı. Bunlardan 15’i Filistinliydi. Filistinliler dokuz erkek, üç kadın ve üç çocuktu. Üzerlerinde can simidi bile yoktu.
Ne söylediler biliyor musun? Yunanistan sahil güvenlik ekiplerince yakalandıklarını ve geri itildiklerini söylediler. Yanlarında ağır yaralı ve baygın vaziyette bir Türk vatandaş da vardı. Vücudundaki morluklar ve darp izleri belirgindi. Filistinliler “Yunan askerleri iki gündür bu kişiyi dövüyor ve ona elektrik veriyorlar” dedi. Bu genç adam saat 5,5’da hayatını kaybediyor. Parmak izi incelemesi sonucu cesedin kimliği tespit edildi.
Bu kişi 1992’de İzmir’de dünyaya gelen, Erzurum Karaçoban nüfusuna kayıtlı Barış Büyüksu’ydu. Babası Reyis, oğlundan bir aydır haber alamadığını vurguladı. Barış’ında bir öyküsü vardı. Şimdi gençlerin büyük bölümü ülkesini terk etmek istiyor. Avrupa ülkelerine ya iltica ediyorlar ya da ülkelerin kaçak yollardan terk ediyorlar. Ekim 2022’de Bodrum’dan kaçakçı teknesine binip Kos’a indi. Şahin’in Kos’taki evinde 20 gün kadar kaldı. Aklında Fransa’ya gitmek olduğu için iltica başvurusu yapmadı. Adada kaçak yaşadı. Bir yandan Kos’tan Atina’ya, Atina’dan Fransa’ya geçmek için sahte Bulgar pasaportu edindi. 21 Ekim 2022’de Kos’tan Atina’ya kalkan vapura binerken, iki polis tarafından gözaltına alındı. Büyüksu’yu uğurlamaya gelen Şahin, arkadaşının götürüldüğü anlara tanık oldu.
Sonrasını Filistinliler biliyor. Zekud anlatıyor: Denizde bir süre seyrettikten sonra salı şişirip attılar. Sığınmacıları bir bir bota fırlattılar. Tabi, Büyüksu’yu da... Zekud: Yani, gördüğü darp sonucu hayatını kaybetmişti. Bu, işkence iddiasını doğruluyordu. Güç dalgaları yeryüzünü sardı. Türkiye’de 15 milyon civarında göçmen yaşadığı ifade ediliyor. AKP’nin AB’den aldığı paralarla halkımız bu göçe daha ne kadar dayanır. Bu soruları o kadar artırsanız da işin çözümü iktidardan geçiyor. Değil mi?